Gençlik aşısı çocuk ticareti ve İslâm dünyası

“Savaş ve kaos” denince akla Suriye, Irak ve Libya gibi İslâm coğrafyaları geliyor. Tüm bunları okuyunca bu coğrafyalarda ülkemizin yaptıkları da aklıma geldi. Suriyelilere kapıları açmamız ve çâresizlik içindeki insanlara kol kanat gerdiğimiz süreç, gözlerimin önünden geçti. Ülkemiz bu insanlara sahip çıkmasaydı, belki de bu coğrafyalardaki yüz binlerce yavrucak çocuk tacirlerinin eline düşecek, körpe bedenleri türlü işkencelere maruz kalacaktı.

İNTERNET üzerinden satış yapan bir e-ticaret şirketi olan Wayfair’in “mobilya ticareti” adı altında çocuk ve çocuk seks ticareti yaptığı iddiaları önce ABD’de sosyal medya üzerinden yayılmaya başladı, daha sonra ise iddialar tüm dünyaya yayıldı. Hafta başında ise ülkemizde yine bu konu hakkında sosyal medyada yüz binlerce paylaşım yapıldı.

İddiaya göre dolaplar, çocuk isimleriyle satışa sunulmuştu. Ayrıca dolaplara verilen çocuk isimleri, kaybolan çocuk isimleri ile örtüşüyordu. Fiyatların normal dolap fiyatlarının onlarca katı olması da iddiaların inandırıcılığını arttırıyordu. Bunun yanı sıra dolapların kodlarını Rusya merkezli arama motorlarlarında aratınca kaybolan çocukların görüntüleri ortaya çıkıyordu. Yani iddiaya göre her şey şifreli idi. Bu şifreleri bilenler alışveriş yapabiliyorlardı.

İddialar çok vahimdi. Çok sayıda ABD’li ünlünün bu ticaretten haberdar olduğu yazılıp çizildi.

İlgili şirket iddiaları hemen yalanlayarak, “Bu iddialar gerçek değil. Söz konusu ürünler, doğru fiyatlandırılan endüstriyel sınıf dolaplardır. Tedarikçi tarafından sağlanan fotoğrafların ve açıklamaların yüksek fiyat noktasını yeterince açıklamadığını kabul etti. Ürünleri yeniden adlandırmak ve fiyat noktasını netleştirmek, ürünü doğru bir şekilde tasvir eden daha ayrıntılı bir açıklama ve fotoğraflar sunmak için ürünleri geçici olarak siteden kaldırdık” açıklamasını yaptı.

Ayrıca iddialarda ismi geçen ünlü isimlerin bazıları da iddiaları reddetti. Ama aynı iddialar sosyal medya üzerinden hızla yayılmaya devam etti.

Dünyada hızla yayılmaya başlayan benzer paylaşımlar hafta başında ülkemizde de sürdü. Hattâ bir e-ticaret şirketi de benzer iddialarla itham edildi. Şirket, iddiaları ânında yalanladı.

Ülkemizde yine konu hakkında sosyal medya üzerinden yüz binlerce paylaşım yapıldı. Paylaşımların sayısı artmaya başlayınca konu pedofiliden başka mecralara kaymaya başladı.

İlerleyen yaşına rağmen genç görüntüsünden fazla bir şey kaybetmeyen ünlü isimlerin gençlik sırlarının skandalla ilişkili olduğu yazılmaya başlandı.

Gençlik aşısı körpe bedenlerin acılarından mı elde ediliyor?

İddialara göre “Adrenochrome” denen bir madde, yaşlanmayı yüzde 60’a kadar geciktiriyor. Yaşı ilerlemesine rağmen genç görüntüsünden fazla bir şey kaybetmeyen ünlülerin bu maddeyi kullandıkları ve gençlik sırlarını bu maddeye borçlu oldukları yazıldı. 

İddialara göre vücûtta salgılanan adrenalinin oksitlenmiş hâli olan Adrenochrome, vücûdun korku veya heyecan sırasında gerçekleşen adrenalin patlaması ile salgılanıyor. Mutluluk, zindelik, duyuların güçlenmesi, acı ve mutsuzluğa karşı duyarsızlaşma, yaşlanmanın geciktirilmesi, erkeklerde ise iki kat fazla cinsel güç, Adrenochrome’nin vücûtta ortaya çıkardığı etkiler arasında bulunuyor.

Bu maddenin en kalitelisi 0-9 yaş aralığındaki çocuklardan elde ediliyor. 9 yaş altı çocukların işkenceye ve dehşete maruz bırakılmasıyla elde edilen bu maddenin yaşlılığı geciktirdiği ve cinsel gücü artırdığı söyleniyor. Bu nedenle çok pahalı. Maddenin tek dozunun Darkweb’de 50 bin dolara kadar satıldığı iddialar arasında.

En kaliteli Andrenochrome çocuklardan elde edildiği için, dünya üzerinde çocuk kaçakçılığı giderek artıyor. İddialara göre kaçırılan çocuklar, işkenceye maruz kalıyor ve ölüm süresi mümkün olduğunca uzatılıyor. Bu sayede vücûdun salgıladığı Adrenochrome miktarı çoğalıyor ve ölüm gerçekleştikten sonra boynun arka kısmından şırınga yardımıyla kimyasal emiliyor.

Elde edilen madde uygun ortamlarda saklanarak yasadışı yollarla ve internet üzerinden satışa sunuluyor. Zenginler de bu maddeyi alarak kendi vücûtlarına enjekte ediyorlar. Böylece gençlik ve cinsel güç arttırılmış oluyor.

Yani iddialara göre bu madde, gençlik ve güzellik aşısı gibi bir şey…

Tüm bunlar vahim ve ciddî iddialar! Gerçekliğine dair spekülatif bilgiler dışında kanıtlanmış bir şey yok. Ama çocuk ticaretinin yapıldığı da bilinen bir gerçek.

Çocuk ticareti konusunda oluşmuş devasa bir literatür var. Ülkelerin emniyet birimlerinin bu konuda raporları mevcût. Her geçen gün kayıp çocuk sayısı artıyor.

Örneğin geçtiğimiz yıl ABD’deki kayıp çocuk sayısı yarım milyona yaklaşmış durumdaydı. Kanada, Almanya ve İngiltere’de bu sayı 100 binin üzerinde.

Bunlar bilinen sayılar, bir de savaş bölgelerinde kaybolan ve savaşın ortaya çıkardığı kaos nedeniyle kayda geçirilemeyen milyonlarca kayıp çocuk var. “Savaş ve kaos” denince akla Suriye, Irak ve Libya gibi İslâm coğrafyaları geliyor.

Tüm bunları okuyunca bu coğrafyalarda ülkemizin yaptıkları da aklıma geldi. Suriyelilere kapıları açmamız ve çâresizlik içindeki insanlara kol kanat gerdiğimiz süreç, gözlerimin önünden geçti. Ülkemiz bu insanlara sahip çıkmasaydı, belki de bu coğrafyalardaki yüz binlerce yavrucak çocuk tacirlerinin eline düşecek, körpe bedenleri türlü işkencelere maruz kalacaktı. Bundan da hemen hemen kimsenin haberi olmayacaktı…