Fotoğrafların dili: Misafir ağırlama zarâfeti

Onlar Batı’dan Doğu’ya, Orta Doğu’dan Orta Asya’ya, dünyayı ve dünyalıyı değiştirmeye çalışadursunlar, biz aslî köklerimize bağlı hareket ederek, uzak yakın coğrafya ayrımı yapmaksızın mazlumlara ve masumlara el uzatmaya, yanlarında durmaya devam edelim.

ASLINDA bugünkü yazımı Koronavirüs deneyimi yaşayan Trump’a ve o illetle ilgili duyduğum endişelere ayırmıştım ama arşivime göz gezdirirken gözüme ilişen kareler nedeniyle o bahsi önümüzdeki haftaya kaydırmış olduk…

Gelelim gözümüze ilişen, daha doğrusu sokulan o karelere…

Çok yakın bir tarihte, adı son zamanlarda sıkça duyulan bir konuğu ağırladık ülkemizde. 

Hatırlanacağı üzere Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 25 Eylül 2020 günü Üsküdar’da bulunan Hazreti Ali Camiî’nde Cuma namazını edâ ettikten sonra tarihî Vahdettin Köşkü’ne geçmiş, burada Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic ile bir araya gelmişti.

Konumuz, basına kapalı olarak gerçekleşen ikili görüşmenin detayları değil elbette, Erdoğan’ın Vucic’i ağırlama nezaketi…

Konuk Cumhurbaşkanı köşke, Boğaz’a ve dolayısıyla İstanbul’a hayranlıkla bakarken, biz de bu kareye bakıyorduk aynı hayranlıkla. Bakıyorduk, çünkü Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic’in, ABD’nin istediği bir dünya düzenini uygulamaya geçirmekle yükümlü olduğu Koronavirüslü Başkan Donald Trump tarafından ağırlanışı henüz hâfızalardan silinmemişti.

Silinmeyen sadece o değildi!

ABD’nin 42’nci Başkanı William Bill Jefferson Clinton’un kanepeye yaslandığı karede, önünde el pençe divan vaziyette resmedilen dönemin Başbakanı merhum Bülent Ecevit’in o içler acısı hâli de silinmeyenlerdendi…

90’lı yılların sonunda çekilen fotoğrafın, Ecevit’in, rahmetli Erbakan ile Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında sergiledikleri cesur duruşu da baltaladığı aşikârdı.


Üstelik tek başına ayakta duramayacak bir iktidar gücüne de sahip değildi ve koalisyon lideri olarak ağırlanıyordu Oval Ofis’te.

İlginçtir, o gün de Orta Doğu dizayn edilmeye çalışılıyordu, bugün de.

Evet, dünden bugüne Amerika’da ve Amerikalı başkanlarda değişen bir şey yok! 3 Kasım 2020 tarihinde yapılacak ABD Başkanlık Seçimlerinden sonra da olmayacak.

Ama bizde değişen çok şey var, o da eski Türkiye olmadığımız! Buna rağmen misafir ağırlamadaki izzet ve şerefimiz, ahlâk ve asâletimiz Ertuğrul Bey’den bugüne kadar hiç değişmedi, değişmeyecek.

Onlar Batı’dan Doğu’ya, Orta Doğu’dan Orta Asya’ya, dünyayı ve dünyalıyı değiştirmeye çalışadursunlar, biz aslî köklerimize bağlı hareket ederek, uzak yakın coğrafya ayrımı yapmaksızın mazlumlara ve masumlara el uzatmaya, yanlarında durmaya devam edelim.

Güzel hatırlanmak dileğiyle…