MEKÂNI Cennet olsun,
Üstad Kadir Mısıroğlu, düşman işgalinden kurtuluş günlerinin kutlanmasına ayar
olurdu.
“Yunanistan,
400 yıl boyunca bir vali ile yönettiğimiz cücük kadar bir ülke. Yunanistan’ı
ülkemizden kovduk diye yüz yıl sonra gösteri yapmak bizim ne tarihimize, ne şânımıza
yakışır. Bilakis, Yunanistan’ı mutlu eder” mealinde fikir serdederdi.
Şöyle
bir örnek verirdi devamında: “Düşünün ki, koca bir pehlivanla el kadar bir
çocuk güreş tutuyorlar ve hâliyle pehlivan galip geliyor. Sonra da pehlivan
galip geldi diye kutlamalar yapıyoruz.”
Ben
de şöyle bir misâl sunayım: Düşününüz ki, Fenerbahçe üçüncü ligden (sıkıyorum)
Soma Linyit Spor’u yeniyor ve her sene o günde kutlama yapıyor.
Ne
düşünürdünüz? Bu duruma Soma Linyit Spor Kulübü ve taraftarları ne derdi?
İşte
böyle…
Aklımda
deli sorular… İstanbul’un düşman işgalinden kurtuluşunu neden kutlamayız hiç?
Bilirsiniz, İstanbul İngilizlerin işgali altındaydı.
Hem
şüphesiz İstanbul, bir Edremit’ten, bir Bandırma’dan çok daha önemli bir şehir.
Hem de denize döktüğümüz, Yunan değil, İngiliz! Daha dişli bir rakip yani…
Şöyle anlı şanlı bir kutlamayı daha çok hak etmiyor mu İstanbul’un kurtuluşu?
Neyse,
vardır bunun da bir sebeb-i hikmeti. Belki de İngiliz dostlarımız üzülmesin
diyedir. Zira Çanakkale Zaferi’ni 40-50 yıl boyunca, Kut’ül Amare Zaferi’ni de
yüz yıl kutlamayı akıl edememiş (!) bir ülkeyiz biz.
Biz
konumuza dönelim tekrar...
Geçen
haftayı ülkemizde düzenlenen kurtuluş şenlikleri ile “idrak ettik”. Düzenlenen
birbirinden anlamlı (!) gösterilerle şehirlerimizin, ilçelerimizin Yunan
işgalinden kurtuluşunu kutladık.
Haydi
yukarıdaki pehlivan yahut Soma Linyit Spor örneklerini bir kenara bırakalım ve
yine de “Bu kutlamaları yapalım” diyelim, kutlamanız biraz usturuplu olsun
mübârek!
İzmir’in
Yunan işgalinden kurtuluşunu kutlamak için Yunan bayrağı renklerinde giyinip
Yunan sirtakisi oynamak neyin nesidir birader? Kimin bu orijinal fikir?
Peşinden
de uzo ile pilâki götürdünüz mü birader?
Oldu
olacak, bir de Yunan bayrağı açsaydınız, tam olsaydı! Düzenlenen vals gösterileri
ile ne anlatmaya çalışıyorsunuz biz “yobazlara”? Ne kadar medenî olduğunuzu mu?
Medeniyet
seviyemizi dans, heykel, açık saçık kıyafetler mi belirliyor? Yoksa yollar,
köprüler, okullar, hastaneler, havaalanları, barajlar, savunma sistemleri, teknolojik
gelişmeler mi?
6
bin kilometre kesintisiz uçan silahlı insansız hava aracımız Anka, sünger
heykeli kadar neden heyecanlandırmıyor, mutlu etmiyor sizleri? Derdiniz ne?
Edremit’te
yaşanan rezaleti de anmadan geçemeyeceğim.
Orta
yerde çarşaf içinde ve zincirlerle sarılmış bir kadın, çevresinde zeybek
oynayan efeler… Gösterinin sonunda, ortadaki kadın zincirlerden ve çarşaftan
kurtarılıyor! Çarşafın içerisinden çağdaş (!) bir Türk kadını çıkıyor.
En
azından efelere sirtaki oynatmamışlar, bu da bir şey!
İlkokul
müsameresi sığlığındaki bu gösterinin estetik yanını geçtim, o zincir neyin
nesi arkadaş? İstiklâl Harbi’nde çarşaflı kadınlarımız değil miydi ülkeyi
zincirlerinden kurtaran?
Siz
kime, ne hakla ve hangi zekâ seviyesi ile zincir vuruyorsunuz?
Osmanlı
Ordusu Viyana kuşatmasını kaldırıp geri döndüğünde Avrupa o kadar sevinmişti
ki, hilâl şeklinde kruvasan çörekleri yapıp yemişlerdi. O çöreğin hilâl şekli,
Osmanlı’yı temsil ediyordu. Yapacaksanız, böyle bir şeyler yapın bari!
Hasan
Tahsin, Sütçü İmam, Çerkez Ethem, İpsiz Recep, Topal Osman gibi İstiklâl Harbi
kahramanları mezarlarından kalkacak olsalar, “İşimiz yarım kalmış”
diyerek bu kutlamaları yapanları denize dökerlerdi.
Bu
Yunan dansları ile kutlama yapanlar bir de çıkıp merhum Kadir Mısıroğlu’nun
sözlerini çarpıtarak “Keşke Yunan galip gelse” dediği iddiasıyla
çemkiriyorlar, iyi mi?
Hakikaten,
iyi ki Yunan galip gelmemiş.
Yoksa
câmileri kapatır, ezanları yasaklar, hocaları asar, zorla kadınlarımızın
örtüsünü açar, önemli günleri de bu topraklarda mavi beyaz kıyafetlerle sirtaki
oynayarak kutlarlardı. Maazallah!
Verilmiş
sadakamız varmış.
Bilge
Kral Aliya İzzetbegoviç’in bir sözü ile bitirelim: “Savaş, ölünce değil,
düşmana benzeyince kaybedilir.”
Yunanistan’a
karşı kazandığımızdan emin miyiz?
Kalınız sağlıcakla efendim…