CUMHURBAŞKANLIĞI Hükûmet Modeli’nin
uygulanacağı ilk kabine açıklandığında, yenilik plânında bazı yeni
bakanlıkların kurulduğunu, bazı bakanlıkların isimlerinin değiştirildiğini,
bazılarının birleştirildiğini, bunların yanında bir de idarî birtakım
başkanlıkların oluşturulduğunu gördük.
Sistemin
en farklı oluşumu ise politika kurullarıydı. Politika kurullarına bakarken
farklı bir pencere açmak istiyorum…
Kimi
çocuk ebeveyninden zılgıt yediğinde şöyle bir söz işitir: “Yavrum, sen benim
dediğimi yap, yaptığımı yapma!”
Bu
söz, çocuğun çoğunlukla ebeveyninden görüp özenerek yaptığı “olumsuz” bir
eyleme yönelik beyan edilir. Türkiye’de politikaya bakış bu minvaldedir. Her
şey politik idealizm çerçevesinde düşünülür ancak hiçbir şey politikayla
uyuşmaz. Yani icra, fikri ihya etmez.
“Politika”
denince akla etüt, istişare, çözüm yöntemleri, plân ve uygulama programından
oluşan bir süreç gelir. Fakat icrada, etüdü kısmen muhatap almış bir yeni çözüm
vardır.
Cumhurbaşkanlığı
Sistemi ile tanık olduğumuz politika kurulları, hem kamuoyunda, hem de
kurulların üyelerinde yanlış bir algı ile işlemektedir. Politika kurulları
birer danışman komitesi hüviyetinde olmamasına rağmen böyle anlaşılmakta, işin
patronlarının konuyla ilgili kurul değil, bakan olduğu düşünülmektedir.
Hâlbuki
Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Modeli’nin işlediği ilk kabine atanan bakanların
kariyerleriyle göstermiştir ki bakan, son icra elemanıdır. Yani parlamenter
sistemdeki yapıya göre kıyaslandığında bakan olan mâkâm politika kurulu, yine
parlamenter sisteme göre kıyaslandığında müsteşar da bugünkü bakandır. Zaten
bakan yardımcılıkları da bu yüzden sağlanmıştır. Yani daha önceki müsteşar
yardımcılıkları gibi…
Yürüyen
algı bu düşünceye ters düştüğünden, söz konusu kurulların anlamı ne tam
anlaşılabildi, ne de varlıkları hatırlanır oldu. Hatırlayanlarsa “Ne
yapıyorlar?” sorusunu soruyorlar. Bu cihetten bakılabilseydi, bakan olan
kişinin daha önceki hayatında ne olduğu, kim olduğu yukarı alınmaz, bakan
üzerinden komplo kurulmaz, herhangi bir bakan değişikliği ülke gündemini
haftalarca oyalamazdı. Zira bilinirdi ki, kim icra ederse etsin işleyen bir
politika var.
(Devam edecek…)