BAŞINI Fransa,
Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin çektiği ülkemiz karşıtı cephe, AB
Liderler Zirvesi’nde onca baskıya rağmen istediği sonuçları alamadı.
AB
Liderler Zirvesi’nde ülkemize yönelik yaptırımlar konusunda ciddî bir karar
çıkmadı. Mart ayındaki yeni zirveye kadar diyalogla çözüm arayışlarına devam
edilmesi kararı alındı.
Özellikle
Fransa, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi, bankacılık ve enerji sektörü
gibi alanlarda ülkemize yönelik yaptırımlar konusunda ciddî bir faaliyet
yürüttüler. Ama başta Almanya ve Bulgaristan olmak üzere İspanya, İtalya,
Macaristan ve Malta’yı ikna edemedikleri için istedikleri yaptırımları
uygulatamadılar.
Fransa
ve Yunanistan, başta Libya ve Akdeniz meseleleri olmak üzere ülkemizin dış
politikadaki aktif pozisyonundan geri adım attırmak için direkt ülkemiz
ekonomisini hedef alan bankacılık ve enerji alanında yaptırım uygulanmasını
istiyordu. Ama Almanya, İspanya ve İtalya gibi ülkeler, ülkemizi doğrudan
karşılarına almak anlamına gelen bu yaptırımlara onay vermediler. Bu da
özellikle Yunanlar için ciddî bir fiyasko doğurdu.
ABD
yaptırımlarını koz olarak kullanacaklar
Fransızlar
ve Yunanlar zirveden istedikleri kararı çıkaramadılar. Ama zirvenin Mart ayını
işâret eden kararı nedeniyle ülkemize karşı istedikleri yaptırımı uygulatmak hususundaki
ümitlerini koruyorlar. Mart ayına kadar geçen sürede hem Fransızlar, hem de
Yunanlar, AB’yi ikna etmek için yeni argümanlar peşinde koşacaklar. Yunanlar ve
Fransızlar, Akdeniz’deki gemi baskınlarına benzer şeylere tevessül edebilirler
mi bilinmez, ama Fransız ve Yunanların odaklanacağı en önemli noktalardan
birini S-400’ler nedeniyle uygulanacak muhtemel ABD yaptırımları oluşturuyor.
Fransızlar
ve Yunanlar, ABD’nin ülkemize ciddî yaptırımlar uygulaması için çaba
gösterecekler. Bu konuda ABD içerisinde özellikle de Demokratlar arasında ciddî
girişimlerde bulunacaklar. Daha sonra da muhtemel ABD yaptırımlarını Mart
ayındaki zirve için bir koz olarak kullanıp söz konusu süreçte istedikleri
yaptırımları uygulatmaya çalışacaklar. Yani Yunanlar ve Fransızlar pes etmiş
değiller.
AB
parçalı bulutlu
Kamuoyuna
yansıyan bilgilere göre zirvede, Fransa ve Yunanistan’a Avusturya ve Hollanda
ciddî bir destek verdi. Slovenya ve Lüksemburg da aynı sertlikte olmasa da
Fransa ve Yunanistan’ın yanında yer alan ülkeler oldular.
Özellikle
Yunanistan ülkemize karşı silah ambargosu uygulanması için de ciddî bir çaba
sarf etti. Ama diğer konularda olduğu gibi bu konuda da istediklerini elde
edemediler.
Zirvede
Macaristan, Yunan tezlerine karşı bir duruş gösterdi. Macaristan Dışişleri
Bakanı, birkaç gün önce ülkemize yaptığı ziyarette, AB’nin güvenliği açısından ülkemizin
kilit bir rol oynadığına vurgu yaparak, yaptırımlar konusunda Yunanlarla
beraber hareket etmeyeceklerinin sinyalini vermişti.
Zirvede
Kıbrıs konusu da gündemdeydi. Yunanlar ile Rumlara teselli bâbında olsun diye Maraş
bölgesinin açılması zirvede kınandı. Ama ötesinde herhangi bir karar alınmadı.
Kıbrıs sorununun çözümü için BM himâyesinde müzakere masasının işâret edildiği
zirvede, AB’nin Yunanistan ve Rum kesimi ile dayanışma içerisinde olduğu
vurgulansa da Yunan ve Rum kesimi, istediği hiçbir yaptırımı uygulatamadı.
Yunan
kamuoyu zirvede alınan kararları, AB’nin zayıflaması şeklinde yorumladı. AB’nin
etkisinin azaldığına dair yapılan yorumların yanı sıra alınan kararlardan
dolayı Almanlar suçlandı. AB’nin lokomotifi olan Almanya’nın yaptırım
kararlarını engellediği yönünde bir inanışa sahip Yunan kamuoyunda, Almanya’nın
yaptırım kararlarına karşı çıkmasının nedeni olarak yine Almanya’da yaşayan
vatandaşlarımızın yürüttüğü lobi faaliyetleri gösterildi.
Sonuç
olarak, AB Liderler Zirvesi’nde Fransa, Yunanistan ve Rum kesiminin başını
çektiği blok, ülkemize yönelik yaptırımlar hususunda istediklerini elde
edemediler. Ama umutlarını da yitirmediler. Mart ayına kadar bu üçlü, ABD
yaptırımlarını da arkalarına alarak yeni argümanlar üretmek isteyecek ve Mart
ayındaki zirvede istedikleri yaptırımları uygulatmaya çalışacaklar.
Bunun için her türlü fırıldağa da başvuracaklardır...