FOTOĞRAF ve fotoğrafçılık
üzerine kaleme aldığım son yazıda yemek fotoğrafçılığı üzerinde durmuştum. Bu
yazıda ise natürmort fotoğrafçılık konusunu ele almaya çalışacağım.
Natürmort
fotoğrafçılık, belli bir konseptte oluşturulmuş ve bir bütünün parçası olarak
düzenlenmiş cansız nesnelerin bir araya getirilerek fotoğraflanmasıdır.
Dolayısıyla natürmort fotoğrafçılık çok geniş bir alanı kapsar.
Fotoğraf
üzerine eğitim veren uzmanlar, profesyonel fotoğrafçılığa geçiş için öncelikle
natürmort fotoğraflar çekilmesi gerektiğini tavsiye ederler. Ben, insan
unsurunun fotoğrafta daha önemli olduğunu düşündüğümden bu fikre çok yakın
durmasam da, fotoğrafçılık teknikleri ve sanatsal etkilerin daha iyi
kurgulanması açısından natürmort fotoğraflar çekerek profesyonelliğe adım
atılmasının faydalı olabileceğini düşünüyorum.
Meselâ
bir kampta kamp aletlerinden birinin fotoğraflanması ya da tarlada alın teri
döken bir çiftçinin su matarasının fotoğraflanması, çok estetik ve sanatsal etkiler
ortaya çıkarabilir.
Örneklerini
verdiğim bağlamda oluşturulan kompozisyonlar, aynı zamanda güçlü bir hikâye
ortaya çıkaracaktır. Bu da natürmort fotoğrafı daha başarılı kılacaktır.
Natürmort fotoğrafçılık, cansız ve hareketsiz nesneleri konu edindiği ve o
cansız nesneler kendinden daha geniş anlamlı bir bütünün parçası olduğu için,
aslında hikâye içerisinde hikâye oluşturmak anlamına da gelir.
Tarlada
çalışırken alın teri döken bir çiftçi için su matarası önemli bir nesnedir. Su
matarası iyi bir kompozisyonla fotoğraflandığında, tarlada çalışan çiftçinin hikâyesinin
içerisinde daha derin bir hikâye ortaya çıkarır. Bu da fotoğraftaki anlatıyı
olabildiğince güçlü kılar.
Natürmort
fotoğraflarda ana tema hareketsiz nesnelerden oluştuğu için, kompozisyon
oluştururken kontrol tamamen fotoğrafçının elinde olur. Bu da fotoğrafçıya
istenen kompozisyonu oluşturma imkânı verir.
Natürmort
fotoğrafçılıkta genelde bir veya birkaç nesne ön plâna çıktığı için fotoğraf
çekerken üçte bir kuralını bu nesnelere uygulamak son derece önemlidir.
Nesnenin güçlü bir şekilde algılanmasını sağlamak için üçte bir kuralı
natürmort fotoğrafçılıkta ihmâl edilmemelidir.
Natürmort
fotoğrafçılıkta doku ve malzemeler son derece önemlidir. Şamdan, biblo, ev eşyaları,
yardımcı aparatlar ve bunların oluşturduğu doku ve gölgeler natürmort fotoğrafçılığın
vazgeçilmezleridir. Özellikle doku ve gölgelerin fotoğrafa yansıtılması
açısından ışığın geliş yönü büyük önem arz eder. Bu yüzden oluşturulacak
kompozisyon için yerinde tepe ışığı, yerinde yanal ışıklar ve yerinde ise ters
ışıktan faydalanmak gerekir.
Natürmort
fotoğrafçılıkta fon ve arka plân da fotoğraftaki anlatıyı desteleyen önemli
hususlar arasında yer alır. Bazen koyu, bazen beyaz bir arka plân anlatıyı daha
güçlü kılarken, bazen de sade bir fon anlatıyı daha da pekiştirir.
Natürmort
fotoğrafçılık, bütün içerisindeki parçanın oluşturduğu etkiyi ve bütüne kattığı
anlamı görebilmeyi de öğrettiğinden, fotoğrafçının yeni anlamlar keşfetmesini
sağlar.