Ermeni faşizmi yeniden mi diriliyor?

Ermenilerin bu saldırıları sadece Azerbaycan’a yönelik değildir. Enerji hatlarına yönelik saldırılar, Avrupa’nın enerji stratejisini de hedef alıyor. Buna rağmen Batı, ne Ermenilerin sivil hedeflere yönelmesi hususunda güçlü bir ses çıkarıyor, ne de Ermenilerin savaşı cephe gerisine taşımaya yönelik saldırılarına karşı en ufak bir tepki gösteriyor.

KAMUOYUNDA 30 yıllık bir geçmişe sahip olduğu söylense de Karabağ sorunu, yüzyıl önce Sovyetler tarafından ortaya çıkarılmış bir sorun. Öyle ki, Ruslar yüzyıl önce bölgeyi işgal ettiklerinde Azerbaycan toprağı olan çok sayıda bölgeyi Ermenilere veriyor ve ayrıca bölgeye Ermenileri yerleştiriyor…

1930’lara kadar Azerbaycan Türkleri, bölgede Ermeni faşizmine karşı koymaya çalışıyorlar. Ama Rusların desteğiyle Ermeniler, Azerbaycan Türklerini katlettikleri gibi bölgeye de yerleşiyorlar. 1930’lardan sonra sorun donduruluyor…

Fakat Sovyetlerin dağılmasından sonra Ermeni faşizmi yeniden başlıyor. Sonraki süreçte, başta Hocalı olmak üzere Ermeni faşizmi çok sayıda bölgede katliama girişerek Dağlık Karabağ’ı işgal ediyor… 

Karabağ’ın Azerbaycan toprağı olduğuna dair BM’nin birden fazla kararına rağmen Ermeniler Azerbaycan topraklarından çekilmiyorlar. Zaman zaman da saldırılarına devam ediyorlar. Yaklaşık bir aydır sivil hedeflere de yönelmiş durumdalar.

Cephede Azerbaycan Ordusu karşısında bozguna uğrayan Ermeniler, sivil hedeflere saldırarak Azerbaycan içerisinde bir kaos oluşturmayı hedefliyorlar. Sivil hedeflere yönelen Ermeni faşizmi, balistik füze kullanmaktan çekinmiyor.

Son olarak Gence’de sivilleri hedef alan Ermeniler, görüntülere rağmen kamuoyuna sivilleri hedef almadıklarını, hedeflerinin askerî noktalar olduğu yalanını söylemekten çekinmiyorlar. Ama Gence’de hedef alınan bölgenin yakınında herhangi bir askerî bölge ya da tesisin bulunmayışı, saldırıda, aralarında kadın ve çocukların da olduğu sivillerin hayatını kaybetmiş olması, Ermeni faşizminin hedefinin siviller olduğunun en büyük kanıtı niteliğinde!

Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre Ermenilerin sivil hedeflere yönelik saldırısında 50’ye yakın sivil hayatını kaybetti. Yüzlerce sivil ise yaralandı. Bin 500’ün üzerinde ev ve aralarında okulların da olduğu 300’e yakın sivil alan yıkıldı.

Bu saldırılarla sivil halk arasında korku ve panik oluşturarak Azerbaycan kamuoyundaki Karabağ harekâtına yönelik kamuoyu desteğini kırmayı hedefleyen Ermeniler, ayrıca sivil hedeflere yönelmesi için Azerbaycan’ı kışkırtıyorlar. Bu sayede uluslararası kamuoyunu kendi lehlerine harekete geçirebileceklerini düşünen Ermeniler, istediklerini elde edemediler.

Cepheden kaçıyorlar ama hedef olarak cephe arkasını seçiyorlar!

Ermeniler, cephede hezîmete uğradıkça sivil hedeflere saldırmanın ötesine geçip petrol ve doğalgaz boru hatlarına da saldırabilirler.  Hattâ Temmuz ortalarında Tovuz’da yaptıkları saldırılar bu amacın bir provası niteliğinde. Çünkü Tovuz’da saldırdıkları bölge, Güney Kafkasya Boru Hattı’na çok yakın bir bölge.  

Ermenilerin saldırıları bunlarla da sınırlı değil. Cephede savaşı kazanamayacaklarını bildiklerinden, savaşı sürekli cephe gerisine taşıma niyetindeler. Bu amaçla Azerbaycan’ın altyapısını da hedef alıyorlar. 

Kamuoyunda fazla yer etmese de Ermeniler bu amaçla 4 Ekim’de Azerbaycan’a ait Mingeçevir Barajı ve Hidroelektrik Santrallerine füze saldırısı gerçekleştirdiler. Saldırılar, Azerbaycan hava savunma sistemi tarafından etkisiz hâle getirildi. Yani Ermeniler, cephe gerisine savaşı taşıyarak hem Azerbaycan kamuoyundaki desteği kırmayı, hem de uluslararası toplumu Azerbaycan’ı durdurmak üzere harekete geçirmeyi hedefliyorlar.

Ermenilerin bu saldırıları sadece Azerbaycan’a yönelik değildir. Enerji hatlarına yönelik saldırılar, Avrupa’nın enerji stratejisini de hedef alıyor. Buna rağmen Batı, ne Ermenilerin sivil hedeflere yönelmesi hususunda güçlü bir ses çıkarıyor, ne de Ermenilerin savaşı cephe gerisine taşımaya yönelik saldırılarına karşı en ufak bir tepki gösteriyor. Bu da Batı’nın riyakârlığının en büyük göstergesi!

Bundan güç alan Ermeni faşizmi de çocukları, kadınları ve sivilleri hedef almaktan vazgeçmiyor. 

Ermeni faşizminin yeniden dirilme çabaları beyhude. Çünkü ne dönem 90’lar, ne de Azerbaycan o 90’ların Azerbaycan’ı…