Filistin’e gıda yardımı: Hurma

Gıda kolisi cinsinden yardım göndermek, rahat rahat ve sıkıntısız devam ettiği müddetçe ulaştırma imkânı varsa devam etmeli elbette. Ancak takdir edersiniz ki, Gazze bölgesine gıda yardımını hem sürekli, hem de yeteri kadar yapma imkânının olmadığı aşikâr. Bunda hemfikirsek, o zaman en az gıda ile en çok insanı nasıl ayakta tutarız, buna odaklanmamız gerekir.

FİLİSTİN özelinde Gazze’ye insanî yardım olarak gıda malzemesi bile sokmak neredeyse imkânsız hâle geldi.

Ne kadar doğru bilinmez ancak insani yardım olarak İsrail, Gazze Şeridi’ne günlük 20 tır gıda yardımının girmesine müsaade edeceğini lütuf gibi beyan etmişti basına yansıdığı şekliyle.

Gazze’ye günlük 200 tır insani yardım girmesi lâzım ki orada hayat normal bir şekilde sürdürülebilsin. Yani Gazze’nin insanî yardım olarak en az günlük 200 tır yardıma ihtiyacı var. Refah Sınır Kapısı’ndan savaş öncesi günlük 450 tır insanî yardım girdiğini hatırlatmakta fayda var. 

İsrail’in hangi sözü doğru çıkmıştır ki bu sözüne güvenilsin?

İsrail yönetiminin vereceği hiçbir söze güvenme ihtimâlimiz yok. Önce bu böyle bilinsin. Adamlar Filistinlileri, bizi ve tüm insanları insan olarak dahi görmüyorlar. Tahrif edilmiş kitapları dolayısıyla…

İsrail yöneticileri ne insanlıktan anlar, ne de insanî herhangi bir değer taşırlar.

Ancak konumuz bu değil.

Tahminî 2 milyonluk nüfusun olduğu bir bölgeye 20 tır gıda yardımı ne yapabilir, kime yeter? Ve İsrail buna ne kadar ve kaç defa izin verir?

Geçen Cuma 20 tır insanî yardımın Gazze’ye girdiğine dair bilgiler geldi. Daha sonra, Cumartesi günü 17 tır daha insanî yardımın Refah Kapısı’ndan girdiği söylenmesine rağmen o yardımın üç gün sonrasında Filistinli yetkililer kendilerine hiçbir şeyin ulaşmadığını söylüyorlar. Bu yardımların nerede olduğuna dair hiçbir haber yok.

Gazzeli Müslümanlara ve onlara yardım göndermek isteyen insanî yardım kuruluşları, STK’lar ve tüm insanlara, kurumlara seslenmek isterim.

Gıda kolisi cinsinden yardım göndermek, rahat rahat ve sıkıntısız devam ettiği müddetçe ulaştırma imkânı varsa devam etmeli elbette. Ancak takdir edersiniz ki, Gazze bölgesine gıda yardımını hem sürekli, hem de yeteri kadar yapma imkânının olmadığı aşikâr. Bunda hemfikirsek, o zaman en az gıda ile en çok insanı nasıl ayakta tutarız, buna odaklanmamız gerekir.

Arap ülkelerinin elinde iki büyük nimet var: Biri deve sütü (ki bunu kaybetmek üzereler, bir oyunla deve çiftliklerini Suudi Arabistan’da Kâbe ve çevresinden uzaklaştırdılar; diğeri İslâm ülkelerinde de durum buna yakın, bu nimeti ne edip edip geri kazanmak zorundalar), diğeri ise “hurma”. (Kudüs/İsrail hurması bu yönden şüpheli gibi görünüyor.)

Allah’ın (cc) bir nimeti olarak aşağı yukarı bütün gıdaların vücuda sağlayacağı vitamin ve mineralleri tek başına sağlayabilen bir tek hurma nimeti var. Sadece hurma ve su ile bir insan yıllarca yaşayabilir. Bu başka hiçbir gıda için geçerli değildir. Ve Peygamber Efendimizin (sav) tavsiyesi olan üç hurma, her insan için en asgarîsinden bir öğün yemek yerine geçer.

Örneğimizden gidelim: Yirmi tır normal gıda yardımı kaç kişiye kaç gün yeter? Oysa hurma, normal gıdanın yeteceği günün en az yüz katı daha fazla süreyle insanların gıda ihtiyaçlarını karşılar.

Gıda yardımında her türlü gıdanın ulaştırılması bizim derdimiz olmamalı. En az gıda ile insanları hiçbir hasar görmeden en uzun süre yaşatmanın derdinde olmalıyız. Ki bu ancak hurma ile mümkün.

Bugün derdimiz o bölge insanını yaşlı, kadın ve çocukları yaşatabildiğimiz müddetçe sağlıklı bir şekilde yaşatmak olmalıdır.

Diyelim ki, 20 tır gıda gönderme imkânımız var, bu mantıkla 20 tır gıda mı göndermek mantıklı, yoksa 20 tır Medine hurması göndermek mi daha mantıklı? Herkes bunun hesabını acilen yapar ve uygulamaya geçerse çok iyi olur. Cebinizde götürebileceğiniz yarım kilo hurma ile bir aile bir hafta yaşayabilir.

Bir çanta hurma, bir aileye iki ay yaşamını sürdürmesi için yeter.  

Çünkü savaş bölgelerinde asker veya sivil için en önemli şey daima hayatta kalmaktır. Hayatta kalırsanız bir şekilde savaşırsınız. Hayatta kalamazsanız sizin için dünyalık her şey biter.

Sınır kapılarından içeri gıda sokamasanız da paraşütle atma imkânınız olursa o şekilde de gıdayı (hurma) ulaştırmak mümkün olabilir.

Ebabil kuşları gibi insansız hava ve deniz araçları ile bir şekilde içeri gıda ulaştırmanın yollarının bulunması gerekir. Çoluk çocuk, yaşlı tüm insanlar ölüm riski ile karşı karşıya. Sıradan insanlar bile belki dronlarla içeriye hurma ulaştırma şansı bulabilir. Oradaki şartları bilemiyorum ancak en azından açık olan tünellerden de en rahat ulaştırılabilecek gıda yine hurmadır kanaatime göre.

Geliyor iş ve yine bir noktadan sonra savunma sanayi firmalarına dayanıyor. Güzel bir çözümü yine onlar bulurlar ve bizi de vebalden kurtarırlar inşa-Allah. Denemekten başka fazla bir seçenek gelmiyor aklıma.

Allah’a emanet…