BU fakir kardeşini okuyanlar, ünlü iş insanı Elon Musk hakkındaki düşüncelerimi bilirler.
Elon Musk, Gazze’deki soykırım ablukası sırasında Siyonizm’e ve aparatlarına rağmen Starlink uydularını yönlendirerek bölgenin dünyaya haber vermesini sağladı malûm.
Birkaç gün önce, ateşkes sürecinde, Siyonist terörün elebaşı olan Benjamin Netanyahu’nun davetlisi olarak İsrail’e de gitti Musk.
Orada Siyonist yönetimin sözde yetkili makamlarınca, İsrail Cumhurbaşkanı ve İletişim Bakanı ile de görüşen Musk’un, Starlink uydularını İsrail’den izin alarak yönlendireceği yönünde bir bilgi yayınlandı.
Musk ABD’ye dönene kadar, Türkiye’de ve dünyanın çeşitli ülkelerinde Musk’un gözünün boyandığı, para kaybetmemek için İsrail ile anlaştığı yönünde yorumlar paylaşıldı.
Bu yorumların en naziği bile dayanacak gücünün kalmadığı yönündeydi.
Bu fakir o yorumların yapıldığı aynı günlerde Musk’u istemsiz bir refleksle savundu. Evet, istemsiz!
Çünkü en nazik tepki olan “dayanacak gücünün kalmadığı” düşüncesine bile katılmıyordum.
Musk’u bu denli istemsiz savunmamın altı ise dolu. Yani bir bilinç var. Zira öncelikle Musk bir devlet değil. İsrail kendisinin bir devlet olduğuna inanıyorsa, bir iş insanını muhatap alıp kendi kendisini sözde ispat etmeye çalışmamalıydı.
Ancak biz Musk ile öğrendik ki, İsrail bir işgalci olduğunun bilincinde ve kendisine karşı bir duruş gösterildiğinde bundan korkacak.
Ayrıca ziyarete dair hep İsrailli sözde makamların demeçlerini dinledi dünya. Oysa Musk, ABD’ye döner dönmez katıldığı bir panelde Disney üzerinden bütün Yahudi lobisini karşısına alarak “Beni parayla mı tehdit ediyorsunuz?” dedi ve ettiği bohçalı küfürle acayip bir rest çekti.
Nasıl ama? Elon Baba yine çaktı.
Mesele bizim tarafımızdan bakıldığında hiç buraya gelmemeliydi aslında. Örneğin Gazze’ye ulaşan iletişim yolları Siyonist terörle kesildiğinde Starlink değil, örneğin bizim yerli ve millî uydularımız aklımıza gelmeliydi.
Ancak ne kadar enteresandır ki (eski adını artık anmamalıyız) Gazze’de yaşananları bütün dünyaya servis ederken hiçbir mesaja sansür uygulamayıp hiçbir iletiyi silmeyen tek sosyal medya mecrası olan X’te, Elon Musk’un Gazze’ye dair hassas davranacağı umuduyla bir kampanya başlatıldı. Musk da birkaç saat içinde kararını verip uygulamaya koydu.
Musk, sahibi olduğu varlıkla Disney üzerinden para lobisine meydan okurken, sizce Starlink uydularını Gazze için yönlendirirken yaptığı harcamayı düşünmüş olabilir mi? Ya da bir hukuk normu, uluslararası bir anlaşma filan?
Öyleyse Musk’a İsrail’e gittiği süreçte eleştiri yöneltenlerin koca koca devletler için ağızlarını açmamaları nedendir?
Musk’un uyguladığı boykotun ve ona karşı uygulanacak boykota nasıl hazırlandığının farkında mıyız?
Asr-ı Saadet’in boykot döneminden bir hatırayı hatırlatalım burada…
Efendimiz (sav), Rahmet Ailesi ve güzin dostlar Ashab-ı Kiram boykot altındalar… Açlık ve susuzluk söz konusu. Müslümanlar, müşriklerin sahibi oldukları yerlerden alışveriş yapamıyorlar. Bu yüzden bazı Yahudilerden ihtiyaçlarını karşılıyorlar. Bu alışverişse çok ama çok pahalı.
Yahudilerden birinin bir su kuyusu var. Su için de müthiş bir meblağ talep ediyor.
Efendimiz, bu su kuyusunu Müslümanların hizmetine sunacak bir fedakâr arıyor. Bunun üzerine Hazreti Osman, Yahudi’ye gidip kuyuya ortak olmak istediğini söylüyor.
Yahudi öyle bir fiyat biçiyor ki ortaklığa, servetiyle meşhur Hazreti Osman biraz düşünüyor. Daha sonra şu teklifi yapıyor: “Haftanın altı günü sen işlet, ben sadece bir günü işleteyim, verdiğim şu payı da kabul et.”
Yahudi, Hazreti Osman’ın bu teklifini kabul ediyor. Yahudi, haftanın altı günü aynı tarifeyle işletiyor kuyuyu. Kalan bir gün içinse Hazreti Osman, kimseden bir ücret almıyor. Kırbalarını ve diğer kaplarını o gün dolduranlar, diğer altı gün Yahudi’den alışveriş yapmıyorlar.
Sonunda Yahudi, Hazreti Osman’a, onun ilk yaptığı teklifi teklif ediyor. Ancak bu kez Hazreti Osman, çok çok daha cüz’î bir rakama Yahudi’yi razı ediyor. Böylece Müslümanlar boykotsuz ve ücretsiz suya kavuşuyorlar.
Biz, şeytana ve şeytanın ortaklarına, uşaklarına kim meydan okuyorsa yanında olacağız. Zira insan, insanın düşmanı değil, şeytanın düşmanı. Çünkü bu düşmanlığı o başlattı, o ilân etti. Öyleyse kendisinden fedakârlık yapıp insanlığa hizmet etmeye çalışanlar hakkında bir kez düşünmek asla yeterli değil.
Aslında Musk’un meydan okumasıyla bitirmek isterdim yazımı ama aramızda kalsın.
Vesselâm…