Herkes hâddini bilsin!

Birtakım dünyevî akımların cinsiyetsizleştirme ve kadın ile erkeğin tabiatından kaynaklanan farklılıkları ortadan kaldırmaya yönelik görüşleri, kadınları özgürleştirmek bir tarafa, kadın-erkek bütün insanlığı tehdit eden zehirli akımlardır.

GEÇEN hafta Twitter’dan #erkekleryerinibilsin gündemleciyle bir etkinlik yapıldı. Temel tema; erkek tahakkümünü, erkeklerin kadınlara bakış açısını eleştirmek ve birtakım toplumsal problemlere dikkat çekmekti. Bu meyanda hem problemlere dikkat çeken, hem de güzel, esprili, mizahî anlatımlar ortaya çıktı.

Lâkin bu etkinliği farklı bir amaç için kullanmak isteyen kötü niyetli birtakım çevreler, âyet ve hadîslerle dalga geçerek güya erkeklere lâf vurmaya çalıştılar. Âyet ve hadîslerde kadın geçen yere erkek, erkek geçen yere kadın yazarak alenen İslâm’ın kutsallarıyla alay ettiler. Bu tam bir din tahrifçiliği idi! 

Bu sırada da güya İslâmî duyarlılığı olduğu düşünülen birtakım sosyal medya hesapları, İslâm dinine pervasızca yapılan bu saldırıları alkışladılar, onları paylaştılar. Hadîslerin uydurulduğundan, âyetlerin yanlış yorumlandığından dem vurdular. Böylece erkek egemenliğine başkaldırı gibi görünen bu etkinlik, İslâm dinine hakarete dönüştü. Kötü niyetliler amacına ulaştı, sığ bilgili gâfillerin ise yaptıkları boyunlarına vebâl olarak kaldı.

Din düşmanlarının yaptıkları saldırılar için söylenecek pek söz yoktur. Onlardan başka bir şey beklenmez zaten. Dine karşı nefretlerini kusacak bahane arar dururlar ve her fırsatı da bu anlamda değerlendirirler. Yani bu, ezelden beridir böyledir; şimdi de beklenen bir durumdur. İşin üzücü tarafı ise, gâfillerin böyle tuzaklara düşmüş olmasıdır!

Sağdan soldan derlediği sığ bilgilerle âyetleri yorumlayıp beğenmediği hadîsleri “uyduruk” olarak etiketleyerek feminist düşünceyi referans alan ve “iki arada bir derede bocalayıp duran” bu gâfillerin hâli, dinî ilimleri doğru ve derinlikli olarak tahsil etmenin ne kadar önemli olduğunu bize gösteriyor.

Dinî konularda ilmî derinlikten yoksun kişilerin, din kaynaklı zannettikleri bir problemi çözmek için işin kolayına kaçarak dinî referans kaynaklarını tartışmaya açtıklarına şâhit oluyoruz. Bu konuda pervasızlığı ile bilinen bir ünlünün Osmanlıca yazılan bir metin karşısında nasıl da komik duruma düştüğü de birkaç gün önce medyaya yansıdı. Bir ilke olarak şunu kabul etmeliyiz ki, bir yanlış, başka bir yanlışla düzeltilemez. Bir uçtaki sorun ifrat ise, diğer uç tefrittir.

Maalesef ölçüyü bulamıyor, bir uçtan diğer uca atlıyoruz. “Kadın haklarını savunacağız” derken, erkekleri yerin dibine batırmaya, onları yok saymaya kalkıyoruz. Bunun adı, “savrulmak”tır.

Müslüman kimliğinin üzerine feminist elbise giydirmeye çalışınca ortaya bu manzara çıkıyor. Kadın sorunlarını da, erkek sorununu da İslâmî zeminde çözmek istiyorsanız, müracaat mercii Kur’ân’dır, Hazreti Peygamber’in (sav) hayatıdır, söyledikleridir. Ya da açık açık dersiniz ki, “İslâmî perspektif bizi tatmin etmiyor, biz İslâm dinin referanslarını değil, Andrea Rita Dworkin’in görüşlerini esas alıyoruz”. O zaman farklı bir düzlemde konu yine tartışılabilir.

Hiç kimsenin Müslümanların kutsallarıyla alay etmeye hakkı yoktur!

“Erkekler yerini bilsin” meselesine gelince…

Toplumumuzda erkek egemenliğinin sebep olduğu birçok patolojik meselenin varlığı inkâr edilemez. Kadınların aşağılandığı, horlandığı, ezildiği birçok durum için çalışılması, mücadele edilmesi gerekiyor. Bu konuda kadın-erkek herkes elinden geleni yapmalıdır. Eğer erkekler için benzer sorunlar varsa -ki bu kadınlara göre daha az olabilir-, onun için de çalışılmalıdır.

Birtakım dünyevî akımların cinsiyetsizleştirme ve kadın ile erkeğin tabiatından kaynaklanan farklılıkları ortadan kaldırmaya yönelik görüşleri, kadınları özgürleştirmek bir tarafa, kadın-erkek bütün insanlığı tehdit eden zehirli akımlardır.

Hülâsa, yerini bilmesi gereken yalnız erkekler değil, bütün insanlardır. Sadece yerimizi değil, hâddimizi de bilmeliyiz. Bir probleme dikkat çekmek için başka bir yanlışın içine düşmemeliyiz. Kadın da, erkek de bir kul olarak büyük günde Allah’a hesap verecek. İşte bir Müslüman için temel referans bu olmalıdır.

Kadın-erkek, herkes hâddini, hududunu, hakkını ve hukukunu iyi bilmelidir.