Gelecek çağa hangi devletler hazır?

Bu ve benzer bütün teknolojiler yakın gelecekte hayatımıza girecek. Bunların hepsi mikro ölçekte Kuantum Kuramı’na dayalı olarak zaten bilimin teknolojiye aktarımı sürecindedir. Sadece bütün halkın kullanımı için biraz daha zamana ihtiyaç vardır. Nesillerin bu hedefe göre yetiştirilmesi ve zihinlerin buna odaklanması mecburîdir. Geleceğe hükmedecek devletler ve milletlerse bu teknolojiyi içselleştiren ve toplumun kullanımına sunanlar olacaktır.

HER görüş, aslında fikir açısından yeni bir penceredir. Bu görüşlerin kökleri sağlam temellere dayanıyorsa, yükseldiği sema da o derecede olacaktır. Bilimsel temeller açısından gözlem, deney ve matematik olarak ifade edilebilen formüllere dayalı fikirlerin genelde kabulü kolay olur. Bu durumlar, aksi ve detayı ortaya konulana kadar geçerlidir.   

Bilimsel çalışmalar belli bölgeyi ele alır ve belli şartlar altında ilk ve son durum arasındaki değişikliklere bakarak ortaya her uzayda geçerli bir anlayış koymaya çalışır. İlk ve son durum arasındaki fark, bağlı olduğu konuma göre değerlendirilerek bir kavramda ortaya konulur.

Bu tür olayların büyük cisimler için klasik hareketleri olabileceği gibi atomik ölçekteki küçük cisimlerin de Kuantum Kuramı ekseninde olması da mümkündür. Her iki durumda da cismin hareketi kendi ölçeğinde anlam kazanır. Klasik ölçekteki hareketler genelde günlük hayattaki olaylar olarak görülebilir.  

Kuantum Kuramı ile değerlendirilen mikro ölçekteki olaylar günlük hayatta alışılmışın dışında bir davranışa sahip olduklarından bunların garip karşılanması normaldir. İki kişi ve iki cisim aynı yolda ilerlerken ne kadar hızla gittikleri ve ne kadar sürede hedefe varacaklarını ifade etmeleri anlaşılabilir bir şeydir. Benzer bir durum kuantum ölçeğinde geçerli değildir.

Elektronlardan biri bir hedefe doğru ilerlerken, diğerinin buna göre dik hareketi hakkındaki bütün bilgileri doğru hesaplanabilir. Ancak, iki elektron veya iki ışık tanesi (foton) aynı hedefe doğru ilerlerken hızlarını ve orijinden olan mesafelerini aynı anda ölçmek mümkün değildir. Böyle bir bilgi şimdilik belirsizlik olarak görülmektedir.

Böyle bir durum 1927 yılında Werner Heisenberg tarafından ortaya konulmuş olup, aynı hedefe doğru tek boyutta ilerlerken ölçülen fiziksel niceliklerin ölçüm sırasının önemli olduğu açık olmuştur. Böyle durumlarda kesin sonuçları ölçmek mümkün olmadığından, ortalama bir dalgalanma değerlerinden söz edilebilir.

Günümüz dünyasının sosyal medya, internet, CPS ve robotik gibi teknolojileri süper iletken malzemelerle birlikte yeniden bir evirilme yaşayacaktır. Tek boyutlu sistemlerden düzlemsel teknolojilere kadar bütün teknolojiler en az malzeme ve en fazla dayanıklılık ile bütünleşik bir durum olarak insanların kullanımına sunulacaktır.

Oturulan odanın pencereleri, seyahat arabalarının camları ve resmî dairelerin bütün camları birer bilgisayar ekranı olarak işlev görecektir. İnsanlar kendileri için sadece katlanabilir bir ekran bulundurup cüzdan büyüklüğünde katlanabilen cihazları yanlarında taşıyacaklardır. Kişiye özel bütün bilgiler bu ekranda kayıtlı olacaktır. Resmî ve özel bütün bilgiler bu ekran üzerinden iletişimle hâlledilecektir.

Özellikle akıllı olarak nitelendirilen bu katlanabilir ekranların aile hekimi ve uzman hekimlerle olan bağları büyük önem arz etmektedir. Katlanabilir ekranlar akşamları yatağın üzerinde asılıyken sahibinin bütün sağlık bilgilerini test edip hekime bilgi vererek sağlık taraması yapacaklardır. Anormal bir durum olduğunda hastanın haberi yokken hekim tarafından -olumsuz bir durum olduğunda- derhâl hastaneye davet edilecektir. Beklenmedik bir kalp krizi olması durumunda ise otomobildeki bilgisayar ile iletişime geçip otomobil sağa çekilecek ve derhâl acil servise haber edilecektir. Yol haritası bilgisayar tarafından acile bildirilmiş konumu alan 112 ekipleri de en kısa yoldan hastaya erişecektir.

“Kanser” mi dediniz? Şimdinin gribi gibi bir duruma erişecek ve tespit edilen hastalık, şehir eczanesinin bilgisayarına iletilecek. Hekim de aynı anda bilgilere eriştiğinde yapay zekâ bilgisayarın hastaya ait özel ilaç reçetesi hekim tarafından onaylanınca, servis, hastanın evine eriştirecektir. Bütün bilgiler bundan sonra hekim ve şehir eczanesinin yapay zekâ bilgisayarı tarafından takip edilecektir.

İşler yolunda gitmezse, ülke ve dünyadaki bütün kan bankaları derhâl devreye girecektir. Eczaneler olmayacak, bir tek şehir eczanesi kurularak eczacılık meslek olmaktan çıkarılacaktır. Çünkü şehir eczanesindeki yapay zekâ bilgisayar, element ve ilaç hammaddeleri deposundan kişiye özel ilaç hazırlayacaktır.

Otonom arabalar insanın aklına geliyor ama aslında elektrikli ve sürücüsüz otomobiller bile tarih olacaktır. Şehir merkezlerine süper iletken kapsül hatları ile en hızlı ve en konforlu ulaşım böyle sağlanacaktır. Kaza riskinin minimum olduğu bu kapsül yeraltı süper tren hatları, şehir merkezlerinde ciddî bir konfor sunacaktır.

Komşu ziyaretleri yeniden başlayacak, aslında unutulmaya yüz tutmuş akraba ve komşu ziyaretleri cam ekranlar ile eşzamanlı olarak canlı bir şekilde, zaman ve mekân kaydına asılı kalmadan, kişilerin hane ve ikâmet yerlerinden rahatlıkla yapılacaktır.

Uygulaması olmayan bilimlerin çok büyük kısmı sanal sınıf ortamlarında ve canlı olarak yapılacaktır. Devletin bina ve yol hizmetleri yapması tarihe karışacaktır. Şimdilerde yapılan otoyol ve binaların modası geçtiği gibi, kapsül seyahatler de hızlı trenlerin yerlerini alacaktır.

Bu ve benzer bütün teknolojiler yakın gelecekte hayatımıza girecek. Bunların hepsi mikro ölçekte Kuantum Kuramı’na dayalı olarak zaten bilimin teknolojiye aktarımı sürecindedir. Sadece bütün halkın kullanımı için biraz daha zamana ihtiyaç vardır.

Nesillerin bu hedefe göre yetiştirilmesi ve zihinlerin buna odaklanması mecburîdir. Geleceğe hükmedecek devletler ve milletlerse bu teknolojiyi içselleştiren ve toplumun kullanımına sunanlar olacaktır.