GEÇTİĞİMİZ hafta
Afganistan’da şâhit olunan görüntülerin, bende 15 Temmuz işgalci darbe
girişiminden sonra yaşananları hangi detaylarıyla hatırlattığını yazmıştım.
Bugünlerde
takip ettiğim kadarıyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni başkalarının payandası
ve uydusu kılmak üzere gayret içinde olanların sosyal medya aracılığıyla
yayınladıkları mesajlar, uydurdukları yalanlar, attıkları iftiralar ve de
muhalefetin bu uydu olma heveslilerine uydu olmaktan çekinmeyen imajları, yeni
bir his uyandırdı bende…
Şöyle
bir düşündüm de, meselâ İngiltere, “hain” olarak nitelediği bir isim olarak
Julian Assange ile uğraştı. Assange, ismini “Wikileaks” olarak verdiği blog
sitesiyle dünyadaki kirli ilişkileri ortaya koyarak insanlığa hizmet etmeye
çalıştı. Uzun süre İngitere’deki Ekvador Büyükelçiliğinde misafir edebilse de
Ekvador da baskılara dayanamadı ve Assange’yi teslim etti. Şu an İngiltere’de
tutuklu…
Yine
bir meselâ daha… ABD, “hain” olarak nitelediği farklı bir isim olarak Edward
Snowden ile uğraştı. Snowden, ABD’nin bütün dünyayı her teknolojik aygıt
üzerinden takip ederek veri kaydettiğini ifşa etmenin yanında bunu belgeleyerek
insanlığa hizmet etmeye çalıştı. Uzun kaçışların ardından şu an Rusya’da…
Assange
ve Snowden… Bu iki ismi ve hikâyelerini okuyup da bizim başımıza belâ açmakta
mâhir olanları düşününce tansiyonum yükseliyor.
Yahu,
“Ne kadar kişiliksiz, ne kadar alçak, ne kadar mandacı olunabilir?” sorusunun
cevaplanamadığı üç noktayı ben bize musallat olan hainlerde görüyorum.
Yalan,
iftira, sahte belge, dolandırıcılık, düşmanın bayrağına sarılarak uyumak,
yabancı devlete iltica ettikten sonra dahi Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni
irrite etmek, Türkiye Cumhuriyeti’nin vatanperver evlâtlarına tâ uzaklardan
psikolojik manipülasyonlarla kışkırtma operasyonları çekmek hep bunlarda!
Peki,
Birleşik Arap Emirlikleri’nin son günlerde yaşadığı “U” dönüşünün sebeplerini
bu gerizekâlı ihanet kumkumaları fark etmiyorlar mı sizce?
Eminim,
fark etmemişlerdir.
Hattâ
BAE’nin, Sedat Peker üzerinden Türkiye’yi köşeye sıkıştırdığını, Türkiye’nin de
BAE’ye el açıp, “Gelin, uzlaşalım ve aramızdaki ilişkileri yeniden gözden
geçirelim” filan dediğini zannetmişlerdir.
Onlar
böyle zannetmişlerdir de, onlara uyumaları için yorgan verenlerin akıl hocaları
bu kazma hainleri uyarmış, “Türkiye BAE’yi de kafa kola aldı” demekten
kendilerini alamamışlardır mutlaka.
“Allah
hainin de delikanlısını versin” diyeceğim ama hainden delikanlı olmaz. Benim
için Assange de, Snowden de hain değildir. Hain, yalnız bir devlete değil,
bütün insanlığa karşı haindir. Ama en gerizekâlı hainler, Türkiye Cumhuriyeti
Devleti’ne ihanet edenlerdir!