Gamdan şükre hicrettir bayram

İstersek değil, küslerle barışmanın görev kılındığı günlerdir. İstersek değil, gelmeyene gitmenin İlâhî buyruk olduğu kutlu zamanlardır. Zulmünü her gün arttıran zalimin sonunun yaklaştığı sayılı günleridir. Küresel zalimin, yerel hainin yıktığı, peygamber yadigârı toprakları inadına inşâ etme bilincidir. Kendi yavrularımıza azı, direnişin çocuklarına çoğu ayırmak ve ulaştırmanın yollarını aramaktır BAYRAM.

RAMAZAN-I Şerîfe ulaştıran, Kadir gecesi ile buluşturan, hatimesini Bayram kılan âlemlerin Rabbine hamdolsun! Kullarının hamdını mağfiretine mazeret kılsın!

İnsanın bir yanını giden sevgili ayın firakı yakarken, bir yanını da İlâhî emirle gelen bayramı Bayram kılma çabasıdır. Tek tek atan yüreklerin İlâhî lütuf ve sınırsız rahmet altında cem olmasıdır. Bütün azalarımızın çirkinliklere karşı kendini tutmayı öğrendiği İlâhî programın en güzel zirvesidir BAYRAM. 

Hayatın anlam ve amacını kavratan kulluk ve takva imtihanından sonra Cenâb-ı Hakk’ın lütfettiği mübarek bir sevinç günüdür. Bir ay boyunca azaları, yerine göre helallerden bile vazgeçip haramlara karşı tutmanın zorluğuna katlanıp sabrederek ulaşılan mutluluktur. Dünyevî olanlara karşı kendini tutup, İlâhî inşâya tutunma çabasıdır. On bir aydır nefislere çöreklenmiş, ruhu ağırlaştırmış, birikmiş cüruflardan sıkışmış gönüllerin rahmetle inşirahının coşkusudur BAYRAM.

Gönlümüzden kardeş gönüllere uzattığımız en samimi köprüdür. Kişinin sevinci değil, küçük büyük tüm kişilerin, bütün ümmetin ortak sevincidir. Arınmanın doğurduğu muhabbet, şefkat ve merhametin insanların yüzlerine vurmuş nurânî parıltılarıdır. Nefsin ben olma ısrarıyla mücadelenin sonunda bizliğe ulaşmaktır BAYRAM. 

On bir aya yaydığımız ihmallerimizin, yapmadıklarımızın, yapamadıklarımızın, yanlışlarımızın bin yıla eş bir ayda güncellenip düzeltilmesinin sonucudur. Ve kazandıklarımızı yaşama biçimine dönüştürerek güzelleşmemiz, ahirette ulaşacağımız kurtuluş gününün provasıdır BAYRAM.

Farklı rahimlerden gelip aynı Rahim olan Allah’a tüm eksiklerimizle hatalarımızla sığınmaktır. Bizi başkası için var eden Allah’ın başkalarını da bizim için var kıldığını anlama günleridir. Zikrederek ulaştığın inayetin fikretmenle açılan marifet kapılarında bulduklarının şükrüyle yaşadığın neşedir. Büyük bir şükrün nişanesidir, bu sebeple bayram namazı cemaatsiz kılınamayandır. Esas olanın mutlu etmek, bunun da mutlu olmaktan daha yüce olduğunun idrakidir. Çocukları elde olanın en iyisi ile sevindirmek ve kendileri de çocukça sevinmektir. Dükkânın önünden geçerken “ille de bu” diye tutturan kızının elinden tutup tezgâha gelen babanın mahcubiyetini kaş göz ederek “hesaplaşırız”la gideren esnafın huzurudur BAYRAM.

Bayram namazında babasının yanında safa durmuş küçücüğün “Baba beni gıdıklıyorlar”diyerek semadan inen melekleri hissetmesidir. Kadınlar tarafında bayramlaşırken hasbıhal sırasında tanıdığı Ardahan’dan gelip hastanede yatan kocasını ziyarete giden kadının kolundan tutup dışarda bekleyen kocasına “Misafirimiz var” deyivermektir. Köşede insansızlıktan üşüyen ruhunu güneşe tutmuş dedenin nasırlaşmış, yılların izinin kazındığı elini öpüp “Dedem nasılsın?” diyen delikanlıya “Berhudar ol, tanıyamadım evladım”deyişine “Bayramın mübarek olsun” diyebilmektir BAYRAM.

Bizzat Cenâb-ı Hak sorumlu tuttuğu ibadetin dünyadaki ödülüdür. Ahiretteki mükâfatı ise yazan meleklere dahi meçhuldür. Tüm farklılıklarımıza rağmen bizleri barış ve toplumsal yardımlaşma ortak paydasında buluşturandır. Müslümanı Müslümana, mümini tüm insanlara sosyal sigorta kılan evrensel dinin özel günleridir. Bir ay boyunca yüreğimizde damıttığımız manevî muhabbeti uzak yakın, zengin fakir ayırmadan tüm kardeşlerle paylaşma günüdür BAYRAM.

Hata ve günâhlardan temizlenerek arınan nefsin gönül aynasını kardeşlerine tutma günüdür. Rahmet ayından devşirdiğimiz muhabbet ve mutluluğu, kardeşliği, adaleti, fedakârlığı ümmetle paylaşma günleridir. Aynı zamanda oruç talimiyle kazandığımız güzellikleri bir dahaki ramazan ayına taşıma köprüsü ve garantisidir. Pek tabii ki rahmet ikliminde devşirdiğimiz hasletleri hayata geçirmenin ilk günleri, samimiyetimizin de ilk sınavlarıdır BAYRAM.

