
YAVRULARIMIZI gösterişli, anlı şanlı, pahalı düğünler yaparak emanet alırlar. Sonra da olmadık eziyetlere duçar ederler. Neden?
İnsanların hikâyelerini dinlemeyi ve izinleri olursa kaleme dökmeyi kıymetli buluyorum. Derdimiz, ibret alınması... Böyle hikâyelerden biriyle daha karşılaştım. Bu anlamda çok sevdiğim Umre ziyaretlerimde tadına doyamadığım ibadet ve ziyaretlerimi yapmama vesile olan HENNES TUR rehberlerinden Âdem Sevgi hocamın kaleme aldığı bir yazıyı bu ay sizlerle paylaşmak istiyorum.
“Hayatı anlamamanın, sorumluluklarımızı yerine getirmemenin bedeli çok ağır oluyor. Gencecik bir kızı babasının evinden gelin olarak alacaksın ama sonrasında ona sahip çıkmadan, daha ölmeden ona cehennemi yaşatacaksın. Sen kaynanasın, kayınpedersin, kocasın… Dünya hayatına yeni adım atmış kızı kendi öz kızından önde tutacaksın. Hatta oğlun zulmetse, haksızlık yapsa ‘Benim oğlum’ demeden gerekeni sen yapacaksın.
Baba ocağından emanet aldığın gelini oğlundan kıskanırsan, her işine müdahale edersen, sürekli kontrol edersen, yatak odasına varıncaya kadar her şeyini incelersen, ailesini küçük görürsen, ona yaşam alanı bırakmazsan, sürekli baskı ile tahkir edersen senden daha büyük zalim kim olabilir? Sonunda gencecik kızlarımız psikolojik olarak hastalanıyor ve bir ailenin çökmesine sebep olunuyor. İnsan Allah’tan korkar. Bu nasıl büyüklük, bu nasıl korumak, bu nasıl emanete sahip çıkmak?
“Ailemizin adı lekelenmesin” diye gelinlerini doktora dahi götürmeyen, evlerine hapsedip anne babasına bile göndermeyen insan kılığında canavarlar var. İnsan hayatı bu kadar ucuz olur mu? Gencecik insanların hayatlarını perişan etmek bu kadar basit mi? Siz ölmeyecek misiniz? Bu gençlerin günahını nereye götüreceksiniz? Arada kalan melek gibi masum yavruların vebalini nasıl taşıyacaksınız?
Başı ağrıdı mı “Allah’ım!” diyenler, Allah size merhamet eder mi? Merhamet nazarı ile bakar mı? Bundan büyük kul hakkı olur mu?
Telefon açıp da bu konuya dair dert yanan kişiyi dinledikçe insan, insanlığından utanıyor. Bu insanlar nerede yetiştiler, hangi dünyadan geldiler? İnsanlıktan, merhametten, vicdandan nasibi olmayan bu zavallılar yarın Allah’a nasıl hesap verecekler? Gelini evde perişan vaziyetteyken “Ailemin sırları dışarı yansımasın” diye doktora bile gitmesine müsaade etmeyen biri nasıl bir vicdana sahip acaba?
Ey koca! Sen o kızı ailesinden Allah’ın adı ile emanet aldın. Nikâh kıydın. Ondan evlâdın oldu. Bunlara rağmen hiç mi merhametin yok? Gözünün önünde bitip tükenen, günden güne eriyen eşini görmüyor musun? Ailece bir araya gelip size emanet olan savunmasız, korumasız, sahipsiz insana adeta el birliği ile yapılan zulme nasıl ses çıkarmazsın? “Kadınlar size emanettir” diyen Peygamberini duymadın mı? “Kadınlarınızın haklarını korumanızda dikkatli olun, Allah’tan korkun” diyen Allah’ın ayetlerini duymadın mı?
Bu tür insanların yatacak yerleri yok! Böyle bir insanın cenazesini kılmam, kıldırmam. Bu tür hâdiselerle karşı karşıya kalanlar mutlaka hukuk yoluna başvursunlar. Kimsenin kimseye zulmetmeye hakkı yoktur. Hele böyle bir durumdan haberdar olan kız ailesi, kızını zalimlerin elinde bırakmamalı, müdahale etmeli, ona sahip çıkmalıdır.
Çocuklarımızın sadece evleninceye kadar anne babası değiliz. Yaşadığımız sürece anneyiz, babayız, ağabeyiz, ablayız. Canımızdan bir parçayı koparıp emanet ettiklerimizin canımızı yakmalarına asla müsaade etmemeliyiz. Bu tür hâdiseleri bilip susanlar da en az o zalimler kadar sorumludurlar. Allah ıslah eylesin!”