GEÇİCİ Afgan Hükûmeti
ile ilgili yazdığım son yazıda, geçici hükûmette yer alan en etkili isimler
üzerinde durmuştum. Bu yazımda ise Taliban’ın terör grupları ile ilişkilerini,
kurulan geçici hükûmete yönelik kamuoyu tepkisini ve olası politikaları ele
almaya çalışacağım.
Taliban’ın
açıkladığı geçici hükûmette yer aldığı duyurulan ve etkin yerlerde
konumlandırılan en önemli isimlerin Taliban’ın kuruluşunda görev alması ve bu
isimlerin ilk Taliban iktidarı dönemindeki politikaların uygulanmasında da etkin
rol alan isimlerden oluşması, her şeyden önce ılımlı açıklamalar yapılsa bile
Taliban’ın geçmişteki uygulamaları devam ettireceği yönündeki endişeleri arttırıyor.
Hakkani
Grubu’nun varlığı meşruiyet ve uluslararası fonları nasıl etkiler?
Hakkani
Grubu başta olmak üzere geçici hükûmette yer alan bazı isimlerin terör
listesinde yer alması ve “bakan” sıfatını taşıması, uluslararası kamuoyunda
hükûmetin meşruiyetini azaltan bir unsur olarak öne çıkıyor.
Bunun
yanı sıra bu isimlerden bazılarının El-Kaide gibi terör örgütleri ile yakından
ilişkili isimlerden oluşması, başta El-Kaide ve türevleri olmak üzere terör
gruplarının ülkede yeniden canlanacağı endişesini doğuruyor. Tüm bunlar ise Afganistan’ın
yeniden inşâ edilmesi için gerekli dış fonların bulunup kullanılmasını
zorlaştıracağı gerçeğini ortaya çıkarıyor.
Hükûmetin
kapsayıcılığı istikrarı etkiler mi?
Hükûmette
yer alan 33 ismin 30’unun Peştun kökenli olması, hükûmetin kapsayıcılığı
hususunda sorgulanmasına neden oldu. Diğer 3 ismin ise Peştun kökenli olmasa da
Taliban’ın kurucu kadroları arasında yer alması ise bu kez de geçici hükûmetin “kapsayıcılığı”
hususunda beklentileri karşılamadığını gösteriyor.
Özellikle
iç politikada politik bütünlüğün oluşturulması noktasında sorunlar oluşturacağı
düşünülen bu durumun sonradan giderileceğine dair ümitler ise fazla değil.
Ayrıca isimlerin yanı sıra geçici hükûmetin politikaları da kapsayıcılıktan
uzak kalırsa, bu kez başta Pençşir direnişi (ki Taliban son olarak burayı da
ele geçirdi) olmak üzere ülkedeki bazı grupların dışlanan grupları bir araya
getirme ve yeni bir iç savaş oluşturma tehlikesi bulunuyor. Bu da
Afganistan’daki istikrarı tehdit eden bir unsur olarak öne çıkıyor.
Sivil
yönetim pratiklerinin eksikliği, sorunların çözümü esnasında nasıl rol oynar?
Taliban
geçici hükûmetinin handikaplarının en önemlilerinden birisi de, hükûmette yer
alan isimlerin savaş pratiklerinin çok olmasına karşın sivil yönetime dair
tecrübelerinin çok da fazla bulunmamasıdır.
Bu
durumda yeni kabinenin sivil siyâset ve sivil yönetim bağlamındaki yönetme
kabiliyetinin politikaları nasıl etkileyeceği ve altyapıdan yolsuzluklara, kamu
idaresi ve otoritesinden yerel sorunlara kadar bir sürü sorunu çözme noktasında
yeterli olmayacağı endişelerini arttırıyor.
Hükûmetin
geçiciliği avantaj mı?
Taliban’ın
hükûmete geçici bir rol biçmesi, silahlı mücadeleden siyasal iktidara geçiş
sürecinde Taliban yönetimine muhakkak ihtiyaç duyduğu esnekliği kazandıracak.
Hattâ uluslararası kamuoyunda gelen bazı baskı ve tepkiler hükûmetin geçici olduğu
ve nihaî olmadığı yönündeki açıklamalarla bir nebze olsun hafifletileceğe
benziyor.
Nitekim
kabinede kadın bakan ya da kadınlara yönelik bakanlığın olmayışını Taliban,
hükûmetin geçici oluşu ve henüz tamamlanmadığına bağladı. Benzer konularda bu
durumun Taliban’a bir dayanak oluşturacağı anlaşılıyor.
Taliban’ın
Çin ve Rusya ilişkileri politikalara nasıl yansır?
Taliban
üzerinde Pakistan etkisinin olduğu muhakkak ama bu etkiye Çin ve Rusya’nın da
katılması küresel dengeleri fazlasıyla ilgilendiriyor. Taliban’ın iktidara
gelişinin öngörüldüğü birkaç yıldır Çin, Taliban ile sıkı ilişkiler
geliştiriyor. Temmuz ayının son haftasında, zamanın Taliban Siyâsî Büro Şefi ve
şimdinin Başbakan Yardımcısı Abdulgani Birader ile Çinli yetkililer arasında
yapılan görüşmelerde Çin, Taliban’ın en büyük ortaklarından biri ilân edildi.
Taliban,
Çin ve Pakistan’ın kontrolünde olan Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru’nun bir
parçası olmayı istiyor. Bu sayede hem bölgede önemli bir aktör olmayı
hedeflerken, diğer taraftan ise Çin gibi BM Güvenlik Konseyi daimî üyesi bir
ülke ile iyi ilişkiler geliştirerek uluslararası kamuoyunda meşruiyetini arttırmayı
hedefliyor.
Rusya,
bölgedeki istikrarsızlığın artmasından endişe duyduğu için Taliban ile yakın
ilişkiler kurmayı istiyor. Özellikle Afganistan’dan Rusya’ya doğru oluşabilecek
bir mülteci dalgası ve başta terör olmak üzere mülteci dalgasının oluşturacağı
negatif etkileri en aza indirmek için Taliban ile yakın iş birliği yapma
niyetinde olan Rusya, Afganistan’a komşu diğer ülkeleri de bu amaçla Taliban
ile sıcak ilişkiler kurması yönünde heveslendiriyor.
Taliban
ise Çin örneğinde olduğu gibi Rusya ile kuracağı ilişkilerle bölgede etkili
olmayı ve uluslararası kamuoyunda meşruiyet kazanmayı amaçlıyor.
Sonuç itibarıyla Taliban, Afganistan’da geçici bir hükûmet ilân etti. Uluslararası beklentileri çok fazla karşılamayan bu hükûmetin “geçici” sıfatını taşıması önemli. Çünkü Taliban değişim ve uluslararası topluma entegre olma hususunda yeterince destelenirse ileride kurulacak nihaî hükûmetin, kapsayıcılık dâhil, diğer sorunları da çözecek bir yetenekte olması sağlanabilir. Aksi hâlde oluşacak kaos hem Afganistan’ı, hem bölgeyi, hem de küresel sistemi sarsmaya devam eder.