EVEREST’in de içinde olduğu
Himalaya dağlarının bir kısmı Nepal sınırları içerisinde yer alır. Zor
dağlardır. Kâbil de dağlık arazilerle çevrili bir yerde konuşlanmıştır.
Afganistan’ın
nüfusunun yüzde 48’i Türk olmak üzere Tacikler, Hazaralar, Özbekler ve
Peştunlardan oluşuyor.
15
Ağustos öncesinde yorumcuların büyük kısmı Kâbil’in konumu ve nüfusunun yüzde
48’inin Türk olması nedeniyle Taliban’ın ülkeyi ele geçiremeyeceğini
haykırmışlardı. Bu yorumcuların unuttukları iki şey vardı: Birincisi, Batı’nın
yıllardır Doğu ülkeleri üzerinde yaptıkları doktora tezleri ve buradan elde ettikleri
sonuçları nasıl kullandıklarıdır. Diğeri ise, Batı’nın dış politikasının kaos, ölüm,
zulüm ve sömürge üzerine olduğunu göz ardı eden yorumcuların sadece makro
ölçekte kalmalarıdır.
Nepal’in
halkı Tibet ve Moğol asıllı Gurkalardır. “Gorkhana” isimli bir kişinin etrafında
toplanıp zamanla halk hâline gelmişlerdir. Gorkhana isimli kişi, Gurkaların
kurucusu Baba Rawal’i bir asker olarak kullanır. Müslüman ve Türklere karşı
savaşan Baba Rawal’in önderliğindeki savaşçı Gurkalar, o dönemde Hindistan’da
işgalci olan İngilizlerin dikkatini çekerler.
İngilizlerin
paralı askerliğini kabul eden Gurkalar, bu kez de Çanakkale Savaşı’nda 4
taburluk bir kuvvetle yine Türklerle savaştırılırlar. Sonra Ağustos
taarruzlarında İngiliz saflarında paralı askerler olarak tekrar Türklerle
savaştırılırlar. 1921 ilâ 1924’ün Ağustos ayı arasında Irak Krallığı’na karşı Türkmenlerin
direnişini kırmak amacıyla İngilizler Gurkaları tekrar kullanır ve binlerce
Türkmen öldürülür.
DAEŞ’in
fikir babası da İngiltere’dir. İngiliz anahtarı DAEŞ’i sahada yayan ise
Biden’in ülkesidir.
Son
olarak Afganistan’da bombalar Türkleri hedef aldı. MİT tırları ve 17/25 Aralık
sürecinde de DAEŞ, Türkiye’yi devirmek için plânlanmış bir aygıttı. 15
Temmuz’da aziz millet, Çanakkale’de olduğu gibi göğsünü siper etti ve işgale izin
vermedi.
Kuveyt,
Irak, Suriye ve Mısır gibi yerlerde Batılılar idâreye müdahale edip Batı yanlısı
yönetimleri iş başına getirdiler. Irak ve Suriye; ABD, İngiltere, Almanya,
İtalya ve Fransa gibi devletlerce terör yuvasına çevrildi. 15 Temmuz hain
ihanet kalkışması başarılı olsaydı, Suriye’den 3 bin ABD askeri Türkiye’ye
girecekti. İncirlik’tekiler zaten çıbanbaşıydı. DAEŞ, Suriye’de bütün terör
örgütleriyle çatışırken PKK/PYD ile çatışmadı. ABD binlerce tır dolusu silahı
bu terör örgütlerine dağıttı.
Tek
hedef Türkiye ve İslâm’dı. Şimdi de aynı senaryo, değişen hiçbir şey yok!
Rusya
ve ABD’ye karşı kuvvetli bir mücadele veren Afgan komandoların aynı Gurkalar
gibi İngilizlerin paralı askerleri olarak kullanılması için bütün adımlar atıldı.
İngilizlere sâdık kalmalarıyla dikkatleri üzerlerine çeken Afgan komandoların
paralı İngiliz askerleri olarak çalıştırılması için teklif, İngiliz Hükûmetine
sunuldu.
İngilizlerin
en az üç yüzyıldır Türk ve İslâm’a karşı savaştıkları ortadadır. Bunun için iki
strateji takip ediyorlar: İlk olarak Doğu halklarını fakir bırakıp savaşta ve
cephede yorarak parayla Müslümanlara karşı asker olarak kullanıyorlar. Bir de
kompleksli ve câhil bir toplum oluşturuyorlar. Kendilerini ise “asil” bir
toplum olarak gösteriyorlar.
Çözüm
Türkiye
öncelikle eğitim-öğretim seferberliği ilân etmelidir. Müfredat baştan aşağıya
maddî ve mânevî ruh ile yoğrulmalıdır. Aklı, zihni, fikri, vicdanı, kalbi ve
gönlü çelik gibi nesiller yetiştirilmelidir. Ardından Batı’nın fen bilimleri
bütünüyle ülkede üretilmeli ve teknolojiye aktarılmalıdır. Sosyal anlamda Türkiye’nin
Batı’dan alacağı çok fazla bir şey yoktur. Sosyal anlamda Batı’nın zırvalıkları
üniversitelerde okutulmalıdır ki çelik gibi gençlik, Batı’nın hile ve
stratejisini öğrensin.
Türkiye’deki
doktora çalışmalarında “öncelikli alanlar”, başlıklar hâlinde belirlenmeli ve
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca teşvik edilmelidir.
Ve bu tezler hemen kitap hâline getirilmelidir.
Batı’nın
sosyal anlamdaki hamuru bizim fırınımızda pişmez; zira mayası bozuktur Batı’nın.
Aile yapısı bile darmadağın olmuştur. Bunun da liderliğini yapan, Firavun
soyundan gelen İngiliz kraliyet ailesidir.
Afgan komandolar, İngiliz paralı askerleri yapılarak büyük bir savaşa hazırlanmaktadır. Londra-Pekin hattında, Türkmenistan, Özbekistan ve Tacikistan bölgelerinde Türkiye’nin karşısına İngiliz paralı askerleri olarak Afgan komandoların çıkarılması, ikinci bir Gurka olayı çıkarılacaktır.