Geçmişin korkuları ve geleceğin ümitleri arasında yeni hükûmet Taliban ve Afganistan (2)

Taliban, Afganistan’da geçici bir hükûmet ilân etti. Uluslararası beklentileri çok fazla karşılamayan bu hükûmetin “geçici” sıfatını taşıması önemli. Çünkü Taliban değişim ve uluslararası topluma entegre olma hususunda yeterince destelenirse ileride kurulacak nihaî hükûmetin, kapsayıcılık dâhil, diğer sorunları da çözecek bir yetenekte olması sağlanabilir. Aksi hâlde oluşacak kaos hem Afganistan’ı, hem bölgeyi, hem de küresel sistemi sarsmaya devam eder.

GEÇİCİ Afgan Hükûmeti ile ilgili yazdığım son yazıda, geçici hükûmette yer alan en etkili isimler üzerinde durmuştum. Bu yazımda ise Taliban’ın terör grupları ile ilişkilerini, kurulan geçici hükûmete yönelik kamuoyu tepkisini ve olası politikaları ele almaya çalışacağım.

Taliban’ın açıkladığı geçici hükûmette yer aldığı duyurulan ve etkin yerlerde konumlandırılan en önemli isimlerin Taliban’ın kuruluşunda görev alması ve bu isimlerin ilk Taliban iktidarı dönemindeki politikaların uygulanmasında da etkin rol alan isimlerden oluşması, her şeyden önce ılımlı açıklamalar yapılsa bile Taliban’ın geçmişteki uygulamaları devam ettireceği yönündeki endişeleri arttırıyor. 

Hakkani Grubu’nun varlığı meşruiyet ve uluslararası fonları nasıl etkiler?

Hakkani Grubu başta olmak üzere geçici hükûmette yer alan bazı isimlerin terör listesinde yer alması ve “bakan” sıfatını taşıması, uluslararası kamuoyunda hükûmetin meşruiyetini azaltan bir unsur olarak öne çıkıyor.

Bunun yanı sıra bu isimlerden bazılarının El-Kaide gibi terör örgütleri ile yakından ilişkili isimlerden oluşması, başta El-Kaide ve türevleri olmak üzere terör gruplarının ülkede yeniden canlanacağı endişesini doğuruyor. Tüm bunlar ise Afganistan’ın yeniden inşâ edilmesi için gerekli dış fonların bulunup kullanılmasını zorlaştıracağı gerçeğini ortaya çıkarıyor.

Hükûmetin kapsayıcılığı istikrarı etkiler mi?

Hükûmette yer alan 33 ismin 30’unun Peştun kökenli olması, hükûmetin kapsayıcılığı hususunda sorgulanmasına neden oldu. Diğer 3 ismin ise Peştun kökenli olmasa da Taliban’ın kurucu kadroları arasında yer alması ise bu kez de geçici hükûmetin “kapsayıcılığı” hususunda beklentileri karşılamadığını gösteriyor.

Özellikle iç politikada politik bütünlüğün oluşturulması noktasında sorunlar oluşturacağı düşünülen bu durumun sonradan giderileceğine dair ümitler ise fazla değil. Ayrıca isimlerin yanı sıra geçici hükûmetin politikaları da kapsayıcılıktan uzak kalırsa, bu kez başta Pençşir direnişi (ki Taliban son olarak burayı da ele geçirdi) olmak üzere ülkedeki bazı grupların dışlanan grupları bir araya getirme ve yeni bir iç savaş oluşturma tehlikesi bulunuyor. Bu da Afganistan’daki istikrarı tehdit eden bir unsur olarak öne çıkıyor.

Sivil yönetim pratiklerinin eksikliği, sorunların çözümü esnasında nasıl rol oynar?

Taliban geçici hükûmetinin handikaplarının en önemlilerinden birisi de, hükûmette yer alan isimlerin savaş pratiklerinin çok olmasına karşın sivil yönetime dair tecrübelerinin çok da fazla bulunmamasıdır.

Bu durumda yeni kabinenin sivil siyâset ve sivil yönetim bağlamındaki yönetme kabiliyetinin politikaları nasıl etkileyeceği ve altyapıdan yolsuzluklara, kamu idaresi ve otoritesinden yerel sorunlara kadar bir sürü sorunu çözme noktasında yeterli olmayacağı endişelerini arttırıyor.

Hükûmetin geçiciliği avantaj mı?

Taliban’ın hükûmete geçici bir rol biçmesi, silahlı mücadeleden siyasal iktidara geçiş sürecinde Taliban yönetimine muhakkak ihtiyaç duyduğu esnekliği kazandıracak. Hattâ uluslararası kamuoyunda gelen bazı baskı ve tepkiler hükûmetin geçici olduğu ve nihaî olmadığı yönündeki açıklamalarla bir nebze olsun hafifletileceğe benziyor.

Nitekim kabinede kadın bakan ya da kadınlara yönelik bakanlığın olmayışını Taliban, hükûmetin geçici oluşu ve henüz tamamlanmadığına bağladı. Benzer konularda bu durumun Taliban’a bir dayanak oluşturacağı anlaşılıyor.  

Taliban’ın Çin ve Rusya ilişkileri politikalara nasıl yansır?

Taliban üzerinde Pakistan etkisinin olduğu muhakkak ama bu etkiye Çin ve Rusya’nın da katılması küresel dengeleri fazlasıyla ilgilendiriyor. Taliban’ın iktidara gelişinin öngörüldüğü birkaç yıldır Çin, Taliban ile sıkı ilişkiler geliştiriyor. Temmuz ayının son haftasında, zamanın Taliban Siyâsî Büro Şefi ve şimdinin Başbakan Yardımcısı Abdulgani Birader ile Çinli yetkililer arasında yapılan görüşmelerde Çin, Taliban’ın en büyük ortaklarından biri ilân edildi.

Taliban, Çin ve Pakistan’ın kontrolünde olan Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru’nun bir parçası olmayı istiyor. Bu sayede hem bölgede önemli bir aktör olmayı hedeflerken, diğer taraftan ise Çin gibi BM Güvenlik Konseyi daimî üyesi bir ülke ile iyi ilişkiler geliştirerek uluslararası kamuoyunda meşruiyetini arttırmayı hedefliyor.

Rusya, bölgedeki istikrarsızlığın artmasından endişe duyduğu için Taliban ile yakın ilişkiler kurmayı istiyor. Özellikle Afganistan’dan Rusya’ya doğru oluşabilecek bir mülteci dalgası ve başta terör olmak üzere mülteci dalgasının oluşturacağı negatif etkileri en aza indirmek için Taliban ile yakın iş birliği yapma niyetinde olan Rusya, Afganistan’a komşu diğer ülkeleri de bu amaçla Taliban ile sıcak ilişkiler kurması yönünde heveslendiriyor.

Taliban ise Çin örneğinde olduğu gibi Rusya ile kuracağı ilişkilerle bölgede etkili olmayı ve uluslararası kamuoyunda meşruiyet kazanmayı amaçlıyor. 

Sonuç itibarıyla Taliban, Afganistan’da geçici bir hükûmet ilân etti. Uluslararası beklentileri çok fazla karşılamayan bu hükûmetin “geçici” sıfatını taşıması önemli. Çünkü Taliban değişim ve uluslararası topluma entegre olma hususunda yeterince destelenirse ileride kurulacak nihaî hükûmetin, kapsayıcılık dâhil, diğer sorunları da çözecek bir yetenekte olması sağlanabilir. Aksi hâlde oluşacak kaos hem Afganistan’ı, hem bölgeyi, hem de küresel sistemi sarsmaya devam eder.