Gelişmiş teknoloji bu mu?

Malûmunuz, herkes kendi ihtiyacını gidermek için icat yapar. Bu icatları kullanmak zamanla neyi getirir? Özelliğimiz ne olursa olsun, bizler, yavaş yavaş bu yenilik ve icat yapan ve de bunlarla kendi ihtiyaçlarını gideren toplumlara/insanlara benzeriz.

YENİLİK, teknoloji, icat… Bunlar günümüzde âdeta birer kurtuluş simidi. Ülke olarak Türkiye de bu yolda canhıraş bir şekilde çalışıyor. Maşallah, buna uygun genç ve dinamik bir nüfus da var. Milyonlarla, milyarlarla da destekleniyor. Geriye ne kaldı?

Özellikle teknoloji ve yenilik sohbetlerine iştirak ediyorum. Bu sohbetlerde gözlemlediğim muhteva ise şu: “Falan firma şunu geliştirmiş”, “Filan şahıs bunu yapmış”, “Filanca telefona şöyle bir özellik gelmiş”… Hattâ bunların demoları falan...

Bu muhtevalı sohbetlerin yeniliğe, icada, teknoloji gelişimine elbette katkısı var. Fakat bu kadar yenilik ve icada eğilimli insanın, birilerinin yaptığını öğrenerek bu arzularını giderme, hattâ yeni bir şeyler bulma veya yapma ihtiyaçlarını bu yolla köreltmeleri doğru mu?

Elbette değil!

Peki, bunun yerine ne yapabilirler? Kendileri de fikir geliştirebilir, icat yapmak için fikir arayanlara fikir verebilirler. Esas mesele de budur!

Malûmunuz, herkes kendi ihtiyacını gidermek için icat yapar. Bu icatları kullanmak zamanla neyi getirir? Özelliğimiz ne olursa olsun, bizler, yavaş yavaş bu yenilik ve icat yapan ve de bunlarla kendi ihtiyaçlarını gideren toplumlara/insanlara benzeriz.

Şahsımızın bir huyu var. Eğer bir konuda bir şikâyetimiz varsa, o konuda kendimiz de bir şeyler yapmak isteriz. Daha doğrusu, “Başkasına verir telkini, kendi yutar salkımı” olmasın diye üzerimize düşeni yapmak isteriz.

O hâlde icat beklediğimiz fikirleri hızla size arz edebiliriz...

Tabiî ki bunları birçoğumuz düşünmüş, konuşmuştur. Belki yapılanlar bile olmuş olabilir. Bu eksikleri düşününce, övündüğümüz teknolojinin bir yüz karası olduğunu ve hiç de ilerlemediğini göreceksiniz.

İşte gelişmiş zannedilen teknoloji sahasının eksikleri:

1-Bu ne biçim teknolojik gelişmedir ki hâlâ kokuyu kaydedemiyor, saklayamıyor, transfer edemiyor. Diyelim ki güzel bir koku hissettiniz, bunu da sevdiğiniz insanlarla paylaşmak istiyorsunuz. Peki, bu kokuyu nasıl çekip göndereceksiniz? Gönderemezsiniz. Tâ ki bizim gençlerden biri yapana kadar…
2-Bu ne biçim teknolojik gelişmedir ki hâlâ tadı kaydedip gönderemiyor. Hoşunuza giden bir kahve var. Bunu hemen çekip gönderebileceksiniz… Ne zaman? Bizim çocuklar yaptığında…

3-Bu ne biçim teknolojik gelişmedir ki hâlâ yatalak hastanın altını insanlar alıyor; sağdan sola, soldan sağa insanlar çeviriyor. O insanımızın neler hissettiğini düşünebiliyor musunuz? Bunu niye robotlar yapmasın? İnşallah genç mucitlerimizin sayesinde, kendi ihtiyacını karşılayamayan insanlarımız eziklik ve mahcubiyetten kurtulacaklar.
4-Bu ne biçim teknolojik gelişmedir ki hâlâ buzdolabımda neyin eksik olduğunu bana söyleyip onu sipariş etmek isteyip istemediğimi soramıyor. Olacak iş mi? Rozet veya gözlüğün kenarındaki bir kamera, ben dolabı açtığımda neyin olmadığını görmeli ve benden onay aldıktan sonra siparişi vermeli.
5-Bu ne biçim teknolojik gelişmedir ki hâlâ sofrayı insanlar topluyor. Ayıp ayıp! Birileri kendi giden otomobil yaptı, biz hâlâ soframızı toplatacak bir alet yapamadık.
6-Bu ne biçim teknolojik gelişmedir ki hâlâ yatağımı düzeltirken beni seyreden teknologlar, yenilikçiler, bunun da makinesini yapamıyor. Bunu da yapamıyorsanız daha ne diyeyim size?
7- Bu ne biçim teknolojik gelişmedir ki hâlâ asansör, içi tıka basa dolu olmasına rağmen dışarıdan basıldığı için her katta tek tek duruyor. Asansörlerin bu kadar aptal olması normal mi? Şuna bir şeyler yapın da içeride yeteri kadar insan ve yük olduğunu anlasın ve doluyken içeriden basılmadıkça bir zahmet durmasın artık!
8-Bu ne biçim teknolojik gelişmedir ki hâlâ otomobiller, satın aldığımda kaç kişilikse bugün de aynı kalıyorlar. İhtiyaca göre niye büyüyüp küçülemiyor bunlar?
9-Bu ne biçim teknolojik gelişmedir ki hâlâ valizden gardıroba, gardıroptan valize eşya aktarma hamallığı yapmak zorunda kalıyorum. Bu yenilikçiler uzayda mı yaşıyor? Bunlar düğmeye basılınca gardırop olabilen valizi hâlâ niye yapamadılar?

10-Bu ne biçim teknolojik gelişmedir ki hâlâ elektrik ve şarj için kablo taşıyor, milyonlarca kilometre kablo döşüyoruz? Kablosuz elektrik gönderemiyor musunuz yoksa?
11-Bu ne biçim teknolojik gelişmedir ki hâlâ ambalajsız ürün almaya imkân veren çantamız olmadığı için ambalajlı ürün almak zorunda kalıyoruz. Çevre de mahvolup gidiyor. Bu teknoloji guruları neredeler?
12-Bu ne biçim teknolojik gelişmedir ki hâlâ milyarlarca insanı meşgul eden “ütü” diye bir şey var. Niye insanlar bu saçma şeyi yapıyorlar hâlâ? Bu teknologlar çıplak mı çalışıyorlar acaba?
Eğer bunları yenilikçiler, mucitler yapmıyorsa, yapmamışsa veya yapmayacaklarsa, benim gözümde bunların yani teknoloji havarilerinin zerre değeri yok, hiçbirini gözüm görmesin!

İşin şakası bir tarafa, yapın da kullanalım artık şunları…