MİNİMALİST akımlar özellikle
sanat alanında 20’nci yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıktı. Sadeliği esas
alan minimalist sanat, “içeriği en aza indirilmiş, sadeleştirilmiş sanat”
olarak tanımlanıyor. Minimalist sanat yaklaşımı fotoğrafçılıkta diğer sanat
dallarına göre daha sonraları ortaya çıksa da günümüzde fotoğraf sanatı
içerisinde apayrı bir yere sahiptir.
Sade
desenler, şekiller, çizgiler, tek bir obje ve olabildiğince sade bir arka plân,
minimalist fotoğrafçılığın vazgeçilmezleridir.
Minimalist
fotoğraflarda konuyu dağıtacak ya da ana nesnedeki anlama güçlü bir şekilde
eşlik edecek obje veya yardımcı unsurlar olabildiğince azdır. Bu durum ana ya
da tek olan objenin çok güçlü bir şekilde kompozisyona dâhil edilmesini ve tek
bir obje ya da ana objenin dikkat çekici olmasını zorunlu kılar. Yani
minimalist fotoğraflarda ana obje çok güçlü bir anlama sahip olmalıdır.
Arka
plân minimalist fotoğraflarda çok sade ya da tek bir renkten oluştuğu için
fotoğraftaki objenin hangi açıdan çekildiği çok daha önem kazanır. Öyle ki,
fotoğraftaki denge ve estetik gibi unsurlar ana obje merkezinde oluşturulacağı
için açılar son derece önemlidir.
Kompozisyonda
altın oran son derece önemlidir. Minimalist fotoğraflarda perspektif,
paralellik, estetik ve denge gibi unsurlar tek bir ana obje üzerinden inşâ
edildiği için altın oran kuralı hayatî bir öneme sahiptir ve göz ardı edilemez.
O nedenle objeyi fotoğrafta altın oran dikkate alınarak konumlandırmak gerekir.
Minimalist
fotoğraflarda arka plânın flulaştırılması yani alan derinliğinin azaltılması ana
objeyi öne çıkaracağından ve fotoğrafa bakanların dikkatini ana obje üzerinde
yoğunlaştıracağından son derece önemlidir. Bu yüzden arka plânı mümkün
olduğunca flulaştırmakta fayda var.
Minimalist
fotoğraflar çekerken uzun pozlama ve kısa pozlama gibi değişik tarzda
fotoğraflar çekerek en iyi fotoğraf karesini yakalamaya çalışmak gerekir.
Minimalist
fotoğrafçılıkta manzara fotoğrafları çekmek objelerin yoğunluğundan dolayı pek
tercih edilmez gibi görünse de çöl ya da tek bir toprak renginin hâkim olduğu
bir dağ eteği, gökyüzü, boş duvarlar, beton yığınları veya çimenler gibi çok
sade alanların olduğu yerlerde mükemmel derecede minimalist manzara
fotoğrafları çekilebilir.
Minimalist
fotoğrafçılıkta renkler hem estetik, hem de fotoğraftaki anlam açısından
önemlidir. Bu nedenle çekilen fotoğraflarda bazen siyah beyaz çekim yapmak,
bazen renkleri daha baskın vermek gerekebilir. Böyle durumlarda makinenin renk
ve beyaz ayarlarıyla ayarlama yapılacağı gibi, daha sonra fotoğraf düzenleme
programı ile de renk düzenlemesi yapılabilir.