Fotoğraf ve fotoğrafçılık üzerine didaktik notlar (40)

Kızılötesi fotoğrafçılıkta, diğer fotoğrafçılık türlerinin aksine güneşin etkili olduğu saatler daha etkili fotoğraflar için en ideal saatlerdir. Çünkü bu saatlerde kızılötesi ışık daha yoğundur.

İNSAN gözü muazzam özelliklerde yaratılmış olmasına rağmen, görme yetisi bakımından sınırlıdır. Örneğin kızılötesi ışığı göremez. Çıplak gözle göremesek de kızılötesi ışıkların nesneler üzerindeki müthiş etkilerini kızılötesi fotoğraflarla keşfedebiliriz.

Son derece etkileyici görsel efektlerin ortaya çıktığı kızıl ötesi fotoğraflar çekebilmek için kızılötesi filtre ve kızılötesi filmlere ihtiyacımız var.

Renkler ve dokuların son derece etkileyici bir görünüm kazandığı kızılötesi fotoğraflar, dijital makineler ortaya çıkmadan önce kızılötesi filmler ile çekiliyordu. Teknolojinin gelişmesine paralel olarak artık kızılötesi fotoğraflar çekmemizi sağlayan lensler ve filtreler üretildi.

Geçmişi 20’nci yüzyılın başlarına kadar uzanan kızılötesi fotoğrafçılık, ilk başlarda daha çok askerî amaçlarla kullanılıyordu. Kızılötesi fotoğraflar, Birinci Dünya Savaşı sırasında fazlasıyla kullanıldı. Bu dönemde kızılötesi fotoğraflar, havayı kirleten kimyasallardan etkilenmediği için istihbarat bağlamında daha net bilgiler içeriyordu. 1930’larda ticarî alana inen kızılötesi fotoğrafçılık, 20’nci yüzyılın ortalarında renkli görünümleri nedeniyle son derece popüler hâle geldi. Teknolojinin gelişmesine paralel olarak ortaya çıkan filtre ve lenslerle beraber ise kullanım alanı iyice genişledi.

Günümüzde kızılötesi fotoğraflar çekmek için kullanılan filtreler doğrudan lenslere takılıyor. Bu filtrelerle etkileyici fotoğraflar çekmek için uzun pozlamalara ihtiyaç vardır. Bu da fotoğraf çekerken titremeleri önlemek üzere tripod kullanmayı zorunlu kılar.

Geniş açılı objektifler, kızılötesi fotoğrafçılıkta özellikle manzara çekimlerinde alan derinliğini artırır. Fakat böyle fotoğraflar çekerken pozlamanın süresini iyi ayarlamak gerekir. Pozlama süresinin yanında ISO değeriyle de ideal ölçüleri yakalamak mümkündür. Bunun için bol bol deneme yapılmalıdır. Fakat ISO değerini yüksek tutmak doğru sonuçlar doğurmaz. Onun için düşük ISO değerleriyle daha iyi sonuçlar elde edilir.

Kızılötesi fotoğrafçılıkta manuel odaklama yapmak daha doğrudur. Çünkü kızılötesi fotoğraflarda otomatik odaklama genellikle doğru sonuçlar ortaya çıkarmaz. Ayrıca RAW formatında çekimler yapmak, sonradan yapılacak düzenlemeler için daha uygundur.

Kızılötesi fotoğrafçılıkta, diğer fotoğrafçılık türlerinin aksine güneşin etkili olduğu saatler daha etkili fotoğraflar için en ideal saatlerdir. Çünkü bu saatlerde kızılötesi ışık daha yoğundur.

Gerek çekimler sırasında, gerekse çekimler sonrasında fotoğrafa hayâlet etkisi vermek için beyaz ayarının yumuşatılması gerekir. Özellikle çekim sonrası yapılacak düzenlemelerde bu etki beyaz ayarının yumuşatılmasıyla daha kolay fotoğrafa yansıtılır.