
ABD, İsrail’i babasının hayrına sevmiyor. Böyle bir ifade bile yanlış. ABD’nin durumu tamamen çıkar ilişkisine dayanır. İsrail, ABD’nin bu coğrafyadaki ili gibidir. Canı istediğinde gelip canının istediğini yapar. İsrail Bir-leş-miş Milletler’in (BM) hiçbir kuralına uymadığında, ABD İsrail’e bir şey demez. Üstelik BM’de İsrail’in tanımlı haritası bile yok. ABD’yi bu şekilde öne çıkarmamızın nedeni, ekonomik olarak güçlü bir ülke ama medeniyet olarak sınıfta kalmış olmasıdır. İsrail-ABD ilişkisine böyle bakmak lâzım. Ayrıca İsrail vatandaşlarından 800 bin’i ülkeden ayrıldı. Bazıları bir daha İsrail’e gelmemek üzere ABD’ye gitti. Umarım orada bir devletçik kurmaya kalkışırlar.
ABD’nin hemen hemen bütün dünya ile ilişkisi menfaat üzerinedir. “Kültür, medeniyet ve modern” gibi şeyler düşünmek pek doğru değil. Zaten “modern” gibi kelimelerin içerisini Batılılar ve ABD kendi algılarına göre yorumluyor. Çoğu özgür tanımın içinde Doğu medeniyeti yok. Yani Batı’nın özgürlük, demokrasi ve diğer kavramları sadece ve sadece kendi algılarına göredir. Bu nedenle Doğu’ya böyle bakar. Bizim kitaplarımızda bu tür bir tanımlamaya pek yer yoktur. Batı özendirilecek şekilde bir eğitim tanımı benimsenmiştir. Niye değiştirilmez, onu da anlamış değilim.
İsrail, Birleşmiş Milletler (BM) kampını bile bombalayıp kadın, kız ve çocuk demeden soykırım yaptı. Burada durup düşünmek lâzımdır. BM’nin bütçesinin üçte birini AB ülkeleri veriyor, dörtte birini tek başına ABD veriyor, yüzde 17 civarında olanı ise Türkiye’nin de içinde olduğu Doğu ülkelerine ait. Çok az kısmını da diğer ülkeler karşılıyor. Netice olarak BM’nin bütçesinin ana omurgasını ABD tek başına ödüyor. Parayı ABD veriyor ve ABD, “BM” adı altında çoğu işi buna göre yapıyor. “Parayı veren düdüğü çalar” misâli at koşturuyor.
2008 yılında dünyadaki ticaret mallarının yüzde doksanı, değer olarak ise yüzde yetmişi deniz ulaşımı ile gerçekleşti. Petrolün çok büyük kısmı da deniz yoluyla taşınıyor. Demir İpekyolu buna ek olarak gerçekleşen bir zemin. Deniz İpekyolu aktif edilmeye başlanınca ABD, Afganistan’dan çıkıp Kazakistan ve diğer Türk cumhuriyetlerini İngilizlerle birlikte karıştırmaya başladı.
Bu yıl içinde bir alternatif yol daha plânlandı. Mumbai’den çıkan bir ticaret vasıtasının Dubai, Riyad ve Ürdün’den geçerek İsrail üzerinden Yunanistan’a ulaştırılması hedefleniyor (Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru, IMEC). İsrail’in Filistin’e girmesine tam destek bu aşamada gerçekleşiyor. ABD İsrail’e bu noktada sınırsız destek verdi. Hemen savaş gemilerini Doğu Akdeniz’e gönderdi. Filistinli kadın ve çocukların ölüm oranları yüzde yetmişlere çıkınca Batı biraz duraksadı ve sahte bir ifade türeterek ateşkes istemedi. Bu aşamada ABD’nin tek plânı, İsrail’i kullanarak bu coğrafyaya yeniden yerleşmektir. Kuzeyde zaten Ukrayna üzerinden Rusya ile savaş var. Yazılarımızda konuyla ilgili olarak sıklıkla savaşların giderek artacağından bahsediyoruz. Korkarım ki başka yerlerde de savaşlar çıkarılacak. Dünya ekonomi merkezleri Batı’dan Doğu’ya kayıyor çünkü. Son sayımlara göre nüfus bakımından en yüksek ülke Hindistan, ardındansa Çin geliyor.
Dememiz o ki, İsrail’i yöneten iki güç var ve bunların ilki, ABD’nin menfaatleri. Biden ve Blinken bunun için işgalci İsrail’e gittiler. Diğer iş ise tali yollar...
İsrail’i yöneten ikinci güç ise özel bir Yahudi gruptur. Sayıları 1 milyon civarında olan bu grup askere gitmez, çok sayıda çocuk yaparlar. Vergi vermezler. Bu grup siyaseti belirler. Bu grubun oyunu alamayan İsrail’de yönetime gelemez.
Yani bu grubun en temel özelliklerinden biri üremek, diğeri ise dinî anlamda birinci sınıf vatandaş olarak yaşıyor görünüp mistik olguları canlı tutmaktır. Özellikle kendilerinin beklediği Mesih’in 2023 yılında gelmesi gerekiyordu, maalesef gelmedi. Gerçi onların inancına göre Mesih’in gelmesi farklı bir boyut ama bütün bir İsrail’i kandırmış olacaklar Mesih gelmezse. Ki gelmeyecek.
Şimdi İsrail’i yöneten ikinci ve önemli grup, işte bu askere gitmeyen, vergi vermeyen, sürekli çocuk yapıp üreyen ve siyaseti yönlendiren Yahudilerdir. Siyaset adamı kukla gibidir İsrail’de.