Hiç kimse Ay’a bakmadığında Ay yerinde midir?

Gerçekten hiçbir gözlemci bakmadığında Ay’ın yerinde olmasına gerek var mı? Bence hiç gerek yok. Olmamasına da gerek yok. Ancak kesin olan şudur ki, mükemmel bir evrende, kusursuz bir sistemde Yüce Bir Yaratıcı “her şeyi her an yaratıyor”. Ve bu, tam bir cevap!

SORU-1: Bir odaya kedi hapsedin. Odaya sadece silahla ateş edebileceğiniz bir delik açın. Kurşunun hangi yere gittiğini görmeyecek şekilde konuşlanın ve ateş edin. Sizce kedi ölü müdür, yoksa sağ mı?

Cevap-1: Bilimsel verilere göre kedinin ölmüş olabileceği de söz konusu, yaşıyor olabileceği de. Kuantum bakışa göre kedinin ölme olasılığı ve silah ateş edilse bile canlı olma olasılığı vardır. Bu iki durum birbirine eşit olabilir ya da olamaz. Kedinin ölmüş ya da yaşıyor olma olasılığı kesindir.

“Peki, kedinin gerçek durumu nedir?” diye sorulduğunda da verilecek iki cevap vardır: Birincisi, kedi kapalı oda içinde ise kesin olarak bilinmezlik yani belirsizlik vardır. İkincisi ise, kedinin gerçek akıbetini öğrenmek için odanın içine girip bakmak veya kediyi dışarı çıkarmak gerekir. Bu durum tam olarak bilimsel bir deney yapma anlamına gelir. Bunun adı gözlemdir. Dolayısıyla elde mutlak bir veri olmadan, bilimsel sonuçlara ulaşmadan bir olayın durumu hakkında insanoğlu aslında aciz kalıyor. Olayın akıbeti hakkında “belirsizlik” verisi mevcuttur.

Gezegenimizde tartışmasız en önde gelen kuantum fizikçisi Werner Heisenberg de böyle düşünmüş ve kendi ismiyle anılan ilkeyi öyle keşfetmişti.

Hukuk alanında, bir sanığın daha önce işledikleri suçlara bakılarak, tamamen yeni ve farklı bir olay hakkında “yapabilir” yargısı bilim dışıdır. En azından Heisenberg Belirsizlik İlkesi’ne göre durum budur. Her insan gibi, daha önce suç işlemiş birisinin yeni bir olayda suç işleme potansiyeli vardır ancak eşit olmadığı söylenebilir. Burada da farklı insan olma faktörleri berraklaşmaya yardım eder.

***

Soru-2: Aydınlık bir günün akşamında gökyüzüne baktığımızda Ay’ın yerinde olup olmadığını hemen fark ederken Ay’a bakmamız bilimsel açıdan bir gözlemsel deney şeklidir, ancak hiç kimse Ay’a bakmasa “Ay yerindedir” denilebilir mi?

Cevap-2: İlk verilen cevaplar arasında “Elbette Ay yerindedir” dendiğini duyar gibiyim. Ama bu cevap yanlıştır. “Ay yerinde değildir” demek de doğru değildir. Ay’ın yerinde olup olmadığı hakkında kesin bir cevap vermek için başımızı kaldırıp bakmamız gerekir.

Aydınlık bir gecede başımızı kaldırdığımızda Ay yerinde mi, değil mi, hemen görürüz. Ancak Ay’a bakan bir göz, yakalayacak bir dedektör, görecek bir teleskop olmaması durumunda yani Ay’ın maddî varlığından delil toplayacak bilimsel bir gözlemci olmaması hâlinde “Ay yerinde mi, değil mi?” diye soruluyor. Buna göre Ay’ın yerinde olduğuna ve yerinde olmadığına dair olasılıklar söz konusudur. Yani insanlar burada “kesin” olarak bir hüküm veremezler. Bilimsel delilleri buna yeterli değildir. Burada da “bilinmezlik”, diğer bir ifadeyle belirsizlik söz konusudur.

Ay gözlemlenmediği zaman varlığı hakkındaki görüş sadece bir olasılıktır. Olasılığı kesin kılmak için gözlem ve deney gibi bilimsel veriler elde etmek gerekir. Diğer bütün olaylar da böyledir.

***

Soru-3: Bir odaya hapsedilmiş kedi üzerine silahla ateş edildiğinde ölü mü, yoksa sağ mı olduğuna dair soru ile “Hiçbir gözlemci Ay’a bakmadığında Ay yerinde mi, yoksa değil mi?” şeklindeki soruya olasılıklarla yaklaşırken gözlemlerin sonucuna kesinlikle bakıldığına göre, gerçekte bu iki olay nasıl idrak edilmelidir?

Cevap-3: Bilimsel veriler olayın kesinliğini anlamlı kılar. Kedinin odadan çıkarılıp kontrol edilmesi veya odaya girilip bakılması gibidir bu. Açık günün gecesinde başımızı kaldırıp baktığımızda Ay yerinde mi, değil mi, hemen anlarız. Bu da bilimsel bir veri neticesinde ulaşılmış sonuçtur. Bilimsel veri olmadan kesin konuşmak tehlikeli ve yanıltıcı olabilir. Sadece kuantumun hayatımıza kattığı “olasılıktan” bahsedebiliriz.

Gerçekten hiçbir gözlemci bakmadığında Ay’ın yerinde olmasına gerek var mı? Bence hiç gerek yok. Olmamasına da gerek yok. Ancak kesin olan şudur ki, mükemmel bir evrende, kusursuz bir sistemde Yüce Bir Yaratıcı “her şeyi her an yaratıyor”. Ve bu, tam bir cevap!