
İZMİR’de rahmetin damla damla aktığı bir an… Ölümden korkmadan haini
yerle bir eden ve şahadete adım adım koşan bir yiğit... Elazığ’ın Harput
eteklerinde yoğrulmuş demir bir yürek…
Bu yazımızda, Ocak ayının ilk haftasında gerçekleştirilen
menfur bir terör saldırısında şehit düşen Fethi Sekin kardeşimizi, şehidimizi
anacağız. İstiklâl Şairi Mehmed Âkif Ersoy’un, “Âsım’ın nesli diyordum ya,
nesilmiş gerçek/ İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek” sözleri misali,
şehidimiz Fethi Sekin de, tıpkı Ömer Halisdemir gibi vatanı ve milleti için
canını ortaya koyarak, her zerresi ile müdafaadan kaçmadan, kahramanca ve fedakârca
şehitlik mertebesine erişti.
Ölümünden iki ay önce kaybetmiş olduğu rahmetli validesi
için söylediği, “Ben acını taşıyamadım, anne seni çok özledim!” sözleriyle bu
acı ana hasretini yüreğinde saklayan ve vatan sevdası ile şahadete yürüyen bu
yiğit unutulur mu hiç? Asla!
Bir eksilse bile yüzlerce hayat kurtaran, vatan ve millet
sevdasının ne olduğunu bir kez daha hatırlatan, bayrakla
dertleşen, toprakla bütünleşen, can verip de devleşen yiğitlerimiz asla unutulmayacaklardır!
Unutulmaması gereken diğer bir nokta ise, birlik ve
beraberliğimize karşı yapılan bu hain saldırıların Türk'ü, Kürt'ü, Laz'ı, Alevî'siyle
birlikte millet olma şuuru ile hep beraber üstesinden gelmemiz gerektiğidir.
Çünkü aşikâr olan tablo şu ki, bugün mazlumun umudu ve duasında olan Türkiye
hedeftedir.
Bugün Avrupa’nın en büyük ekonomik büyümelerinden birini gerçekleştiren
Türkiye hedeftedir. Ve bugün çevresi ateşe verilmiş,
etrafında bin bir düşmanın cirit attığı bir bölgede dimdik
ayakta duran Türkiye’nin birlik ve beraberliği
hedeftedir.
O zaman yılmadan, korkmadan, gecemiz ve gündüzümüzle bu milletin
istikbâli için çalışacağız. Birlik ve beraberliğimiz bu hainlere, bu kumpasları
kuranlara ve oyun içinde oyun plânlayanlara karşı ilelebet devam edecek.
Doğusundan batısına, güneyinden kuzeyine kadar her türlü farklılığımızı
zenginliğimiz olarak görmeye devam edeceğiz. Var olan bu maddî ve manevî
zenginliğimizi derin bir çatlağa dönüştürmeye çabalayanların oyunları elbet
yine bozulacak!
Durmayacaklar ve bin bir türlü senaryo ile yine
gelecekler. Çünkü Cemil Meriç’in yıllar önce söylediği gibi “Kıyasıya bir
savaştı bu; Haçla Hilâl’in, Batı’yla Doğu’nun, imanla inkâr’ın savaşı”… Bu
savaşta vatan sevdalısı, imanlı kahramanlar ayakta durdukça, her oyunu yazıp
oynayan ve mazlumu evinden yurdundan edenler yerle bir olacaklar.
Aziz milletimizin evlâtları öksüz kalmasınlar diye kendi
çocuklarını yetim bırakan bu kahramanlarımız da, düşmana ilk kurşunu sıkan
Hasan Tahsin misali özlemle yâd edilecekler. Devletin istikbâli için yüreğini
ortaya koyan Fethi Sekin kardeşimiz de onlardan biri, Ömer Halisdemir
kardeşimiz ve binlerce şehidimiz de.
Vatanını yaşatmak için bir ve iri olan binlerce vatan
sevdalısı yiğidimiz var. Belki memleketler farklı, belki tenler farklı, ama
birbirine kenetlenmiş yürekler, bir al bayrağa sevdalı! Gönüller bir! Elazığlı
Kürt yiğidim Fethi Sekin kardeşim bir, Niğdeli Türk yiğidim Ömer Halisdemir
bir!
Ne güzel anlatmış Hüseyin Nihal Atsız mısralarında ve âdeta özetlemiş bu anlatmak istediklerimi: “İnsan büyür beşikte/ Mezarda yatmak için./ Kahramanlar can verir/ Yurdu yaşatmak için!”