FOTOĞRAF, sanatsal kaygıların yanı sıra bilimsel çalışmalar ve
hukuk alanında da önemli bir yer tutar. Fotoğrafın bilimsel bir öge olarak
kullanıldığı alanlardan biri de tıbbî fotoğrafçılıktır. Ülkemizde pek fazla
gelişim göstermese de tıbbî fotoğrafçılık, dünyada çok fazla önemsenen bir
konudur ve Batı’daki çok sayıda üniversitede tıbbî fotoğrafçılığa dair eğitim
programları mevcuttur.
Günümüzde hastalığın teşhis ve tedavisinin yanı sıra
bilimsel yayınların hazırlanmasına kadar pek çok alanda çok derin işlevlere
sahip olan tıbbî fotoğrafçılık, günümüzde anatomiden mikrobiyolojiye kadar çok
sayıda tıp alanında kullanılıyor. Ayrıca otopsi ve olay yeri fotoğrafçılığında
kanıt niteliğinde bir işleve sahip olması nedeniyle son derece önemli.
Bazı nadir görülen hastalıkların tedavi sürecinin
görsel olarak ortaya konulması tıbbî fotoğrafçılık ile mümkündür.
Tıp eğitiminde görüntü ve görselin önemi çok
önemlidir. Hastalıkların gelişim seyri ve insan vücudundaki etkilerinin ortaya
konulması ve tıp öğrencilerine anlatılması açısından tıbbî fotoğrafçılık hayatî
bir öneme sahiptir.
Bildiğim kadarıyla tıbbî fotoğrafçılık ülkemizde henüz
tıp fakültelerinde bir ders olarak okutulmuyor. Fakat bazı üniversitelerimizde sertifika
programlarıyla tıbbî fotoğrafçılık alanında eğitimler veriliyor. Özellikle
teknolojik ilerlemeye bağlı olarak gelişen yeni görüntüleme tekniklerinin
ortaya çıkmasıyla her geçen gün daha da hayatî bir öneme sahip olan tıbbî
fotoğrafçılık, sağlık kuruluşlarında, AR-GE merkezlerinde, kliniklerde hastalıkların
patolojik safhaları ile diğer tıbbî işlemlerin belgelendirilmesi alanında
sıklıkla kullanılıyor.
Tıbbî fotoğrafçılık, etik kaygıların en fazla olduğu
alanların başında geliyor. Çünkü tıbbî fotoğrafçılıkta fotoğrafa konu olan ana
öge insandır. Bir insanın hastalığının görüntülenmesi ve bunun tıbbî amaçlar
için dahi kullanılacak olması, hastanın kişisel bilgilerinin deşifre olması
riskini taşıdığından son derece hassas bir konudur.
Tıbbî fotoğrafçılık, bilgisinin yanında temel bir tıp
bilgisi, hatta bazı durumlarda uzmanlık gerektiren bilgilere sahip olmayı
gerekli kılan bir alandır. Bu nedenle tıbbî fotoğrafçıların hekimlerden
oluşması gerekir. Fakat ülkemizde bu konuda tam bir kurumsal yaklaşım henüz net
olarak oluşmuş değildir.
Hukukî bağlamda da ülkemizde henüz gerekli
düzenlemeler yapılmış değildir. Daha doğrusu, Kişisel Verilerin Korunması
Kanunu’nda yer alan ilgili hükümler yeterli görülmektedir.