İmdat çağrısı

https://www.afad.gov.tr üzerinden bağışlarımızı gönderelim ya da DEPREM yazarak 1866’ya mesaj atarak destek olalım. Sağlığı elverenler Kızılay’a kan bağışı yapabilir ya da belediyelerin ihtiyaç listelerine göz atarak yardım kolileri hazırlayabilir.

HAFIZA sistemimiz, psikolojik dengemiz ve fiziksel direncimiz son günlerde hayli hasar aldı. Bunun nedeni ise ülkece gözümüze uyku girmeyen günleri birbirine ekliyor oluşumuz.

Enkaz altında sıkışmış hâlde hareket edemeyen, soğuktan üşüyen ve belki donma noktasına gelen, aç ve susuzluktan aklı karışan, korkan ve yalnız hisseden canlarımızı düşündükçe günlük rutinlerimiz bile alaşağı edilmiş durumda.

Son yüzyılın en büyük afetini, gelmiş geçmiş en büyük felâketlerden birini yaşıyor ülkemiz. Tam on şehri etkisi altına alan iki büyük deprem ve sayısız artçı sarsıntı ile binlerce yıkık bina var. Devlet koordineli bir şekilde tüm personelleri ve gönüllüleri gerekli bölgelere kanalize ediyor. Ama bu kadar geniş bir coğrafyada bunca insanı etkileyen bir afette, hele böylesi bir mevsimde her noktaya aynı hızla ulaşmak çok mümkün değil. Yine de binlerce insanımızın enkaz altından sağ kurtarıldığı haberleri bir nebze de olsa aldığımız nefesleri nitelikli hâle getiriyor.

Bir yandan yaralılar hem çevre hastanelere, hem de büyük şehirlere ambulans uçaklarla taşınıyor. Askerimiz de sahada… Bakanlar afet bölgesi illerinde kollara ayrılmış, Türkiye geneli belediyeler yardım tırları ve konvoyları oluşturuyor. Zengin hayırseverler bölgeye teçhizat ve gıda yardımı için çabalıyorlar. Bizler de bir şekilde kendi imkânımızca el olmaya gayret etmeliyiz. Topyekûn bir hedefe odaklanma ve birlik içinde gedikleri kapatma gayreti ile bugünleri atlatabileceğimiz gün gibi ortada.

Fakat bu süreçte siyâsî kaygılarla iç çatışmaları körüklemenin, el olmak dururken dille ve kalemle camiamızda enerjiyi düşürmenin aslî hedefimize ihanet olacağı kanısındayım. Biz bir aileyiz ve aile içindeki aksamaları, aileyi tehdit eden veya yaralayan süreçleri birlik içinde atlattıktan sonra konuşabiliriz. Şu an için hangi görüşe ait olduğumuzun ve birbirimize yönelttiğimiz yergi oklarının zamanı değil.

Bir hayvanın bile moloz yığınları arasında günlerce sıkışıp kaldığını düşünmek beyni sıkıştırıyor ve kalplere tonlarca ağırlıkta basınç uyguluyorken binlerce insanın bu vasatta ülkenin geri kalanından aman beklediği gerçeği, var olan tüm çatışma ve fikir ayrılıklarını değersiz birer safsataya dönüştürür. Bugünlerde kalemi başka duygu ve durumlar için oynatmak olası değil. Yazdım ve yazmaya devam edeceğim ki; büyükten küçüğe, zenginden fakire, doğudan batıya, çeşitli fikir, ideoloji, ırk ve inanç kategorilerimiz dışında, aynı amaca hizmet edeceğimiz yeni bir kümelenme meydana getirmek durumundayız. Evvelâ dua ve tevekkülle, ardından iyi niyet ve gayretle, elimizden geleni ardımıza koymadan yaralarımızı sarmakla mükellefiz.

Devlet ve tüm resmî organizmalar yıkık binalara yetişmeye ve açıkta kalanlara barınacak alan açmaya çabalarken bölgeye yakın olanlarımız bizzat el ile, uzakta olanlarımız da maddî imkanlar el verdiğince elini taşın altına koymalı.

