
GÜNEY Afrika’da başlayan hayat yolculuğunu “coğrafyanın
kader olmasına” aldırış etmeden 20’li yaşlarda ABD’ye göç ederek sürdüren Elon
Musk, geçtiğimiz ayın sonunda, 25 Nisan 2022 tarihinde, elde ettiği servetin
dörtte biriyle, yaklaşık 44 milyar dolar ödeyerek, dünya liderlerinin,
sanatçıların, siyasetçilerin, sporcuların ve bilim insanlarının sıklıkla
kullandıkları mikroblog sitesi Twitter’in yeni sahibi oldu.
SpaceX uzay şirketinin kurucusu ve CEO’su olan Musk, aynı
zamanda mühendislik ve tasarım ofislerini bir orkestra şefi gibi yönetmekle
tanınıyor.
Elektrikli araç üreticisi Tesla Motors bunlar arasından
en öne çıkan olarak görünürken, The Boring Company şirketinin de kurucuları
arasında yine Musk’u görüyoruz. Yetti mi? Elbette “hayır”! Beyin-bilgisayar
arayüzlerini geliştirmeye odaklanmış bir nöroteknoloji şirketi olan Neuralink
ile yapay zekâyı teşvik etmeyi amaçlayan ve kâr amacı gütmeyen bir araştırma
şirketi olan OpenAI’nın kurucu ortakları arasında da Elon Musk’un adı geçiyor.
Dünyanın “en güçlü” ve “en yenilikçi” insanları
arasında her zaman yerini alan sıra dışı bir milyarder olan Elon Musk, geçen
yılın hemen başında, Jeff Bezos’u geçerek yaşayan “en zengin kişi” unvanını
elde etmişti. Musk, girişime ve yatırıma doymuyor. Son hamlesi ise oldukça ses
getirdi.
Böylesi bir servet ve üne sahip olan birinin Twitter’i
neden satın aldığı merak konusu oldu ve çeşitli yorumlar yapıldı. Forbes
dergisine göre dünyanın en zengin iş insanı olan Elon Musk, anlaşmayı
kamuoyuyla satın aldığı platform üzerinden paylaşırken, “İfade özgürlüğü,
işleyen bir demokrasinin temel taşıdır ve Twitter, insanlığın geleceği için hayatî
önem taşıyan konuların tartışıldığı dijital şehir meydanıdır” diyerek, yeni
şirketin var olan potansiyelini ortaya koymak için gayret sarf edeceğini
söyledi.
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesinden Doç. Dr.
Ali Murat Kırık, Elon Musk’un bahsi geçen satın alma hamlesini, kendi ürün ve
şirketlerini tanıtması ve sosyal medya mecraları arasında Twitter’i birinci
sıraya çıkararak servetine servet katma arzusunu yerine getirmek için
gerçekleştirmiş olabileceği şeklinde yorumluyor.
Kimi teorisyenler, Twitter’deki kuralların “ciddî”
anlamda gevşetilecek olması nedeniyle birtakım ihlâllerin doğmasına neden olabileceğini
öngörüyor.
Twitter’de hatırı sayılır bir hayran kitlesine sahip
olan Musk, takipçileriyle yoğun bir şekilde etkileşim içine girmekten
çekinmiyor.
Köklü değişikliklerin olacağını, yeni patronun attığı
twitlerden çıkarmak mümkün. Bunlardan en önemlisinin, Twitter’e entegre edilecek
inovasyon düzenleme butonuyla twitlerin düzenlemesine olanak sağlamasının
olacağı öngörülüyor.
Doç. Dr. Ali Murat Kırık, Elon Musk’un, Twitter’i
reklâm ve pazarlama aracı olarak kullanmaya devam edeceğini, ancak bunun verilerin
işlenmesi ve güvenliği açısından ciddî endişeleri de beraberinde getireceğini
vurguluyor.
Kırık’ı bu düşünceye iten sebebin, Musk’a ait, “Twitter’de
insanların ne gördüğünü ve içeriğin ne kadar geniş bir alana yayıldığını
belirleyen yazılımın kırılması gerekiyor” şeklindeki ifadenin olduğu aşikâr.
