İlim nedir, ne değildir?: Güneş ayeti (2)

İlmi sonsuz olan Allah-u Teâlâ, Güneş’i, Ay’ı ve Arz’ı ve de bunlara ait özellik ve kanunları biz kullarının istifade edebileceği tarzda yaratmıştır. Normal aklı olanlar iman eder, imanı kâmil olan müşahede eder, ilim sahipleri de tasdik ederler. Nefsinin esiri olanlar ise reddederler.

“ANDOLSUN güneşe ve onun aydınlığına. Ona tâbi olduğu zaman aya…” (Şems, 1-2)

***

Güneş’e tâbi olan Ay

Ay’ın Güneş’e tâbi olması demek, ona bağlı olarak hareketini (fonksiyonunu) icra edebilmesi demektir. Bunu iki şekilde izah edebiliriz: Biri bilinmektedir. Diğerinin ise (biz hariç) farkına varılmamıştır.

1- Ay’ın aydınlanması ve aydınlatması Güneş sayesindedir. Güneş’ten almış olduğu ışınları yansıtmak suretiyle etrafa yayar. Ay’da atmosfer olmadığı ya da çok zayıf olduğu için emilmeden (absorbe olmadan) uzaya yansır.

Ay’a baktığımızda, parlak olarak ışıldadığını görürüz. Ay’ın Arz’ın uydusu olmadığına ve Arz’la birlikte Güneş etrafında yapmış olduğu yörünge hareketine önceki sayılardaki yazılarımızda değinmiştik. Birlikte Güneş’e bağlı olarak elips yörünge çiziyorlardı. Fakat bu düz çizgili bir elips değil, girintili ve çıkıntılı idi. (Yılanın hareketine benzetilebilir.) Ay ile Arz’ın birbirlerine göre olan konumları periyodiktir. 29,5 gün ara ile aynı duruma gelirler. Başlıca dört safhada inceleyebiliriz bunu.

a) Yeniay: Arz’la Güneş arasındadır. İlk günler yüzeyinden çok az bir kısımda yansıma olur. Önce ince hilâl şeklindedir. Gittikçe kalınlaşır.

b) İlkdördün: Bir hafta sonra Ay, Güneş’e göre Arz’la aynı hizada gibidir. Ay küresinin yarısı görülmez. Diğer yarısını parlak görürüz.

c) Dolunay: Arz, Ay ile Güneş’in arasındadır. Ay ışıklarının bize göre yansıması tamdır. Ay’ı daire şeklinde yuvarlak görürüz.

d) Sondördün: Bir hafta sonra Ay ile Arz aynı hizada gibidir. Kürenin yarısı ışıklı olarak görülür.

Ay’ın safhalarının tamamlanmasıyla geçen süre, kendi ekseni etrafında bir tur atmasıyla geçen süreye eşittir. Dolayısıyla Ay’ın aynı yüzü, devamlı olarak Yer’e dönük olur. Yani biz Ay’a baktığımızda hep aynı cephesini görürüz.

Arz’ın bir günde kendi ekseni etrafında bir tur atmasına karşılık Ay ancak bir ayda kendi ekseni etrafındaki turunu tamamlamaktadır. Bu astronomik farklılık ortak kütle merkeziyle alâkalıdır. Uzaydaki iki küresel kütlenin birbirlerine olan etkileriyle ortak kütle merkezi etrafında döndüklerini daha önce açıklamıştık. Ay’la Arz’ın ortak kütle merkezi Arz’ın kütlesi içinde kaldığından, Arz’ın turu çok daha kısa süreli olmaktadır.

2- Ay’ın uzaydaki yörünge hareketine Arz’ın kütlesel çekim kuvvetinin belirli bir etkisi varsa da asıl etki Güneş’ten gelmektedir. Mevcut bilgiler Ay’ın bir uydu olduğu ve Arz etrafında yörünge hareketi çizdiğini söylüyorsa da bu doğru değildir. Asıl etki Güneş’in çekim cazibesiyle oluşmaktadır ve Ay, Güneş etrafında elips yörünge çizmektedir. Elips yörünge düz olmayıp girintili ve çıkıntılı şekildedir. Güneş Sistemi’nin gezegeni olan Arz’ımız da etrafında elips yörünge çizer. Arz yörüngesi de Ay’da olduğu gibi eğriltili (S şeklinde) olmaktadır. Nedeni de yakınındaki Ay’ın etkisidir.

Ay ve Arz, birbirlerini etkileyerek, birlikte Güneş odaklı elips yörünge çizmektedirler.