Toplu ölümler birer ibrettir. Ölümden de ziyade, hayatla ölüm arasında beklemek daha da zorlu bir süreç. Bu dönemde ümidi yeşertecek, kurtarma ekiplerine ekstra kuvvet katacak ve görevli kim varsa sahada manevî destek sağlayacak bir duruş sergilememiz lâzım. AFAD, Kızılay, İHH ve bilumum yardım kuruluşları bünyesine yapacağımız ufak bağışlar birikip depremzedelere su olsun, aş olsun, battaniye olsun. Belediyelerin yardım tırlarına gıda paketleri, kıyafet ve ısınma ihtiyacına cevap veren çeşitli malzeme yardımları da yapılabilir. Her ne göndereceksek temiz ve kullanılabilir düzeyde olmasına da ayrıca dikkat etmek gerek.

Yetkililer deprem anından bu yana iletişimin iki farklı boyutuna dikkat çekmeye çalışıyorlar. İlki ve en önemlisi, acil çağrıların iletilebilir olması için hatları gereksiz meşgul etmemek gerekliliği. Bir diğer husus da sosyal medyada kaos üretecek asılsız iddiaların yaygın hâle getirilmemesi zarureti. Şu an bütün komplo teorileri ve gerçeği yansıtmayan karalama kampanyaları, ülkece yapmamamız gerekene odaklanmada gecikmeler meydana getirir. Unutmamalı ki, kanayan bölgelere tampon görevi göremezsek kan kaybından hepimiz, ülkece aynı yok oluşa mahkûm oluruz.

Deprem bölgelerinde sıcak bir yatağa girmeyi, derin derin oksijen solumayı, keyifle yiyip içmeyi ve hayatın en basit rutinlerini dahi erteleyen insanlarımız varken, enkaz altında başına gelen felâketin sebebinden ve sonucundan habersiz çocuklar neden anne ve babasının yanında olmadığını acıyla anlamaya çalışırken, bizler de birtakım kronik kavgalarımızı ve şahsî çatışmalarımızı öteleyebiliriz herhâlde. Çok zor olmasa gerek.

“Vermek almaktır” düsturundan hareketle, bugün elimizden çıkacak bütün yardım materyalleri, bize ülke huzuru ve sağlığı olarak geri dönecek, Rabbin af ve mağfiretine erişebilme umuduyla vatanımızı daha büyük belâlardan da koruyacaktır inşallah. Günahına kefaret arayanlar, başa gelenlerin ve gelmemesi umulanların sadakasını vermek isteyenler, Rabbine el açıp dua ederken “Yüzüm olsun” diyenler, göçmüş büyükleri adına hayır yapmak, onları kabirde şâd etmek isteyenler, ahirette mizanda ağır basacak bir amel arayanlar, ibadet eksikliğinden kurtulmak ve daha iyi bir kul olmak isteyenler, insan olmanın zevkini tatma tutkusu besleyenler, daha da önemlisi “Ben insanım” diyenler, şimdi hayır hasenat yapmak için en elverişli zaman dilimindeyiz!

Üç beş demeden, elden geldiğince yaraları birlikte sarmaya çabalamalıyız. Kim bilir, bu acıyı hafiflettiğimizde insanlığa bir adım daha yaklaşmış olmak bile iç huzurunu süreğen hâle getirebilir. Birileri ölebiliyorsa biz de her an ölebiliriz; birileri enkaz altında kalıyorsa bu çaresizlik her an bizim kapımızı da çalabilir; birileri bir battaniyeye bile muhtaç kaldıysa bizim de acziyete düşmemiz bir afete bakar. İnsan zaten her an aciz ama biz arada fark ediyoruz işte.

https://www.afad.gov.tr üzerinden bağışlarımızı gönderelim ya da DEPREM yazarak 1866’ya mesaj atarak destek olalım. Sağlığı elverenler Kızılay’a kan bağışı yapabilir ya da belediyelerin ihtiyaç listelerine göz atarak yardım kolileri hazırlayabilir.