“Demokrasi ve özgürlükler” bağlamında bazı adımlar
atması, örneğin Twitter yasaklısı eski ABD Başkanı Donald Trump’un platforma
dönmesine kapı aralayacak olması şimdiden dillendirilmeye başlandı bile. Musk’un
sahte ve bot hesaplara da savaş açması, yine seçeneklerden biri olarak dikkat
çekiyor.
Güvenlik konusuna geri dönecek olursak, Twitter’in,
mesajları (DM) doğrudan şifrelemediği için şirket çalışanlarının mesajlara
erişimi (görmesi) oldukça kolay. Musk, bu mesajları farklı amaçlar için kullanabilir
mi? Cevabını bilmek imkânsız!
Musk’un ülkemize olan ilgisi de biliniyor. Hatırlanacağı
üzere daha önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ikili görüşmeler gerçekleştirmişti.
Ülkemizi alâkadar eden mevzularda daha olumlu olması
ve bundan sonraki süreçte Türkiye ile daha yakın bir ilişki geliştirmesi
öngörülse de bu bir temenni aynı zamanda.
Musk’un satın alma hamlesini, “ABD’deki başkanlık
seçimlerine hazırlanıyor” şeklinde yorumlamıştım. Benimle aynı fikirde olan çok
sayıda gazeteci meslektaşımızın olduğunu biliyorum ama Doç. Dr. Ali Murat Kırık’ın
da aynı düzlemde olduğunu görünce resim tamamlanmış oluyor. Kimin neyi ne kadar
rakama aldığı bizi ilgilendirmiyor, ancak tek güç olma eğilimi gösteren dünyanın
en zenginleri, dünyalı için birer tehdit aynı zamanda. Jeff Bezos ve Bill Gates’in
“Güneş’i karartma projesi” şayet gerçekleşirse, milyonlarca insanın ölmesi de
kaçınılmaz olur. Tıpkı “pandemi” denilerek körüklenen ve milyonlarca insanın
ölümüne sebebiyet veren Koronavirüs salgınında olduğu gibi…
Bilim insanları, bahsi geçen “Güneş’i karartma”
projesinin hayata geçmesi durumunda milyarlarca kişinin sıtmaya ve diğer ölümcül
hastalıklara yakalanma ihtimâlinin oldukça yüksek olduğunu ifade ediyor.
Küresel ısınmaya bağlı olarak değişkenlik gösteren Dünya’nın ortalama sıcaklığı
her yıl artarken, bu, su kaynaklarının da azalmasına sebebiyet veriyor.
Aynı bilim insanları, “Güneş’i karartma projesi” ile küçük
parçacıkların üst atmosfere gönderilmesi, güneş ışığını yansıtmayı ve gezegenin
yüzeyinin daha az ısınmasını sağlama ihtimâli, iklim değişikliğine bağlı
cereyan eden etkileri geciktirebileceğini ve Musk’un doğduğu topraklar olan Güney
Afrika gibi yerlerde kuraklıkları hafifletebileceğini öngörmekteler.
Gates ve Bezos’un desteklediği proje kapsamında güneş
ışığını uzaya geri yansıtmak için gökyüzüne özel bir kalsiyum tozu
püskürtülerek Dünya’nın soğuması hedefleniyor.
***
Başlıkta geçen “Gözünü toprak doyursun” ifadesini
fazlasıyla hak ediyor Elon Musk. Nasıl etmesin ki?
Twitter’in yansımaları devam ederken Coca-Cola hamlesi
de geldi. Öyle ki, “İçine tekrar kokain koyacağım” ifadesi gündeme bomba gibi
düştü!
Belli ki şaka yapıyor ama Musk’un sağı solu belli olmaz. Olmayacağını zaten kendisi de itiraf ediyor: “Twitter’in siyâsî olarak tarafsız olması gerekiyor. Bu solu da, sağı da eşit oranda üzmek anlamına geliyor.”