Hayırdır Sam Amca?

S-400, adı üzerinde bir “savunma” silahı. ABD, S-400’leri kornerlerde ileri çıkıp gol atan savunma oyuncusu sanıyor muhtemelen... Tekrar edelim: S-400, bir savunma sistemi… Bu silahla ABD’ye füze atamazsınız, yavuklusu İsrail’e saldıramazsınız. Bu sistem, havadan gelecek tehditlere karşı gelişmiş radar ve güdüm sistemiyle ülkemizi koruyacak sadece!

SAM Amca çok kızmış bize, günümüzü gösterecekmiş.

Yaptığı iyilikler yüzümüze gözümüze dursunmuş! Ne kadar da iyilikten anlamayan bir milletmişiz. Bundan sonra da bu iyilikleri rüyamızda görürmüşüz.

Ülkemize karşı CAATSA (yani gâvurcasıyla “Countering America’s Adversaries Through Sanctions Act”, Türkçesiyle de “ABD’nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası”) yaptırımlarını işleteceklermiş.

Yani an itibâriyle bizleri hasım bir ülke olarak görüyorlar. Yandığımızın resmidir!

Muhtemelen yıllardır ülkemize bilâbedel gönderdikleri binlerce tır ve uçak dolusu silah ve mühimmatı bundan sonra PKK’ya, PYD’ye, YPG’ye verecekler.

Ülkemizin güneyinde kurulmaya çalışılan terör devletine bugüne kadar engel olmaya çalışıyorlardı, artık umurlarında bile olmayacak.

15 Temmuz’da darbecilerin elinden bizleri ABD kurtarmıştı, artık iş başa düştü. Benzer bir kalkışma olursa tankları, uçakları çıplak ellerimizle durdurmaya çalışacağız.

ABD’ye sığınan FETÖ’cü alçakları ülkemize birer birer teslim ediyorlardı, bundan kelli bunu da yapmazlar.

Savunma sanayimiz için sağladıkları eşsiz desteği kesip, yerden ve havadan atılan güdümlü roketleri, optik cihazları, motorları vermekten de vazgeçeceklerdir.

ABD’den kelepir fiyata aldığımız Patriot hava savunma sistemini de çekerler büyük ihtimâlle ve hava savunma sistemimiz çöker.

Katar’ın mütemadiyen ülkemize yaptığı ekonomik saldırılarda sağlamış olduğu sıcak para desteklerini ve yatırımlarını da durdururlar kesin.

Buyurun cenaze namazına!

Bu kadar ironi yeter sanırım…

Aşırı doz ironiden okuyucuyu telef etmeyelim.

ABD, CAATSA ile Türkiye’yi, hem de NATO üyesi olan Türkiye’yi “düşman” olarak değerlendiriyor. Sanırsınız, bugüne kadar dost iki ülke idik ve dostane bir şekilde muamele gördük.

ABD, yıllardır, sadece 19 yıllık AK Parti döneminde değil, çok daha uzunca bir süredir zaten ülkemize karşı düşmanca bir tutum içerisinde.

CAATSA ile sadece bu tutumlarını kâğıda dökmüş oluyorlar.

Peki, bundan sonra ne olacak?

Bugüne kadar ne olduysa, yine o olacak! Ne eksik, ne fazla... ABD, ülkemize ve milletimize düşmanlık etmeye devam edecek.

Biz de zaten ABD’nin ve etkisi altındaki ülkelerin yıllardır vermediği ürünleri kendimiz üreteceğiz. Savunma sanayiindeki dışa bağımlılığımız yüzde seksenlerden yüzde otuzlara düştüğü gibi, bu oran daha da düşmeye devam edecek.

Kötü müttefik, bizi savunma sanayii yüzde yüz olan yerli bir ülke yapacak.

CAATSA tartışmalarında arada kaynayan bir konu var ki, bunu da dikkatlerinize arz etmeden geçemeyeceğim: ABD bize neden bu yaptırımları uygulama kararı aldı?

El-cevap: Rusya’dan S-400 hava savunma sistemini tedarik ettiğimiz için…

Peki, bundan ABD neden rahatsız? İşte kritik soru bu!

S-400, adı üzerinde bir “savunma” silahı. ABD, S-400’leri kornerlerde ileri çıkıp gol atan savunma oyuncusu sanıyor muhtemelen...

Tekrar edelim: S-400, bir savunma sistemi… Bu silahla ABD’ye füze atamazsınız, yavuklusu İsrail’e saldıramazsınız.

Bu sistem, havadan gelecek tehditlere karşı gelişmiş radar ve güdüm sistemiyle ülkemizi koruyacak sadece!

ABD ya da İsrail ülkemize saldırmayacaksa, bu feveranlar, bu hezeyanlar nedendir?

Meselâ hava savunma sistemimizi S-400 yerine Patriot ile sağlıyor olsa idik, NATO envanterinde olan ve -muhtemel- NATO taarruzlarını düşman olarak algılamayan Patriotlar, bu “dost” füzelerin ve uçakların ülkemize taarruzlarını sadece yeşil radar ekranlarından izlemekle yetineceklerdi.

“Alınamaz” denen S-400’lerin alınması, “Fişini bile takamazlar, depolarda çürütürler” denmesine rağmen kurulması, “Aktive edemezler” diyenlere inat testlerinin başarıyla tamamlanması, “İade edilsin” diye höykürenlere inat geri adım atılmaması, büyük bir “saldırı” plânını bozmuş olmasın sakın!

Sam Amca’nın dellenmesini bir de bu minvâlde değerlendiriniz lütfen!

Kalınız sağlıcakla efendim…