Şimdi bilinmeyen bu iddiamızı ilmî usullerle (metotlarla) ispatlayalım. Takip edeceğimiz yol, bilinen bilgilerden bilinmeyene ulaşmaktır.

Önce Arz’ın Güneş etrafındaki yörünge hareketinden başlayalım…

Kepler Kanunu gereğince gezegenler, odaklarından biri Güneş olacak şekilde elips yörünge çizerler. Arz’ın da yörüngesi elips olduğuna göre, bu, Güneş’e olan mesafesinin sabit olmayıp yaklaşacağı ve uzaklaşacağı konumlarının olduğunu gösterir. Güneş’e en yakın konumu 3 Temmuz tarihindedir ve uzaklığı 152 milyon kilometredir. En uzak konumu ise 1 Ocak tarihine rastlar. Mesafe 147 milyon kilometre olur. Hesaplarda kullanılan ortalama uzaklık ise 149,5 milyon kilometredir.       

Güneş’e en yakın konumun kış mevsiminde olması şaşırtıcı gelebilir. Isı değişikliği, Güneş’e olan mesafesinden ziyade Güneş ışıklarının yeryüzüne varış açılarıyla alâkalıdır. Işın eğik gelirse fazla tesiri olmaz, dik gelirse sıcaklık artar. Yaz mevsiminde kuzey yarımküreye ışınlar dik açılı ulaştıklarından tesirleri çok olur. Güney yarımküreye eğik açılı olarak gelirler ve tesirleri azdır; buradaki kıtalarda kış mevsimi hüküm sürer. Güneş ışınlarının yeryüzüne açılı varışları, diğer bir ifadeyle mevsimlerin meydana gelmesi, Arz’ın eksen dönüşünün 22,5 derece eğik olmasındandır. Böylece biz mevsimlerin kendilerine has özelliklerinden istifade ederiz.

Şimdi sormak lâzım: Mevsimlerin oluşması için Arz’ın 22,5 derece eğik dönmesine kim karar verdi? Ateistlerin saçma inanışları olan her şeyin tesadüfen meydana gelmesi mümkün mü? Tabiî ki hayır!

İlmi sonsuz olan Allah-u Teâlâ, Güneş’i, Ay’ı ve Arz’ı ve de bunlara ait özellik ve kanunları biz kullarının istifade edebileceği tarzda yaratmıştır. Normal aklı olanlar iman eder, imanı kâmil olan müşahede eder, ilim sahipleri de tasdik ederler. Nefsinin esiri olanlar ise reddederler.

Cennet ve Cehennem boşuna yaratılmamıştır. Bülbül gül bahçesinde şakır, bok böceği ise pislikte mekân tutar.


Ay’ın uydu olmayışının ispatı

Arz’ın yörünge hareketinde Arz’ı etkileyen iki temel kuvvet vardır: Newton Kütle Çekim Kanununa göre Güneş’in çekim kuvveti (F1) ve dairesel yörünge hareketinde yörüngeden çıkarmak isteyen merkezkaç kuvveti (FM1). Arz’ın yörünge üzerinde bulunabilmesi için bu iki ters kuvvetin birbirine denk olması lâzım. Yani F1=FM1.

Bir an için Ay’ın Arz’ın uydusu olduğunu kabul edelim. Uydusu olması demek, “Arz etrafında yörüngesi var” demektir. Arz’ın Ay’a tatbik ettiği çekim kuvveti (F2), Ay’ın bu yörüngesinde oluşan merkezkaç kuvveti (FM2) ile eşit olmalıdır. Yani F2=FM2 olmalı.

Yapılan hesaplamalarda Güneş’e olan mesafelerin ortalama değer kabulüyle F1= 3,56X  ve F2= 0,022X  dyn bulunur.

Güneş’in Ay’a olan çekimi FG=0,0438x  dyn olmaktadır. Güneş’in Ay’a olan çekim kuvveti, Arz’ın Ay’a olan çekiminin yaklaşık iki katıdır. FG, F2’den büyüktür. Ay’ın Arz’la Güneş arasına girdiğinde büyük olan kuvvetin istikametine yani Güneş’e doğru hareket etmesi icap eder. Hakikatte ise ters istikamette, Arz’a doğru geldiğini gözlemliyoruz.

