BU yazıyı yayına girdiğimiz gece, Regaib Gecesi. Müslümanlar için özel olan Üç Ayların başlangıcının önündeyiz.
Hicrî 1445 yılının Receb ayının başlangıcıyla birlikte inşallah rahmetin kokusunu almaya başlayacağız.
Yine yalvaracağız Yüce Mevlâ’ya bizi bağışlaması için. Yine dileneceğiz bereket için. Yine el açacağız sağlık ve birlik için.
Özellikle 57’sinde Müslümanların daha nüfuslu yaşadığı ülkede bu seremoniler yaşanacak.
Tam da birlik olunamadığı, zalime, katil Siyonizm ve uşaklarına karşı bir avuç mazlumu, mazlum Müslümanı, Gazze’yi, Filistin’i savunamazken, Gazze’de bebekler katledilip insanlık soykırıma uğrarken el açacağız yüzsüz yüzsüz.
Ama Güney Afrika, “Uluslararası Ceza Mahkemesi” statüsündeki Lahey Adalet Divanı’nda, Siyonist terör şebekesi İsrail’in soykırım suçuyla yargılanması için başvuruda bulunmuştu.
İlk duruşma, tam da Regaib Gecesi’ne erişilecek günün sabahında gerçekleştirildi.
Malezya da dâvâya müdâhil oldu. Yani 57 ülkeden 1 tanesi, dâvâyı açmadı ama en azından müdâhil oldu.
“Sen yoksa Güney Afrika’yı mı kıskanıyorsun?” deme lütfen. Çatlıyorum, ama kıskançlıktan değil, sinirimden. Konu benim için sadece ve sadece Gazze. Gazze’deki soykırım hakkında kim devreye girerse başım gözüm üstüne.
Bu aksiyonda en azından müdâhil olmak vardı, ama hukuken biz işin içine dâhil olamıyoruz. Çünkü Türkiye, Roma Sözleşmesi ile kurulu bu müesseseye taraf değil. Sadece yakından takip etme yetkisine sahip. Onu da elbette Devletimiz yapıyor. Dâvâya Gazze için delil sunan Fransız avukatların dosyalarındaki fotoğrafların Anadolu Ajansı’na ait olması dahi bunun delilidir.
Yine de sözleşmeye taraf diğer Müslüman nüfuslu devletlerin bu işte doğrudan yer alması, 57 ülkenin 55’inin değil, 57’sinin Siyonizm’e karşı dimdik durmasını bekliyor insan.
Gazze için tek okuyabildiğim durum, hani namazı bitirip de dile getirdiğimiz bir cümle var ya, o.
“Allahümme Ente’s-selâm ve min ke’s-selâm. Tebârekte Ya Zül-Celâl-i Ve’l-İkrâm.”
Gazze, celâlinin ardından ikramını gösteren ve bu ikramı bereketlendiren Rabbine selâm ediyor, O’nun lütfettiği izzetle yaşıyor.