Fotoğraf ve fotoğrafçılık üzerine didaktik notlar (26)

Tıp eğitiminde görüntü ve görselin önemi çok önemlidir. Hastalıkların gelişim seyri ve insan vücudundaki etkilerinin ortaya konulması ve tıp öğrencilerine anlatılması açısından tıbbî fotoğrafçılık hayatî bir öneme sahiptir.

FOTOĞRAF, sanatsal kaygıların yanı sıra bilimsel çalışmalar ve hukuk alanında da önemli bir yer tutar. Fotoğrafın bilimsel bir öge olarak kullanıldığı alanlardan biri de tıbbî fotoğrafçılıktır. Ülkemizde pek fazla gelişim göstermese de tıbbî fotoğrafçılık, dünyada çok fazla önemsenen bir konudur ve Batı’daki çok sayıda üniversitede tıbbî fotoğrafçılığa dair eğitim programları mevcuttur.

Günümüzde hastalığın teşhis ve tedavisinin yanı sıra bilimsel yayınların hazırlanmasına kadar pek çok alanda çok derin işlevlere sahip olan tıbbî fotoğrafçılık, günümüzde anatomiden mikrobiyolojiye kadar çok sayıda tıp alanında kullanılıyor. Ayrıca otopsi ve olay yeri fotoğrafçılığında kanıt niteliğinde bir işleve sahip olması nedeniyle son derece önemli.

Bazı nadir görülen hastalıkların tedavi sürecinin görsel olarak ortaya konulması tıbbî fotoğrafçılık ile mümkündür.

Tıp eğitiminde görüntü ve görselin önemi çok önemlidir. Hastalıkların gelişim seyri ve insan vücudundaki etkilerinin ortaya konulması ve tıp öğrencilerine anlatılması açısından tıbbî fotoğrafçılık hayatî bir öneme sahiptir.

Bildiğim kadarıyla tıbbî fotoğrafçılık ülkemizde henüz tıp fakültelerinde bir ders olarak okutulmuyor. Fakat bazı üniversitelerimizde sertifika programlarıyla tıbbî fotoğrafçılık alanında eğitimler veriliyor. Özellikle teknolojik ilerlemeye bağlı olarak gelişen yeni görüntüleme tekniklerinin ortaya çıkmasıyla her geçen gün daha da hayatî bir öneme sahip olan tıbbî fotoğrafçılık, sağlık kuruluşlarında, AR-GE merkezlerinde, kliniklerde hastalıkların patolojik safhaları ile diğer tıbbî işlemlerin belgelendirilmesi alanında sıklıkla kullanılıyor.

Tıbbî fotoğrafçılık, etik kaygıların en fazla olduğu alanların başında geliyor. Çünkü tıbbî fotoğrafçılıkta fotoğrafa konu olan ana öge insandır. Bir insanın hastalığının görüntülenmesi ve bunun tıbbî amaçlar için dahi kullanılacak olması, hastanın kişisel bilgilerinin deşifre olması riskini taşıdığından son derece hassas bir konudur.

Tıbbî fotoğrafçılık, bilgisinin yanında temel bir tıp bilgisi, hatta bazı durumlarda uzmanlık gerektiren bilgilere sahip olmayı gerekli kılan bir alandır. Bu nedenle tıbbî fotoğrafçıların hekimlerden oluşması gerekir. Fakat ülkemizde bu konuda tam bir kurumsal yaklaşım henüz net olarak oluşmuş değildir.

Hukukî bağlamda da ülkemizde henüz gerekli düzenlemeler yapılmış değildir. Daha doğrusu, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nda yer alan ilgili hükümler yeterli görülmektedir.