Ezan Çin’de değiştirildi

Farkındalık ortaya koyacak ve insanlığın kabiliyetlerinin yansımasını ortaya çıkaracak geleneksel Çin medeniyeti, dünyadan da kabul alacaktır. Ancak Doğu Türkistan ve diğer Müslüman Türklerin inançlarına müdahale ederek, ezanı değiştirerek bir adım ileri gidemez. Müslüman ülkelerin en azından bu noktadan Çin’in yanlış yaptığını ilân etmeleri gerekir.

ÜLKELERİN sistem ve yönetimleri kendi doku ve mayalarına uygun olabilir. Bu doğal süreç, ülkelerin sınırları içinde bulunan azınlıkları bağlamamalıdır. Ülkelerin yönetimleri, bağımsızlık ve bayrakları, ülke içerisindeki bütün milletleri bağlar.

Azınlıklıklar, bağımsızlık noktasında devlete bağlı olmalıdırlar. İnanç ve eğitim açısından kendi geleneklerini devam ettirmelerininse normal olması gerekir. En azından medenî ülkeler açısından durum bundan ibaret olmalıdır.

Rusya’nın haksız bir şekilde Ukrayna’ya saldırısı yanlı yönleri ortaya çıkarmıştır. Gerek Batılılar, gerekse diğer bazı kesimler Ukraynalılara kucak açtı. Bu durum insanlık davranışı olarak görülebilir. Ancak aynı kişilerin Suriyeli ve Iraklılar için aynı tutumu sergilemedikleri bir gerçektir.

Yani kısaca Batılılar ve onlar gibi düşünenler taraflı davranmaktadırlar. Batılılar, iş Doğu’ya gelince ketum bir tutum sergilemektedirler. Benzer durum Rusya, Çin, İran ve Hindistan’da da görülmektedir.

Rusya Türk devletlerini asla yalnız bırakmak istememektedir. Üstelik özgür ülkeler olmalarına rağmen Türk cumhuriyetlerine karşı tutumu da medenî değildir. Benzer şekilde Hindistan’da Müslümanlar zaman zaman zulüm görmektedirler.

Böyle insanlık dışı tutumların yaşandığı yerlerden biri Çin, diğeri de İran olarak görülüyor. Çin, asırlardır sınırları içerisindeki Müslüman Türklere zulmediyor, inançlarına karışıyor ve onları soykırım politikasına tâbi tutuyor.

Çin’in en son yaptığı zulümse ezan ve kametin değiştirilmesi olmuştur. Ekonomik darboğazdan geçen ülkelerin kendi işleriyle uğraşmalarını fırsat kollayan Çin, kapitalizm kıskacından dışarı çıkamıyor. Müslümanlara zulüm, kin, nefret ve müdahaleye devam ediyor.

Azınlık haklarına ve özellikle dinî inançlarına karışmak, dünyada yaygın hâle gelmeye başlandı. Özellikle nerede azınlık statüsünde Müslümanlar varsa zulüm görmektedirler. Bu zulmü yapanların özgürlük ve medeniyet anlayışından bahsetmeleri ne aklî, ne de medenî bir tutumdur. Tam anlamıyla soykırımın şekil değiştirmiş hâlidir.

Çin, Müslüman Türk halkına zulmederek ABD ve Batı’ya alternatif bir medeniyet anlayışı ortaya koyamaz. Hele ABD’nin teknolojik arka bahçesi olmaktan öteye geçemez. Bu durum, Çin’in “kapitalist Çin” olma yolunda ilerlediğini gösterir. Oysa kadim Çin medeniyetini inşâ etmesi beklenen ve istenen durumdur.

Farkındalık ortaya koyacak ve insanlığın kabiliyetlerinin yansımasını ortaya çıkaracak geleneksel Çin medeniyeti, dünyadan da kabul alacaktır. Ancak Doğu Türkistan ve diğer Müslüman Türklerin inançlarına müdahale ederek, ezanı değiştirerek bir adım ileri gidemez. Müslüman ülkelerin en azından bu noktadan Çin’in yanlış yaptığını ilân etmeleri gerekir.

Benzer bir durum İran için de geçerlidir. Kendisini farklı bir düzeyde konuşlandıran İran, Batı’nın düşmanı gibi gösterilse de her defasında Batı ile stratejik anlaşmalar yapmaktadır. Yumuşak bir strateji uygulayarak Müslüman coğrafyayı Batılılara karşı açık pazar hâline getirmek isteyen İran’dır.

İran, diğer farklı ülkelerden farklı bir anlayış gerçekleştirerek Müslüman toplumlara karşı güya “alternatif bir anlayış” sunma derdine düşüp Batı’nın taşeronu hâline gelmiştir. Bu taşeronluk yıllarca Irak-İran savaşını yaptırttı. Ardından Kuveyt işgal edildi. Ardından Irak işgal edilerek petrol, nüfus müdürlükleri ve müzeler ABD askerlerinin kontrolüne geçti. Müslüman topraklar Batılı askerlerin ayaklarına serildi. Şimdilerde ise İran, benzer politikalarla Batı’nın ekmeğine yağ sürmektedir. ABD, Rusya ve İngiltere gibi devletler bugün Suriye ve Irak’ta at koşturuyorlarsa, bunda İran’ın payı büyüktür.

Görünen o ki, Türkiye’den başka alternatif bir medeniyet anlayışı sunan modern bir Müslüman ülke yoktur. 2023 öncesinde sanırım Türkiye çok sayıda çetrefilli yola sokulmak istenecektir.

Türkiye’nin ehliyet, liyakat ve farkındalık ile bu darboğazlardan geçmesi kolay olacaktır. Bekleyip göreceğiz. İşin ehil kişilerde olması Türkiye’nin işini kolaylaştıracak ve yolunu açacaktır. Bakalım ne kadar kolay olacak bu iş, göreceğiz.