Fotoğraf ve fotoğrafçılık üzerine didaktik notlar (31)

Soyut fotoğrafçılığın belli sınırları yoktur. Kişinin soyutlama yeteneğine bağlı olarak her obje veya her durumdan soyut fotoğraflar çekmek mümkündür. Fakat bunun için soyutlama yeteneğinin biraz geliştirilmesi gerekir.

GERÇEK dünyayla doğrudan ve derin ilişkisi olmayan nesne ya da doku gibilerinin yansıtılmasından oluşan soyut fotoğrafçılık, fotoğrafçılık türleri içerisinde en sanatsal olan türlerden biridir.

Soyut fotoğrafçılıkta bazı fotoğrafçılık kuralları özellikle ihlâl edilir. Örneğin fotoğraftaki netlik ve sadelik gibi unsurlar göz ardı edilerek soyut fotoğraflar çekilebilir. Meselâ fotoğraf içerisinde tüm objelerin titreşimli bir şekilde kadraja yansıdığı fotoğraflar, ışık etkisi ile birlikte çok güzel soyut tasarımlar ortaya çıkarabilir. Sokakta yürüyen insanlar veya yolda seyir hâlinde olan araçlarla bu şekilde fotoğraflar çekilebilir. Bunun için fotoğraf makinenizi biraz sarsmak yeterli olacaktır. Tabiî bunu yaparken enstantane öncelikli bir mod kullanmak gerekir.

Soyut fotoğrafçılıkta günlük hayatta gözün alışık olduğu görüntülerin dışına çıkmak gerekir. Örneğin normal şartlarda insanların bir objeyi gözledikleri açının dışında kalan açılardan söz konusu obje fotoğraflanarak soyut etkiler oluşturulabilir. Meselâ bir objeyi yukarıdan veya aşağıdan dikine fotoğraflamak da böyle sonuçlar verebilir.

Soyut fotoğrafçılıkta özellikle yansımalı alanların fotoğraflanmasında çift pozlama yapmak derin soyut etkiler oluşturabilir. Örneğin bir göle yansıyan objelerin çift pozlamayla fotoğrafının çekilmesi, gerçeküstü kareler ortaya çıkaracaktır.

Karanlık yerlerde küçük aralıklardan yansıyan ışığın oluşturduğu şekiller veya gölgeler de soyut fotoğrafçılık açısından fırsatlar sunar. Bu tür fotoğrafların siyah beyaz çekilmesi, oluşan etkiyi daha da derinleştirir.

Soyut fotoğrafçılıkta kontrastın olduğu alanlar, birbiriyle uyumlu desenler veya renkler ile geometrik etkiye sahip şekiller soyut etkiler için fazlasıyla alan sunarlar. Soyut fotoğraflar çekmek için bunlara odaklanmak etkili kompozisyonlar oluşturmak açısından yeterli olacaktır.

Makro çekimler de soyut fotoğrafçılık açısından son derece önemlidir. Özellikle objelerin görülmeyen dokuları bu anlamda fazlasıyla ilham vericidirler.

Manzara fotoğrafları çekerken ışık, rüzgâr ve yağmur gibi olayların objelere yansımaları da soyut fotoğrafçılık için bulunmaz fırsatlar oluşturur.

Objelerin soyut etkiler oluşturacak şekilde yarım kadrajlanması, daha doğrusu objelerin bir kısmının kadrajlanması da ilgi çekici kareler ortaya çıkaracaktır.

Örnekleri çoğaltabiliriz. Ama örneklerden de anlaşılacağı üzere, soyut fotoğrafçılığın belli sınırları yoktur. Kişinin soyutlama yeteneğine bağlı olarak her obje veya her durumdan soyut fotoğraflar çekmek mümkündür. Fakat bunun için soyutlama yeteneğinin biraz geliştirilmesi gerekir.