Otuz gündür tutmaya çalıştığımız dilimizi dost meclislerinde “ölü kardeş etinden” uzak tutabilme çabasıdır. Bayram sofralarını siyaset meydanı sanıp “öteki” kıldığı kardeşi, akrabayı, komşuyu lafıyla dövenlerden beri olma çabasıdır BAYRAM.

Bütün ruhumuzu saran bayram neşesinden diğer İslâm coğrafyasındaki kardeşlerimizi müstefit kılmanın yollarını aramaktır. İnsanlıktan ümidini kesmiş dünya hayatını annesiz, babasız, kimsesiz yüklenmek zorunda kalmış yetimlerimize yeniden umut olma ameliyesidir. Kederli, aciz, hakları gasp edilmiş, kanadı kırık kuş gibi bitkin, yalnız insanlara kardeşliğimizin taşınmasıdır BAYRAM.

Biliyoruz ki Cenâb-ı Hak yıkık kalplere teşrif eder, rahmet hazinelerinin adresi de incinmiş yüreklerdir. Tamamlayamadığımız yarım kalmış hikâyeleri, yakınımızdaki, uzağımızdaki dindiremediğimiz acıları yalnız Allah’a havale edebileceğimizin bilincidir. Melâl yüklü ağaçların dibinde can paresinin toprağına sarılmış annelerin, mezarsız ölülerin babalarının ağıtlarını yalnız Cenâb-ı Hak’ın dindirebileceğini bilmektir. Bu acıların sebebi olmamanın şükrüdür. Bunları yalnız O’nun merhamet kucağına havale edip en derin hislerle acılarını paylaşma çabalarımızın adıdır. Yaratılışta eş, dinde kardeşlerimizin acısını paylaşıp azaltmaya çalışmak, yük olmak değil yük alma günleridir BAYRAM.

İstersek değil, küslerle barışmanın görev kılındığı günlerdir. İstersek değil, gelmeyene gitmenin İlâhî buyruk olduğu kutlu zamanlardır. Zulmünü her gün arttıran zalimin sonunun yaklaştığı sayılı günleridir. Küresel zalimin, yerel hainin yıktığı, peygamber yadigârı toprakları inadına inşâ etme bilincidir. Kendi yavrularımıza azı, direnişin çocuklarına çoğu ayırmak ve ulaştırmanın yollarını aramaktır BAYRAM.

Doğudan batıya her yerde aynı ama farklı şekillerde yaşanan günlerdir. Hepsinde heyecandır, güzel kıyafettir, kardeşlikle karılmış aştır, “Üzülme, bendeki hepimize yeter”in eyleme geçişidir.  Muhabbetle donatılmış sofralardır. Sofraya oturmadan bahçe kenarındaki su kaplarını, mama tabaklarını kimseye çaktırmadan dolaşıvermektir. Artıkların kurda kuşa buluşturulmasıdır BAYRAM.

Kapıya bakışı istiğfar olan fersiz, ıslak gözleri gelivermekle tâ içinden gülümsetmektir. Bu günleri tatil bilmiş, kendi canından beklediklerinin yerine ziyareti rahmet bilmiş ezelden hısım yüreklerin huşusudur. Olmayana gamlanmayı bırakıp olana şükretmeye hicrettir BAYRAM. 

İnsanın otuz günlük inzivasından Rabbinin git dediği canlara hicrettir. Toplumdan, komşudan, akrabadan, kendinden kaçan insanın yine kaçtıklarına döndüğü gündür. Sevdiklerimize merhamet edişimizde Allah’ın lütfunu aradığımız İlâhî bir ziyafettir. Aynı inancı paylaşan Müslümanlar için Allah’ın vaktini belirlediği özel günlerdir. “Kederliyim, sıkıntılarım var ama buna rağmen gideceğim, davet edeceğim, kutlayacağım”ın adıdır. Var edilmiş her türlü mâkâm ve mevkiin katkı ve teşviklerinden bağımsızdır. İrademiz dışında çizilmiş sınırlara hapsedilmiş “biz” idrakinin diriltilip müminlerin kardeşliğinin dillerden fiillere dökülme günleridir. Mümin imanda kardeş, fiilde hasım olamaz. Kişinin dediklerinden çok yaptıklarına itibar ediliştir. Müminin nasıl “mümin” oluşunun aynasıdır BAYRAM. 

Ümmet için, inanan inanmayan tüm mazlum coğrafyalar için umudun adıdır. Müstazaf halkların kara bulutlarla kaplı ufkunu berraklaştıran kardeşlik ruhunun mayasıdır. Üç günlük dünyayı cehenneme çeviren azgınların üç nefeslik kahrının habercisidir BAYRAM.

Lütfu İlâhî ile gönderilen ihya edilmesi Müslümana borç kılınandır. Yüce Mevlâ’nın melekler aracılığıyla aldığı İlâhî yoklamaya “Lebbeyk” diyerek ontolojik olarak cevap vermektir. “Ben” olmaktan vazgeçip “biz” olmaya “bir” olmaya baş koymaktır BAYRAM. 

Şairin dediği gibi: “Alem- İslâm’a rahmet su gibi/ Aksın bayram olsun bayramlarınız./ Evleriniz cennet kokusu gibi/ Koksun bayram olsun bayramlarınız.”

Toplumsal hafızalarımızdır. Yarınlarda çiçek açsın diye bizi biz yapan değerlerin tohumlarıdır. Eski hâlimizin ve şimdimizin şahididir BAYRAM.

Bu günümüz hakikati idrak edebildiğimiz kadar BAYRAMDIR. Yarınımız idraki eyleyebildiğimiz kadar BAYRAMDIR. Her günümüz bu bilinci nesillere taşıyabildiğimiz kadar BAYRAMDIR.

Mevlâ Teâlâ’ya giden yolda ömrünüz BAYRAM olsun…