Göçmeden evvel

Başta önemli bir sahabeye böyle bir tavrın nezaketsizlik olacağını belirten Veysel Karanî (ks), Hazreti Ömer’in (ra) ısrarı üzerine şöyle sorar: “Seni tanırlar, bilirler mi?” Hazreti Ömer’in “Evet” cevabı üzerine tavsiyesi şöyledir Karanî’nin (ks): “O hâlde herkese kendini unuttur, seni Allah bilsin, yeter!”

PEYGAMBER Efendimiz Hatem-i Enbiya ve Habîbullah-ı Muhammed Mustafa Hazretlerinin Hırka-i Saadetlerinden birinin Yemen’in Karen köyünde Zât-ı Âlîleri ile aynı dönemde olup da Kendisini dünya gözüyle göremeyen Hazreti Üveys’e emanet edildiği bilinir.

Söz konusu hırkanın Efendimiz başta olmak üzere Hazreti Fâtıma, Hazreti İmam Ali, Hazreti İmam Hasan ve Hazreti İmam Hüseyin’e temiz kılınma otağı olduğunu da biliriz.

Hırka’nın Üveysiyyi’l-Karanî’ye tevdii hakkında genel kabul, Hazreti Ömer ile Hazreti Ali’nin Yemen’e giderek onu bulduğu yönünde. Fakat Siyer ve Hulefa-i Raşidîn dönemi tarih kaynakları ona gidilmediğini, onun Efendimizin dünyasını değiştirmesinden sonra birkaç kez Mekke ve Medine’ye gelen hac kafileleri ile beklendiğini, nihayet gelen kafileler arasında Hazreti Ali’nin, Efendimizin belirttiği elindeki işaret ve taşıdığı kokuyu taşıyanı tanıyarak Hazreti Üveys’i bulduklarını kaydeder.

Anlatılır ki, Karanî Hazretleri Hırka’yı ellerine almasıyla birlikte secdeye kapanır. Öyle uzun kalır ki secdede, Hazreti Ömer onun öldüğünü sanarak elini uzatır. Veysel Karanî’nin bu esnada ciddî bir söz sarf ettiğini iddia edenler vardır ancak kaynaklarda buna da rastlanmaz.

Ancak kaynaklar, Hazreti Ömer’in (ra) Veysel Karanî’den (ks) bir nasihat istediğine yer verilir.

Başta önemli bir sahabeye böyle bir tavrın nezaketsizlik olacağını belirten Veysel Karanî (ks), Hazreti Ömer’in (ra) ısrarı üzerine şöyle sorar: “Seni tanırlar, bilirler mi?”

Hazreti Ömer’in “Evet” cevabı üzerine tavsiyesi şöyledir Karanî’nin (ks): “O hâlde herkese kendini unuttur, seni Allah bilsin, yeter!”

Hazreti Ömer, ikinci bir tavsiye daha ister kendisinden. Bu kez sorusu şöyledir Karanî’nin (ks): “Sen neler bilirsin?”

Soruyu “Pek çok bilgi” diye yanıtlayan Hazreti Ömer’e ikinci tavsiye şöyledir: “Bütün bildiklerini unut, Allah’ı bil, yeter!”

Rızaya koşanların takınması gereken iki kanattır adeta bu iki kısa cümle.

Zira ölüp gideceğiz. Kalabalık kalabalık milletler bizi güzel bilse ne, kötü bilse ne, Allah bizi bilsin, yeter!

Ve yine ölüp gideceğiz. Pek çok arka plân sırrına vâkıf olsak ne çıkar? Allah’ı bilelim, yeter!