HER görüş, aslında
fikir açısından yeni bir penceredir. Bu görüşlerin kökleri sağlam temellere
dayanıyorsa, yükseldiği sema da o derecede olacaktır. Bilimsel temeller
açısından gözlem, deney ve matematik olarak ifade edilebilen formüllere dayalı
fikirlerin genelde kabulü kolay olur. Bu durumlar, aksi ve detayı ortaya
konulana kadar geçerlidir.
Bilimsel
çalışmalar belli bölgeyi ele alır ve belli şartlar altında ilk ve son durum
arasındaki değişikliklere bakarak ortaya her uzayda geçerli bir anlayış koymaya
çalışır. İlk ve son durum arasındaki fark, bağlı olduğu konuma göre değerlendirilerek
bir kavramda ortaya konulur.
Bu
tür olayların büyük cisimler için klasik hareketleri olabileceği gibi atomik
ölçekteki küçük cisimlerin de Kuantum Kuramı ekseninde olması da mümkündür. Her
iki durumda da cismin hareketi kendi ölçeğinde anlam kazanır. Klasik ölçekteki
hareketler genelde günlük hayattaki olaylar olarak görülebilir.
Kuantum
Kuramı ile değerlendirilen mikro ölçekteki olaylar günlük hayatta alışılmışın
dışında bir davranışa sahip olduklarından bunların garip karşılanması
normaldir. İki kişi ve iki cisim aynı yolda ilerlerken ne kadar hızla
gittikleri ve ne kadar sürede hedefe varacaklarını ifade etmeleri anlaşılabilir
bir şeydir. Benzer bir durum kuantum ölçeğinde geçerli değildir.
Elektronlardan
biri bir hedefe doğru ilerlerken, diğerinin buna göre dik hareketi hakkındaki
bütün bilgileri doğru hesaplanabilir. Ancak, iki elektron veya iki ışık tanesi (foton) aynı hedefe doğru ilerlerken
hızlarını ve orijinden olan mesafelerini aynı anda ölçmek mümkün değildir.
Böyle bir bilgi şimdilik belirsizlik olarak görülmektedir.
Böyle
bir durum 1927 yılında Werner Heisenberg tarafından ortaya konulmuş olup, aynı
hedefe doğru tek boyutta ilerlerken ölçülen fiziksel niceliklerin ölçüm
sırasının önemli olduğu açık olmuştur. Böyle durumlarda kesin sonuçları ölçmek
mümkün olmadığından, ortalama bir dalgalanma değerlerinden söz edilebilir.
Günümüz
dünyasının sosyal medya, internet, CPS ve robotik gibi teknolojileri süper
iletken malzemelerle birlikte yeniden bir evirilme yaşayacaktır. Tek boyutlu
sistemlerden düzlemsel teknolojilere kadar bütün teknolojiler en az malzeme ve
en fazla dayanıklılık ile bütünleşik bir durum olarak insanların kullanımına
sunulacaktır.
Oturulan
odanın pencereleri, seyahat arabalarının camları ve resmî dairelerin bütün
camları birer bilgisayar ekranı olarak işlev görecektir. İnsanlar kendileri
için sadece katlanabilir bir ekran bulundurup cüzdan büyüklüğünde katlanabilen
cihazları yanlarında taşıyacaklardır. Kişiye özel bütün bilgiler bu ekranda
kayıtlı olacaktır. Resmî ve özel bütün bilgiler bu ekran üzerinden iletişimle hâlledilecektir.
Özellikle
akıllı olarak nitelendirilen bu katlanabilir ekranların aile hekimi ve uzman
hekimlerle olan bağları büyük önem arz etmektedir. Katlanabilir ekranlar akşamları
yatağın üzerinde asılıyken sahibinin bütün sağlık bilgilerini test edip hekime
bilgi vererek sağlık taraması yapacaklardır. Anormal bir durum olduğunda hastanın
haberi yokken hekim tarafından -olumsuz bir durum olduğunda- derhâl hastaneye
davet edilecektir. Beklenmedik bir kalp krizi olması durumunda ise otomobildeki
bilgisayar ile iletişime geçip otomobil sağa çekilecek ve derhâl acil servise
haber edilecektir. Yol haritası bilgisayar tarafından acile bildirilmiş konumu
alan 112 ekipleri de en kısa yoldan hastaya erişecektir.
“Kanser”
mi dediniz? Şimdinin gribi gibi bir duruma erişecek ve tespit edilen hastalık, şehir
eczanesinin bilgisayarına iletilecek. Hekim de aynı anda bilgilere eriştiğinde
yapay zekâ bilgisayarın hastaya ait özel ilaç reçetesi hekim tarafından
onaylanınca, servis, hastanın evine eriştirecektir. Bütün bilgiler bundan sonra
hekim ve şehir eczanesinin yapay zekâ bilgisayarı tarafından takip edilecektir.
İşler
yolunda gitmezse, ülke ve dünyadaki bütün kan bankaları derhâl devreye
girecektir. Eczaneler olmayacak, bir tek şehir eczanesi kurularak eczacılık
meslek olmaktan çıkarılacaktır. Çünkü şehir eczanesindeki yapay zekâ bilgisayar,
element ve ilaç hammaddeleri deposundan kişiye özel ilaç hazırlayacaktır.
Otonom
arabalar insanın aklına geliyor ama aslında elektrikli ve sürücüsüz otomobiller
bile tarih olacaktır. Şehir merkezlerine süper iletken kapsül hatları ile en
hızlı ve en konforlu ulaşım böyle sağlanacaktır. Kaza riskinin minimum olduğu
bu kapsül yeraltı süper tren hatları, şehir merkezlerinde ciddî bir konfor
sunacaktır.
Komşu
ziyaretleri yeniden başlayacak, aslında unutulmaya yüz tutmuş akraba ve komşu ziyaretleri
cam ekranlar ile eşzamanlı olarak canlı bir şekilde, zaman ve mekân kaydına
asılı kalmadan, kişilerin hane ve ikâmet yerlerinden rahatlıkla yapılacaktır.
Uygulaması
olmayan bilimlerin çok büyük kısmı sanal sınıf ortamlarında ve canlı olarak
yapılacaktır. Devletin bina ve yol hizmetleri yapması tarihe karışacaktır.
Şimdilerde yapılan otoyol ve binaların modası geçtiği gibi, kapsül seyahatler de
hızlı trenlerin yerlerini alacaktır.
Bu
ve benzer bütün teknolojiler yakın gelecekte hayatımıza girecek. Bunların hepsi
mikro ölçekte Kuantum Kuramı’na dayalı olarak zaten bilimin teknolojiye
aktarımı sürecindedir. Sadece bütün halkın kullanımı için biraz daha zamana
ihtiyaç vardır.
Nesillerin
bu hedefe göre yetiştirilmesi ve zihinlerin buna odaklanması mecburîdir.
Geleceğe hükmedecek devletler ve milletlerse bu teknolojiyi içselleştiren ve
toplumun kullanımına sunanlar olacaktır.