“İSTANBUL’u fetheden
Yunanlı” kürsüden höykürüyor: “Bir devlet sokakta yürüyen vatandaşına
terörist der mi arkadaş? Bunu bir bakan, ağzıyla söyler mi? Üzülüyorum.”
O
bakan da Süleyman Soylu. Yani İçişleri Bakanı…
Soylu’nun
açıklamalarını dinlediğimizde sokakta yürüyen vatandaştan değil, İBB’ye alınan
kadrolardan bahsettiğini görüyoruz. İBB’ye alınan 35-40 bin “vatandaştan”
sadece 12 bini için yapılan araştırmada beş yüzün üzerinde PKK’lı tespit
edilmiş.
Geriye
kalan 20-25 bin personel hakkında yapılacak araştırma İmamoğlu’nu daha ne kadar
üzecek, onu da zaman içerisinde göreceğiz.
Sokakta
yürürken İBB’de işe alınan bazı vatandaşlarımıza bakalım dilerseniz…
Meselâ
Özgür K., PKK/KCK terör örgütü içerisinde faaliyet göstermek üzere kırsal
alanına katılım yapmış. 2017’de güvenlik güçlerince yakalanmış, ayrıca örgütün
gençlik yapılanması içerisinde birçok illegal eyleme katıldığı öğrenilmiş.
O
şimdi İBB’ye bağlı İstanbul Ağaç Peyzaj Eğitim Hizmetleri ve Hayvanat Bahçesi
İşletmeciliği San. Tic. A.Ş.’de çalışıyor.
KCK/TM
içerisindeki faaliyetlerinden dolayı “silahlı terör örgütüne üye olmak”
suçundan 14 Temmuz 2012’de yakalanıp cezaevine gönderilen Nurettin K. da aynı
şirkette elan.
2013’te
PKK/KCK terör örgütü içerisinde faaliyet göstermek üzere kırsal alanına katılım
yapan, ayrıca örgütün gençlik yapılanması içerisinde birçok illegal eyleme
katıldığı tespit edilen Mustafa K. da İBB’den maaş almakta.
Misâl,
2015 yılında HDP ve DBP il binası önünde basın açıklaması ve yürüyüş eylemine
katılan “Önderliğin Özgürlüğü Özgürlüğümüzdür” şeklinde pankart ve çok sayıda
terörist başı resmi bulunan dövizlerin açıldığı eyleme katıldığı tespit edilen
Osman B. de İBB bünyesine katılmış.
İSPER
İstanbul Personel Yönetim A.Ş.’de çalışan Melikşah K. isimli “yolda yürüyen
vatandaşın” da PKK’nın gençlik yapılanmasında faaliyet yürüttüğü ve örgütsel
faaliyetlerden dolayı iki defa gözaltına alındığı öğrenilmiş.
İSPER
İstanbul Personel Yönetim A.Ş.’de büro işçisi olarak çalışan Sevtap A. isimli
bir diğer “yolda yürüyen vatandaş”, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca
yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınmış. Sevtap A.’nın PKK/KCK terör
örgütü adına kırsal alana eleman aktarımı faaliyetlerinde bulunduğu tespit
edilmiş. Kendisi personel yönetim işlerinde tecrübeli birisi yani.
İmamoğlu’nun
ilgisi, sadece PKK/PYD/KCK’lılarla da mahdut değil üstelik.
FETÖ
soruşturmaları kapsamında, askerî lise sınavlarına hazırlanan öğrencilere ev
abiliği yaptığı öğrenilen Oktay T. de artık bir İBB çalışanı.
15
Temmuz hain darbe girişimi sonrasında ordudan atılan eski üsteğmen Mustafa G.
de “yolda yürüyen vatandaş” kontenjanından İBB’nin iştiraki olan İstanbul Beton
Elemanları ve Hazır Beton Fabrikaları Sanayi Şirketi’nde işe alınmış durumda.
Listeyi
daha da uzatmak pek mümkün ama biz sayfamızı idareli kullanalım. Tam listeyi
internetten bulabilirsiniz.
Görünen
o ki, İstanbul şeysi, genel müdürünün izinden gidiyor. Ne de olsa lokomotif
nereye giderse, katar da onu takip eder.
CHP
Genel Müdürü Kemal abimiz de hendek olayları esnasında hendek kazıp barikat
kuran teröristler için “arkadaşlar” demişti.
Aynı
genel müdürün PYD için “topraklarını savunan bir oluşum” tanımlaması da
arşivlerde duruyor hâlâ.
Hatta
katıldığı bir televizyon programında “PYD bizi mi vuracak?” sorusu
sadece programı sunan moderatörü değil, tüm Türkiye’yi dumura uğratmıştı. Zira
o aralar güney sınırımızdaki illerimize her gün PYD roketleri yağmakta idi.
Genel
Müdürün Cumhurbaşkanı olması durumunda bütün KHK’lılara yeniden görevlerini
iade edeceği sözü hepimizin malûmu.
CHP’li
vekillerden Sezgin Tanrıkulu ve Gamze İlgezdi de başka bir “yolda gezerken ölen
vatandaşın” cenazesine katılıp gözyaşları dökmüşlerdi. Yalnız şöyle bir sıkıntı
vardı ki, o “yolda gezen vatandaşın” tabutunun üzerinde örgütün paçavrası
sarılıydı.
CHP’li
Veli Ağababa’nın Gazi Meclis’e getirdiği ve birlikte basın açıklaması
yaptıkları Özge A. isimli bir başka “yolda yürüyen vatandaş” da Suriye’nin
Resulayn bölgesinde PKK/YPG’li teröristlere yönelik düzenlenen TSK
operasyonunda ölü olarak ele geçirilmişti. Ya da “etkisiz hâlâ getirilmişti”
diyelim…
Neyse,
konumuza dönelim; İBB ve İmamoğlu’na…
İmamoğlu,
yerel seçimler öncesi Haber Türk kanalına çıkmış, Didem Aslan Yılmaz ile Mehmet
Akif Ersoy’un sorularına cevap vermişti.
Mezkûr
programda Mehmet Akif Ersoy’un, “PKK’ya, FETÖ’ye ve özellikle yabancı
basının seçimlerle ilişkin tartıştığı meselelerle ilgili bir mesajınız var mı?”
sorusuna şöyle cevap vermişti: “Ne olabilir ki? Gelin, Türkiye’yi hep
beraber yönetelim ya!”
Telaşla
araya giren Ersoy’un, “Hayır, hayır! FETÖ ve PKK ile ilgili diyorum…”
şeklinde uyarısına rağmen İmamoğlu, havanda su dövmüş ve topu taca atmıştı.
Eh,
İmamoğlu’nu bu konuda fazla da eleştirmemek lâzım. Zaten söyleyeceğini seçim
öncesi açık açık söylemiş.
Bizlere,
“Tüm İstanbul, hatta tüm Türkiye için geçmiş olsun… Yolda gezen vatandaşlara da
hayırlı uğurlu olsun” demek düşer. Allah muhabbetinizi artırsın…
Kalınız sağlıcakla efendim…