
FAİLİ meçhul cinayetlerde kullanılan bir terimdir “eşkal vermek”. Ressam polisler tarafından katilin ya da eylemi gerçekleştiren şahsın, görgü tanıklarının ifade ve tariflerinden yola çıkarak resmettiği tahmini siluetler, olayın içyüzünü belirlemede önemli bir metot olarak hâlen kullanılmaktadır.
Diyeceksiniz ki, “Kim kimi öldürdü?” ya da “Katil kim, maktul kim?”. Hayır, günde onlarca, dünyada binlerce cinayetin yaşandığı bir zamanda, cinayet mahallinden ayrılarak bambaşka bir eşkal vermek istiyorum size.
Malûmunuz, “asrın seçimi” geride kaldı ve önümüzdeki yılın Mart ayında gerçekleştirilecek yerel seçimleri konuşmaya başladık bile.
Başta büyükşehirler olmak üzere, belediye başkan adaylıkları, hem parti tabanlarını, hem de seçmeni ilgilendiriyor. CHP’de derinleşen liderlik krizi yerel seçimlerle doğrudan ilintili. 2019’un cilalı adayı ve galibi İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, kendini bir anda üç koltuğa da yakıştıran kitlenin tezahüratları arasında kurtarıcılığa terfi ettirdi. Aday gösterilmeyi beklerken, intisaplı olduğu partinin lideri, kendisini görmezden gelerek aday olunca hem İmamoğlu, hem de ona o koltuğu yakıştıranların morali bozulmuştu.
Bozulan sadece moraller değildi. Altılı Masa’nın denklemi de bozulmuştu. İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in masaya tekme vurmasından sonra yeniden bir araya gelme atakları, yepyeni bir formülü de beraberinde getirmişti: İmamoğlu ile Yavaş “Cumhurbaşkanı Yardımcısı” olarak anons edilmeye başlanmış, böylelikle geçici konsey, krizi aşarak rahata ermişti.
Seçimden mağlûbiyetle ayrılan ortaklar, ittifakla ilgili nedametlerini dile getirmekte bir beis görmediler. Kimi “Hayatımın hatası” dedi, kimi “Bizim başarımız” diyerek böbürlendi. MHP’den İyi Parti’ye, AK Parti’den CHP’ye tüm liderlerin dilinde büyükşehirlerden ve Meclis aritmetiğini etkileyecek ilçelerden büyük zafer beklentileri var.
Kıran kırana geçecek yarışta aday adayları da çok önemli bir konuma erişti. Kamuoyunda dillendirilen adayları yeniden neşretmeye gerek yok. Doğru olan seçenek, seçimi galibiyetle taçlandıracak doğru başkan adayını belirlemek.
Adaylarda bulunması gereken özellikler
Sırada seçimi alacak başkan adayının olay mahallindeki müşahit gözüyle tasvir edilmesi var:
-Genç, dinamik, azimli ve çalışkan…
-Bilgi, birikim, tecrübe ve yetenekleriyle öne çıkan…
-Adil, ileri görüşlü ve temsil yeteneğine sahip…
-Halk nezdinde sevilen ve kabul gören…
-Mazbatayı aldıktan sonra oturduğu koltuğun hakkını veren…
-Gecesini gündüze katarak şehre hizmet etmeyi görev sayan…
-Politik gündemin kıskacında kısır döngüye kapılmayan…
-Şehircilikle özdeşleşen, kendini ve enerjisini şehre adayan…
-Akılcı ve kalıcı çözümler üreten…
-Sosyal projeler ve yatırımlarla akıllarda yer edinen…
-Şehremini rütbesine lâyık, beytülmali koruyan…
-İstihdamda liyakati önceleyen…
-Kentsel dönüşüme ve kontrole ehemmiyet veren…
-Çevreci, insan ve hayvan haklarına sadık kalan…
-Kendisini elde edilen başarının tek mimarı olarak görmeyen…
-Alkışa, pohpohlanmaya gelmeyen…
-Kibre kapılarak gözünü başka makamlara dikmeyen…
-Bayrağı hep ileriye taşıyan ve halefine sorumluluk yükleyen…
Eşkalini vermeye çalıştığımız adayın cinsiyetine, diline, ten rengine ve mezhebine dair başka bir bulgunun verilmemesi, şehre yakışan portenin ortaya çıkmasına mânî değil.
Söz parti liderlerinde, yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcılarında, il ve ilçe yönetimlerinde ya da temayül yoklamalarına gireceklerde. Biz eşkal verdik; siz çizeceksiniz, seçmen ise “Evet, işte bu” diyecek.