Hemşehrilik ruhu ve hemşehri dernekleri

Başlarda üstlendiği işlevlere yenilerini ekleyen hemşehri derneklerinin etkisi, üyelerinin çoğunluğundan ya da kurumsal kimliğinden ziyade, dernek yönetiminin vizyon ve etkinliğiyle doğru orantılı. Özellikle dernek başkanları vizyon sahibi ve sevilen kişiler ise, dernekler hem destek bulma, hem de üyelerine destek olmakta emsallerine göre hemen öne çıkabiliyorlar.

KÖYDEN kente göçün başladığı yıllar olan 1960’dan bu yana kentler hızla kırsaldan gelenlerle dolup taştılar. Kırsaldan gelenler, ilk geldiklerinde kent yaşamına ayak uydurmakta ciddî sorunlar yaşadılar. Barınmadan ve iş sorunundan kültürel entegrasyona kadar çok sayıda sorun yaşayanlar, bu sorunları aşmak, iş ve de başlarını sokacakları bir ev bulabilmek, ekonomik ve sosyal sorunlarını çözüme kavuşturmak, öz kimliklerini koruyabilmek için dernekler kurmaya başladılar. 1970’lerden sonra artmaya başlayan hemşehri dernekleri 2000’li yılların başında zirveye ulaştı.

İlk başlarda göç sırasında yaşadıkları temel sorunları çözüme kavuşturmak için kurulan derneklerin işlevi, ikinci nesille birlikte yavaş yavaş değişmeye başladı. Hemşehri derneklerini kuran ilk nesiller, derneklerde kimliklerini korumaya, taşradan getirdikleri ama şehir yaşamı içerisinde yaşatma imkânı bulamadıkları kültürel öge ve belirlenimlerini yaşatmaya çalıştılar. Hemşehri dernekleri bu fonksiyonu büyük oranda korusalar da derneklerin şimdiki müdavimleri genellikle sonraki nesiller olduğu için baştaki dayanışma ruhu nispeten azalmış durumda.

Kurucu nesillerden sonra gelen nesiller, genellikle şehirde doğup büyüdükleri için öz kültürleriyle yoğun bir şekilde doğrudan irtibat kurma imkânından mahrumlar. Onun için bugünkü dernekler, özellik bakımından ikinci nesiller için öz kültürleriyle irtibat kurma ve öz kültürlerini yaşama noktalarıyla öne çıkıyor. Ama ikinci nesille birlikte derneklerin üstlendiği roller de çeşitlenmiş durumda.

Kurucu nesillerden sonra gelen nesillerin günümüzde etkili olduğu hemşehri dernekleri, yöneticilerin vizyonları doğrultusunda bir baskı grubu olarak işlev görebiliyor. Aktif dernekler, özellikle yerel seçimlere etki edebiliyorlar. Siyasiler de binlerce, hattâ on binlerce temsilcisi olan dernekleri görmezden gelemiyorlar. Bu noktada aktif olan dernekler, mensuplarının sorunlarına çözüm üretebiliyorlar. Yöneticiler ise dernekleri bu noktada bir basamak olarak kullanıp daha yukarılara çıkabiliyorlar.

Dernekler, mensupları açısından boş zamanlarını değerlendirdikleri yerler olarak da işlevler üstleniyorlar. Öyle ki, iş dışındaki zamanını dernek binaları ve alanları içerisinde geçirenlerin sayısı azımsanmayacak derecede fazla. Fakat bu noktada derneklerde geçirilen zamanın niteliği konusunda çok da iç açıcı şeyler söylemek olası değil. Çünkü çoğunlukla dernek binaları aylık bazı kültürel etkinlikler dışında genellikle iskambil gibi oyunların oynandığı alanlara dönüşmüş durumda.

Dernekler, üyeleri açısından kent yaşamına uyum noktasında ciddî işlevler görüyorlar. Öyle ki, modern kent yaşamına entegre olma ve kentlilik bilincinin kazanılmasında dernekler köprü işlevi görüyorlar.

İlk başlarda iller adına yapılan dernekleşme faaliyetleri, zamanla ilçe düzeyine göç edenlerin sayısı arttıkça da köy düzeyinde dernekleşmeye kadar uzanıyor. Günümüzde özellikle Bursa gibi büyük şehirlerde köy bazlı hemşehri dernekleri daha fazla açılır oldu. Öyle ki, bir ilçe adına tek bir dernek varken, o ilçenin köyleri adına onlarca dernek olabiliyor. Köy ölçeğindeki dernek faaliyetlerinde katılım daha yoğun olabiliyor. Ayrıca köy ölçeğindeki derneklerde bağlılık ve hemşehrilik ruhu daha diri kalıyor.

Toparlayacak olursak, ilk başlarda üstlendiği işlevlere yenilerini ekleyen hemşehri derneklerinin etkisi, üyelerinin çoğunluğundan ya da kurumsal kimliğinden ziyade, dernek yönetiminin vizyon ve etkinliğiyle doğru orantılı. Özellikle dernek başkanları vizyon sahibi ve sevilen kişiler ise, dernekler hem destek bulma, hem de üyelerine destek olmakta emsallerine göre hemen öne çıkabiliyorlar. Ama dernek başkanları edilgen kişilerse, derneğin destek bulma ve destek sunma imkânları da sınırlı oluyor.