
SİNEMA, özellikle genç kuşağın en çok takip ettiği sanatlar arasında yer alıyor. Sinema filmleri gençlerin, özellikle de üniversite öğrencilerinin okul dışında en çok vakit ayırdıkları aktivitelerden biri olarak öne çıkıyor.
Kültürel empatiyi artırıyor
Gençler gerek sinema salonlarında, gerek kablolu yayınlar, gerekse televizyon ve diğer izleme araçlarıyla sinema filmleri ile sıklıkla haşır neşir oluyorlar.
Sinema filmleri farklı kültürleri derinlemesine yansıtan en önemli sanat dalları arasında yer alıyor. Gençler de eğlence amacıyla bile olsa sinema filmlerini seyrederken farklı kültürlere ve farklı kültürlerin farklı belirlenimlerine şahitlik ediyorlar. Dolayısıyla hem farklı kültürleri ve belirlenimlerini öğreniyor, hem de farklı kültürlere ve belirlenimlerine karşı empati geliştirebiliyorlar.
Duygusal öğrenmeye katkı sunuyor
Sinema filmlerinde duygusal etki en az sinematografi kadar önemlidir. Daha doğrusu yapımcılar, izleyiciyi etkileme ve izleyici üzerinde iz bırakmak için derin anlatıların yanında duygusal etkiyi üst düzeyde tutmak için insanların duygularını harekete geçirecek müzikleri sıkça filmlerde kullanırlar. Bu hem izleyicide duygusal etkiyi artırıyor, hem de izleyiciyi filmin içine çekerek karakterlerle bütünleşmeyi ve karakterlerin hissettiği duyguları hissetmeyi sağlıyor. Bu da duygusal öğrenmeyi gerçekleştiriyor.
İlham duygularını geliştiriyor
Sinema filmleri görsel açıdan büyüleyici sahnelere sıklıkla yer verirler. Bu sahneler öğrenciler, özellikle de gençlerin ilham duygularını geliştirir. Bu tür sahneler, özellikle de sinema sanatıyla ilgilenen gençlerin hikâye anlatımı, karakter analizi, senaryo yazımı ya da diğer sinema becerilerinin gelişmesine katkı sunuyor.
Soyutlama yeteneklerini ve soyut anlatı becerilerini geliştiriyor
Sinema filmi, metaforik ve soyut anlatıların bolca yer aldığı bir türdür. Tüm sanat dallarında olduğu gibi sinemada da sanatsal etki önemli oranda soyut anlatı oluşturabilmekle gerçekleşiyor. Dolayısıyla sinema filmlerini seyreden gençlerin metaforik ve soyut anlatı becerileri de gelişir. Bu tür beceriler olaylara, olgulara ve fikirlere karşı eleştirel bakabilmeyi beraberinde getirir. Yani gençlerin eleştirel düşünme becerileri de bu sayede artar.
Şiddet ve cinsellik negatif etkiler doğurabiliyor
Şimdiye kadar sözünü ettiğim etkiler, sinemanın gençler arasındaki olumlu etkileri arasında yer alıyor. Bir de sinema filmlerinin gençler üzerinde olumsuz etkileri var.
Sinema filmlerinde cinsellik ve şiddet ögesi özellikle tecimsel filmlerde bol miktarda kullanılıyor. Özellikle toplumsal ahlâk kurallarına ve aile değerlerine aykırı müstehcen sahneler, gençlerin toplumsal ve ailevî değerlerini zedeleyebiliyor. Şiddet içeren sahneler ise gençleri şiddete yöneltebiliyor. Hatta şiddet ögesine sıkça maruz kalan gençler, şiddeti bir müddet sonra meşru görebiliyorlar.
Hiç şüphesiz sinemanın etkileri bunlarla sınırlı değil. O nedenle ilerleyen günlerde bu konuya değinmeye devam edeceğiz.