FOTOĞRAFÇILIK üzerine kaleme
aldığım yazı dizisinin son yazısında, fotoğrafta kompozisyon konusunu
irdelemeye çalışmıştım. Bu yazımda da kompozisyon konusunu irdelemeye devam
edeceğim…
Fotoğrafta
kompozisyon konusunun en önemli alt başlıklarından biri de hiç şüphesiz “derinlik”
konusudur. Fotoğrafta nesnelerin boyutları, uzaklıkları veya nesnelerin
mesafelerini yansıtmak için derinlik kullanılır. Daha doğrusu, bunların
oluşturduğu perspektif etkisinin fotoğrafa yansıtılması sağlanır.
Derinlik
etkisi ile fotoğraftaki objelerin oluşturduğu etki, bazen arka plân bulanık bırakılarak
fotoğrafa yansıtılması, bazen de tam tersi bir etki kullanılması ile sağlanır.
Bunun için alan derinliği oluşturulur.
Alan
derinliği, daha önceki yazılarda değindiğimiz gibi, genellikle diyafram kullanılarak
oluşturulur.
Doğal
çerçeveleri kullanmayı ihmâl etmeyin!
Fotoğrafta
çerçeve, kompozisyonun en önemli unsurlarından biridir. Bu noktada en
etkileyici çerçeveler, doğal çerçevelerdir. Örneğin bir evin penceresi, doğal
bir çerçevedir. Bir sokak görüntüsü pencere ile çerçevelenerek fotoğrafa
yansıtıldığında, fotoğrafın hem anlam derinliği kazanması sağlanır, hem de
fotoğraf daha estetik görünür.
Fotoğraftaki
ana objenin çerçevelenmesi hem ana objenin vurgusunu güçlendirir, hem de ilginin
daha çok ana objeye yoğunlaşmasını sağlar. Bunun için de en etkili çerçeveler,
doğal çerçevelerdir.
Bazen
ağaçlar ya da dallar doğal birer çerçeve olabileceği gibi, bazen de bir
köprünün gözleri doğal çerçeve olarak kullanılabilir.
Fotoğrafa
yeni başlayanlar, genellikle fotoğrafa anlam katmayan obje ya da alanları da
kadraja dâhil ederler. Hâlbuki fotoğrafa anlam katmayan, hatta fotoğraftaki
anlamı sığlaştıran ögeler kadrajın dışında bırakılmalıdırlar. Bunun için
fotoğrafta kompozisyon oluştururken bu alan ya da objelerin belirlenip kadraj
dışına bırakılmaları gerekir. Daha farklı bir ifadeyle, bu obje ve alanların
kadrajda kırpılmaları gerekir.
Ufuk
çizgisi nasıl konumlandırılır?
Özellikle
manzara fotoğraflarında ortaya çıkan ufuk çizgisi ve ufuk çizgisinin nasıl konumlandırılacağı
sorunu fotoğrafçılıkta önemli bir konudur.
Her
şeyden önce şunu belirtmekte fayda var: Ufuk çizgisi, çok çok iyi yansımaların
olduğu deniz veya göl fotoğrafları dışında kadrajın tam ortasına
konumlandırılmaz!
Ufuk
çizgisi, kadrajın üçte ikilik bölümüne gökyüzü veya deniz ile kara alanı
gelecek şekilde konumlandırılır. Gökyüzündeki anlam baskınsa gökyüzü daha fazla,
kara veya deniz alanındaki anlam daha baskınsa kara veya denizalanı kadrajda
daha çok yer alır.
Ufuk
çizgisinin kadraja alınması hususundaki bir diğer kural da ufuk çizgisinin,
kadrajın alt ya da üst kısmına paralel olarak yerleştirilmesidir. Yani ufuk
çizgisi eğri olmamalıdır.
(Devam edecek…)