İstanbul için Necip Uysal

Aynı isimler makam makam dolaştırılıyor. Bir anlamı var mı Allah aşkına? Şirket mi yönetiyoruz? Bir makama kendi mücadelesiyle oturamayan, başka bir makama mutlaka oturuyor. Lütfen biri izah etsin, plân ne?

İYİ bir Beşiktaş taraftarıyımdır. Tüm branşlarda takip ederim.

Büyük hayâllerimden biri Beşiktaş’ta yönetici olmak.

Yönetimden başlayarak, Futbol A Takımından bireysel sporlara değin tüm branşlarda Beşiktaş’ta çok isim değişti.

Ama bir isim uzun yıllardır yerinde.

Evet, Necip Uysal…

Ben onu hep “Necibim” diye severim.

Takımlarda sporcu olarak en sevdiğim de kendisidir zaten.

Altyapıdan yetişti. Daima ahlâklı oldu. İçinde bulunduğu kulübün değerleri Türk milletinin ve Türk Devleti’nin değerleri, Necibim de daima bu değerlere sadık kaldı, sadık yaşadı.

Güzel huylu, güzel yüzlü, kaptan ve tam bir sportmen, centilmen.

Necibim’e, oynadığı Futbol A Takımında ne zaman hangi görev verilse hakkıyla yerine getirdi. Bundan sonra da getirecek inşallah.

Necibim’e “Stoper oyna” derler, oynar. “Libero oyna” derler, oynar. “Orta saha oyna” derler, oynar. “Sağ bek ol” derler, olur. Forvet arkası dahi oynadı. Hepsinin de hakkını verdi.

Beşiktaş’ın son şampiyonluğunda takımda çok sakat ve cezalı olup da kadro kurma sıkıntısı doğunca, “Necip acaba kaleye de geçer mi?” dediler. O kadar da değil.

Necibim’in nerede yetiştiğini Beşiktaşlılar bile unuttu galiba. Necip, Beşiktaş Jimnastik Kulübü'nde yetişti. Beşiktaş ne isterse yapar ama o kadarı da fazla.

Zaten kendisinden kaleye geçmesi istense, belki şaka olsun diye yapar (yaptı da) ama ciddi anlamda böyle bir şeye girişmez. Çünkü Beşiktaş ciddi kulüptür, ciddiyet ister.

Necibim der ki, “Koskoca Beşiktaş kaleye adam mı bulamıyor?”.

Diğer pozisyonlar için de böyle çıkışırdı ama yetişirken zaten o pozisyonlarda oynadığı için bunu yapmadı. Altyapı takımlarında da kaptandı, o takımlarda da stoper, libero, forvet arkası oynadı. Ama kaleye geçmedi. Kalede başlamadı.

Zaten futbolculuk, zamanla kıdem kazanılan bir iş değildir. Kalecilikle başlanıp golcü, golcülükten sonra antrenör, teknik direktör, kulüp yöneticisi olunmaz.

Necibim’e bütün hayatında başarılar diliyorum.

Peki, kendisini niçin burada andığımı da anlatayım…

AK Parti’de yerel seçimler için aday kulisleri başlamış.

İstanbul ve Ankara’da hangi isimlerin büyükşehir belediye başkan adayı gösterileceği konuşuluyormuş.

İstanbul için en öne çıkan isim, AK Parti İstanbul Milletvekili Murat Kurum imiş. Onun yanında Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da konuşuluyormuş.

Tâ en başından beridir AK Parti’nin aday belirleme kriterlerini anlayabilmiş değilim. Bunun için çaba da göstermeyeceğim. Ama bu kulis bilgisi çok tuhaf değil mi, Allah aşkına?

2023 Genel Seçimlerinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne girecek vekil sayısı bütün siyâsî partiler için çok önemliydi. Gerçi her dönem için çok önemli ama bu dönem özellikle biraz daha önem kazandı.

14 Mayıs gecesi oluşan manzara hepimizin hatırında. 28 Mayıs’ta Recep Tayyip Erdoğan tekrar seçilmeseydi bile 14 Mayıs’taki görüntü Cumhur İttifakı’na bazı kozlar vermişti.

Daha önceki 2017 Genel Seçimleri ve Cumhurbaşkanlığı Seçiminde Meclis’e gönderilen Süleyman Soylu ve Berat Albayrak daha sonra Cumhurbaşkanlığı Kabinesine alınarak bakan yapılmış, bu nedenle vekillikleri düşmüştü.

İyi de, bu vekillik düşecekse neden vekil yaptırdınız? Plân belli değil mi?

Binali Yıldırım TBMM Başkanı oldu, bir yıl görev yapmadan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı gösterildi. Kayıp da etti seçimi. O hâlde neden vekil ve hatta TBMM Başkanı olmuştu? Bakınız, sadece buradan 3 sandalye verilmiş oldu.

TBMM bu kadar mı kıymetsiz? Plân ne?

Murat Kurum başarılı biriyse neden bakanlıktan alınıp vekil yapıldı? Vekilliği neden beğenmedi ki ismi belediye başkanlığı için geçiyor?

Kurum bunu istiyorsa ayıp. O istemiyorsa, onun ismini konuşturanların plânı ne? Fahrettin Koca büyükşehir belediye başkanı yapılacaksa neden bakan? Bakanlığı kötü yürütüyorsa neden yeni kabinede değiştirilmeyen iki bakandan biriydi?

Necibim’e bütün pozisyonların verilmediğini hatırlatayım tekrar. Bence İstanbul için de Necip Uysal candır ama teklif etseniz de kabul etmez.

Bir orada, bir burada… Olmaz!

Plân ne?

2018 Yerel Seçimlerinde çok büyük bir strateji hatası yapıldı ve atama yollu adaylık süreçleri yürütüldü AK Parti’de. Bu hatayı bütün teşkilat kabullendi, üst yönetim kabul etmiyor anlaşılan.

Aynı isimler makam makam dolaştırılıyor. Bir anlamı var mı Allah aşkına? Şirket mi yönetiyoruz? Bir makama kendi mücadelesiyle oturamayan, başka bir makama mutlaka oturuyor.

Gerekçe olarak diyorlar ki, “Güçlü adaylarla girmek istiyoruz seçime”.

Güç ne yahu? Plân güç üzerine mi?

Recep Tayyip Erdoğan, güçlü aday olduğu için mi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmuştu?

Turgut Altınok güçlü aday olduğu için mi Keçiören’in efsane başkanı oldu?

İşini iyi yaparsan halkın seni sever. Güç budur. O zaman güçlü olursun.

Bakanlık güç devşirilen bir zemin midir ki AK Parti hükümetlerinin eski bakanları belediye başkanlıklarına aday gösteriliyorlar?

Lütfen biri izah etsin, plân ne?