EYT’yi de o çözdü, başka bir arzunuz?

Devlet, çok ama çok büyük fedakârlığın altına girdi. Tabiî bunun ceremesini 40 yaş altı çekecek. Ne mi olacak? Sayın Erdoğan mealen dedi ki, çalıştığı süreden fazla emekli maaşı almanın bedelini Türkiye Cumhuriyeti Devleti daha önce ödedi. Bu, büyük bir külfet.

KENDİSİNDEN evvel açılmış bir yarayı yine merhemledi, sardı, çözüme kavuşturdu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan.

Elbette o makamdaysa çözümü de üretecek. Ancak bu ülkede o makama gelenlerin o makamın hakkını onun gibi verdiklerini görmedik. Buna şahit değiliz.

Onun iktidar sürecinde doğanlar veya onun iktidar sürecinde büyüyenler buna tanık olmadıkları için sadece istemeyi öğrendiler. Hata, onlara bu konforu alıştıran ana babalarında. Bir de ne yazık ki Erdoğan’ın kendisinde.

Fakat Erdoğan, son çözdüğü düğüm olan EYT hakkındaki müjdeli açıklamasına iki detay ekledi ve adeta halkına “Hodri meydan!” dedi.

Öyle ya, ayette sabit olduğu gibi, “bir toplum kendisini değiştirmediği müddetçe Allah o toplumu değiştirmez”.

Devlet, çok ama çok büyük fedakârlığın altına girdi. Tabiî bunun ceremesini 40 yaş altı çekecek.

Ne mi olacak?

Sayın Erdoğan mealen dedi ki, çalıştığı süreden fazla emekli maaşı almanın bedelini Türkiye Cumhuriyeti Devleti daha önce ödedi. Bu, büyük bir külfet.

Sadece çalıştığı süreden fazla emekli maaşı alanı düşünmemeli, ardından bir de evlâdı geliyor o emeklinin. Hiç bitmiyor o yük. Peki, o yükü kim kaldırıyor? Bütün bir millet! Ama o tip emekli, kendisine gelenin milletten alındığını düşünmüyor.

Bu birinci detaydı. Bir de ikincisi var…

Sayın Erdoğan dedi ki yine mealen, “Devlet, şimdi emekli olmaya hak kazanıp da emekli olacakların yine çalışmaya ve dolayısıyla hem emekli maaşlarını, hem de çalıştıkları işten olan kazançlarını almaya devam edeceklerini biliyor”.

Bu nedenle durumu istismar etmeyip, bu uygulamayla emekli olacakların, çalışmaya devam edeceklerse bunu kayıtlı olarak sürdürmelerini istiyor Devlet.

Yani demeye getiriyor ki, “Benden bir imkân istediniz, çözdüm. Haydi bakalım, görelim ahlâkınızı!”.

Şimdi binlerce işverenin kıdem tazminatı ödemesi oluşacak. Bunun için teşvik paketi oluşturulduğunu da belirtti Sayın Cumhurbaşkanı. Kuvvetle muhtemel bankalar da borçlanmaların giderilmesi hususunda ihtiyaç kredileri arz edeceklerdir.

Hayırlısı olsun. Hayırlı olsun.

Ama ne olursa olsun, milletimiz ahlâklı bir duruş ortaya koysun!

Bir de arsızlara son sözümüz olsun: EYT’yi de o çözdü, başka bir arzunuz?

***

1 trilyon dolar nerede?

Karadeniz’den bir doğalgaz müjdesi daha aldık. Hamdolsun. Allah Devletimizden, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan, onun gibi çalışan çalışma arkadaşlarından razı olsun.

Karadeniz’de keşfedilen doğalgaz rezervlerine eklenen bu son ilâve ile (58 milyar metreküp) toplam rezerv miktarı 710 milyar metreküpe çıktı.

Bu güncellemeyle Türkiye’nin sahibi olduğu rezervin maddî karşılığı 1 trilyon dolara tekabül ediyor ve ülkemizin tek başına 20 yılını kotarıyor.

Bu keşiflere burun kıvıranların, sözde Merkez Bankası’nın batırıldığı yalanıyla uydurdukları “128 milyar nerede?” sorusunu çarçabuk unuttuklarını da böylece gördük.

Öyle ya, geçtiğimiz iki yılda bulunan rezervlerin hemencik evlerine gelmediğini söyleyip doğalgaza wi-fi ile bağlanmayı bekleyenlerden bu duruma dair bir espri geliştiremeyeceklerini de biliyorduk.

Allah, Devletimize zeval vermesin!

Her keşif, bu memlekete her an hayırlı olsun!