Bunun iyi anlaşılması için daha teferruatlı izah etmeye çalışalım…

Ay yörüngesinin (a) safhasında yani Ay’ın Güneş ve Arz’ın arasında olduğu durumda F2=FM2 eşitliği ile Ay dengededir. Fakat aynı zamanda Güneş’in FG çekim kuvvetinin etkisiyle denge bozulacak ve Ay, Güneş’e doğru hareket etme zorunda kalacaktır. Tatbikatta böyle olmuyor. Ay, Güneş’e doğru değil, Arz’a doğru ilerleyerek (b) safhasına geçiyor. O hâlde Ay’ın Arz etrafında döndüğü yani Arz’ın uydusu olduğu kabulü yanlıştır. Peki, doğrusu nasıl?

Ay’ın Arz’ın etrafında değil, Güneş’in etrafında yörünge çizdiğini ele alırsak, Güneş’in kütlesel çekim kuvvetiyle merkezkaç kuvvetinin dengelendiğini yani FG=FMG olduğunu söyleyebiliriz. Bu denge durumunda iken Arz’ın kütlesel çekim kuvveti, Ay’ı etkileyerek kendisine doğru hareketlendirecektir. Tatbikatta da böyle olmaktadır. Yeniay safhasındayken Ay, (b) safhasına (ilkdördün) gelmektedir.

Neticede Ay’ın Arz etrafında değil, Arz’la birlikte Güneş etrafında elips yörünge çizdiğini söyleyebiliriz. İnsanlar farkında olmasalar da hakikat budur.


Ay’ın bilinen yörünge hız değeri yanlıştır!

Ay’ın yörünge hızı için kitaplara ve ansiklopedilere bakıldığında, saniyede 1,02 kilometre gibi bir ortalama hıza sahip olduğunun yazıldığı görülür. Bu komik bir değerdir. Arz’ın ortalama yörünge hızının saniyede 29,5 kilometre olduğunu söyleyip Ay’ın hızının 1 kilometre olması gülünçtür. Çünkü buna göre daha ilk aylarda Ay küresinin gerilerde kalması icap ederdi. Fakat Ay ile Arz, Güneş etrafında birlikte yörünge çizdiklerine göre, hızlarının da birbirlerine yakın değerde olması gerekir. Ay’ın hızını düşük olarak göstermeleri, Ay’ın Arz’ın uydusu olduğu kabulünden kaynaklanmaktadır. Şimdi bu yanlışın neden olduğunu ve doğrusunun ne olduğunu denklemlerle izah etmeye çalışalım.

M kütleli bir cisim, bir merkez etrafında L mesafede F kuvvetinden etkilenerek yörünge hareketi yapıyorsa, bu cismin yörünge hız denklemi şöyle olmalıdır: V eşittir F ile L'nin çarpımının M'ye bölümünün karekökü.  

a) Ay’ın Arz’ın uydusu olduğu kabulüyle Arz’ın Ay’ı etki kuvveti şudur: F2=0,022x  dyn.

Arz ile Ay arası ortalama mesafe, L=0,382 milyon kilometre. Ay’ın kütlesi eşittir 0,0123 Yer kütlesidir. Ay’ın ortalama yörünge hızı buna göre V=1,067 km/sn çıkar.

Ay’ın Arz’ın uydusu olduğunu kabul ettiğimiz takdirde ortalama Ay yörünge hızı saniyede (yaklaşık) 1 kilometre çıkmaktadır. Bu değer, Arz’ın yörünge hızının yaklaşık otuzda biri kadardır.

b) Ay’ın Arz’ın uydusu olmayıp Güneş etrafında yörünge çizdiği kabulüne göre Güneş’in Ay’ı etkilediği kuvvet FG=0,0438x  olur.

Ay’ın Güneş’e mesafesi (yeniayda), L=149,12 milyon kilometredir. Ay’ın kütlesi 0,0123 Yer kütlesi iken Ay’ın ortalama yörünge hızı, V=29,75 km/sn çıkıyor.

Hesaplamalarımızla Ay’ın ortalama yörünge hızı saniyede 29,75 kilometre çıkmaktadır.

Güneş’in Arz’a olan etkisi F1=3,56x  şeklindedir. Arz’ın Güneş’e ortalama mesafesi L= 149,5 milyon kilometre kabulüyle Arz’ın ortalama yörünge hızı V= 29,78 km/sn bulunur. Yani saniyede 29,78 kilometre çıkmaktadır. Bu, hemen hemen Arz ile Ay’ın hızları eşit demektir. Bu da Ay ile Arz’ın, birlikte Güneş etrafında yörünge hareketi yaptıklarının ispatıdır.

(Devam edecek…)