İnsan beyni kopyalandığında

Olumlu kullanıldığı takdirde hiçbir ilaç kullanmadan nöronlara emir verilerek felçli hastalık türleri tarih olacaktır. Benzer şekilde, beynin kontrol etmesi gerekip de kontrol edemediği noktalar, simüle edilen (kopyalanan) yapay zekâ teknolojisi ile kontrol edilerek sorunlar ortadan kaldırılacaktır.

GÜNÜMÜZ dünyasında disiplinler arası çalışmalar madde, ışık ve canlı organizmaların ortak yönleri üzerinden yürümektedir. Elektromanyetik dalgalar insansız araçların ne kadar hayatımıza girdiğini gösterdi. Malzemelerin iletim mekanizmaları zaten elektrik/elektronik dünyanın omurgasıdır. Dijital teknolojinin en önemli noktalarından biri hiç şüphesiz makinaların kodlama yani yazılım ile kontrol edilmesidir.

Cihazların uzaktan elektromanyetik dalga veya dijital yollarla kontrol edilmesi hem teknoloji, hem de insanlığın eriştiği son noktalardan biridir. Makinelerin uzaktan kontrol edilmesi çok daha fazla gelişmeye gebedir. Bunun iki ana faydası vardır: “Yazılım” denen yapay zekâ yoluyla cihazların kontrol edilmesi hem cihazın uzun ömürlü, hem de verilerin daha güvenilir olmasını sağlar.

Yazılım yoluyla yapılan cihaz kontrollerinde uzaktan erişim en kritik başarısını sağlık alanında göstermiştir. Okyanus ötesinden bir hekim dijital yolla bir cihaza erişip bir hastayı ameliyat edebilmektedir. Bu, insanlık adına büyük başarıdır. Yine Türkiye’nin öncü olduğu teknolojilerden biri olan insansız hava araçlarıyla da görüntü alınıp farklı bir savunma silahı ile hedef yok edilebilmektedir.

Dünyanın ilk insansız savaş uçağının Türkiye’nin yerli ve millî teknolojileriyle yapılmış olması tam anlamıyla bir devrimdir. Şimdi ABD ve diğer Haçlı zihniyetindeki Batılı devletlerin bu teknolojik devrim hamlesini durdurmak için her yolu deneyeceklerini unutmamak gerekir. Bu farklı bir yazı konusu olduğu için konumuza geri dönüyoruz.

Madde, dijital teknoloji ve elektromanyetik dalgalarla yapılan teknolojiler günümüzde içselleştirilmiş durumdadır. Ancak bunların hemen hemen hepsi madde kaynaklıdır. Çalışma sistemleri klasik fizik çerçevesinde olabileceği gibi kuantum ölçeğinde de olabilir.

İletişim ve bilgi transferinin sağlandığı dünyadaki diğer bir sistem ise canlı organizmalardır. Canlı organizmalarda en karmaşık yapının insan olduğu kesindir. Bilgi için canlıların beyninde iletişimin sağlandığı yer sinir hücresi veya nöron olarak anılır. İnsanlarda nöronlar yaklaşık yüz milyar civarındadır. Bu rakam devasa bir sayıdır. Normal bir sinir hücresi diğer üç yüz bin nöron ile bağlantılıdır. Bu bağlantı sayısı ile nöron sayısı çarpıldığında ortaya çıkan rakam, insan beynindeki bilgi akışının sayısına eşdeğerdir. Bu kadar bilginin işlenmesi kolay değildir. Süper bilgisayarlar bu iş için tasarlanmış görünüyor.

Yaklaşık olarak ve genel bakışa göre insanda yüz milyar nöron bulunurken, filde yirmi beş milyar, maymunda on milyar, şempanzede yedi milyar, farede iki milyar, kedide bir milyar, sinekte yüz milyon ve hamamböceğinde bir milyon nöron bulunmaktadır. Rakamların tam değerinden ziyade canlıların karmaşık yapılarından sade yapılarına göre nöron sayılarının azaldığına odaklanıldığında, en fazla insanda, en az ise hamamböceğinde nöron bulunduğu söylenebilir.

Bilgi transferinin merkezi olan nöronların sayıları o canlının da bilgi taşıma kapasitesini ortaya koyar. ABD’de Lawrence Livermore Ulusal Laboratuvarında (Lawrence Livermore National Laboratory) nöronların bilgi transferi ve diğer gizli projeler için süper bilgisayarlar bulunuyor. Bunlardan biri IBM Blue Gene süper bilgisayarı, diğeri ise Dawn süper bilgisayarıdır. Bu bilgisayarlar yaklaşık olarak bir masaüstü bilgisayardan yüz bin kez daha güçlüdür.

Bunlar kullanılarak önce fare beyninin yüzde kırkı, bir yıl sonra da tamamı simüle edildi. Şimdilerde hamamböceğinin beyninin tamamı simüle ediliyor. Bunun anlamı şudur: Bu bilgi böcekler için hem olumlu, hem de olumsuz yönleri içerisinde barındırıyor.

Yarım asır sonra insan beyninin tamamının simüle edilmesi plânlanmıştır. Bunun için şimdiki süper bilgisayarları bile en az yirmi bin defa daha güçlü hâle getirmek gerekir. İnsan beyni simüle edildiğinde olumlu yanlar yanında olumsuz yanlar da olabilir. Olumsuz yanların başında insanın kontrol edilmesi ve devlet liderlerinin uzaktan suikastı kolaylaşacaktır.

Olumlu kullanıldığı takdirde hiçbir ilaç kullanmadan nöronlara emir verilerek felçli hastalık türleri tarih olacaktır. Benzer şekilde, beynin kontrol etmesi gerekip de kontrol edemediği noktalar, simüle edilen (kopyalanan) yapay zekâ teknolojisi ile kontrol edilerek sorunlar ortadan kaldırılacaktır.