Erdoğan’ın söylemleri uygulanmalı

AK Parti’nin ve dahi Cumhur İttifakı’nın ve dahi Devlet’in bekâsı, AK Parti teşkilâtının, Bakanlıklar ve Kurumların acilen Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın söylemleriyle yönetilmesine bağlı. Sayın Erdoğan konuşacak, anlatacak, işaret edecek… İlgili bütün birimler de Sayın Erdoğan’ın cümlelerinin altını dolduracak. Dolduramayan, hatâ yapan gidecek… Endişe etmeye gerek yok… O kadar çok yetişen liyâkatli ve idealist insan var ki…

DEVLETİMİZİN idaresinde yeni sisteme geçtikten sonra, çok küçük orandaki oy yüzdelerinin bile ne kadar önemli olduğuna yaşayarak şâhit olduk.

Bu yaşanan hâl, genelde Cumhur İttifakı, özelde AK Parti için “acı bir tecrübe” olurken, “Küresel İttifak”ın hânesine “başarı” olarak kaydedildi.

Cumhur İttifakı’nın kendine olan aşırı güvenini çok iyi değerlendiren “Küresel İttifak”, açılan gediği hedefleri noktasında daha da büyütmek için iki yeni projeden birini devreye soktu, diğerinin ise eli kulağında.

Ahmet Davutoğlu’na kurdurulan ve inşâ hazırlıkları devam eden Abdullah Gül’ün arka, Ali Babacan’ın ise ön safta olduğu partilerden bahsetmeyeceğim…

Zira onların tıynetleri de, birlikte hareket ettikleri isimler de belli olunca kâhin olmaya gerek kalmıyor. Hele hele yakın Türk siyâsî tarihine birazcık vâkıf olanlar için her şey ayân beyân ortada.

Hani AK Parti’nin yetkili isimleri, “Diğer partiler bizi ilgilendirmiyor, önemli olan, bizim yapacaklarımız” diyorlar ya, mesele bu!

Tespit, tam; ancak bugüne kadar şâhit olduklarımızla uygulamalarda endişeler ve bu endişelerden doğan şüpheler mevcût. İlk günlerden bugüne dek AK Parti’ye -“Sayın Erdoğan’a” mı dememiz lâzım- gönül vermiş özellikle muhafazakâr kesimin son yıllarda yaşadığı en büyük ve en temel endişeyi hatırlatmaktır maksadım…

Mademki son seçimlerde AK Parti açısından “acı bir tecrübe” yaşandı, o zaman bu tecrübenin açılımını henüz her şey geç değilken yüksek sesle konuşmalı...

Bilmiyorum, son seçimlerden sonra AK Parti kurmayları, milletin teveccühü hususunda Lideri Sayın Erdoğan’la AK Parti teşkilâtı arasındaki mesafeyi ve bu mesafeye sebep olan problemlerle bazı Bakanlık ve Başkanlıklara duyulan güvensizlikleri kritik ettiler mi?

Etmişlerdir mutlaka… Ancak, Lider Erdoğan’ı karşılıksız seven ve ona güvenen insanların, bu problemlerin temeline kadar indiklerine şâhidim.

İkinci ve sonraki problemlerden bahsetmeyeceğim; çünkü ilk problem hâlledilirse, sonraki problemlerin birçoğunun sebep olmaktan çıkacağı kesin!

Temel problem, AK Parti hareketinin Kurucusu ve Lideri olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın söylemleriyle AK Parti teşkilâtının, bazı Bakanlık ve Başkanlıkların uygulamaları arasındaki uyumsuzluklar ve farklılıklardır.

Hani AK Parti’nin yetkili isimleri, meselâ Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş Bey, “Diğer partiler bizi ilgilendirmiyor, önemli olan, bizim yapacaklarımız” diyor ya, Sayın Kurtulmuş’un temennisi, maalesef tersinden gerçekleşiyor!

Küresel İttifak’ın bir şey yapmasına gerek kalmıyor ve son seçimlerden sonra AK Parti’de açılan gedik yavaş yavaş büyüyor.

Muhafazakâr kesim için özellikle bazı Bakanlıklar, bazı Başkanlıklar önemlidir; kadrolar, atamalar, içeride az sayıdaki muhafazakâr ekibe yaşatılanlar…

Sayın Erdoğan’ın hassasiyetlerinden bîhaber olan Bakan, Başkan veya Genel Müdür koltuğa oturuyor. Yetkili kişi, kendisine yakın ekibini oluşturuyor. Son seçimlerde Ankara’daki lojmanların yakınlarında kurulan sandık netîcelerine bakmak kâfi; iktidarda sanki 17 yıllık AK Parti değil de “CHP-İP Koalisyonu” varmış gibi…

Devlet, sınav açıyor veya KPSS sıralamasına göre isimleri sözlü mülâkata çağırıyor. Güvenlik soruşturmaları da yapılıyor. Ancak netîcede öyle isimler işe kabul ediliyor ki, insan şaşırıp kalıyor.

Herkese açık sosyal medya hesaplarında bırakın AK Parti’nin, bırakın Sayın Erdoğan’ın, Devlet’in ve Millet’in aleyhindeki paylaşımları sıradan insanların bile görmemesi mümkün değil. Ama referansların Sayın Erdoğan’ın söylemlerini kaale bile almayan etkili ve yetkili “isimler” olduğunu öğrenince, şaşkınlığınız hayâl kırıklığına evriliyor.

Okullardaki muhafazakâr öğretmenler, uygulanan mobbinglerden pes etmişler ve başka yerlere geçmenin çâresini arıyorlar. Devlet dairelerindeki muhafazakârlar azınlıkta kalmışlar, seslerini çıkaramıyorlar. Bir de utanmadan, “AK Parti kadrolaştı” diyorlar!  

Küresel İttifak’ın, Cumhur İttifakı genelinde AK Parti’de açtığı gediği, Ahmet Davutoğlu’na kurdurulan partiyle endişeli -veya şüpheli- muhafazakâr oyların Abdullah Gül-Ali Babacan’a kurduracakları partiyle de diğer kararsız oyların bir kısmını tırtıklayarak büyütmek istiyorlar.

2023 seçimlerine az kaldı… AK Parti’nin ve dahi Cumhur İttifakı’nın geleceği ve tabiî ki Devlet’in bekâsı, AK Parti teşkilâtının, Bakanlıklar ve Kurumların acilen Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın söylemleriyle yönetilmesine bağlı. Sayın Erdoğan konuşacak, anlatacak, işaret edecek… İlgili bütün birimler de Sayın Erdoğan’ın cümlelerinin altını dolduracak. Dolduramayan, hatâ yapan gidecek…

Endişe etmeye gerek yok… O kadar çok yetişen liyâkatli ve idealist insan var ki…