Er Biden’e carlamak

İçimizde yaşayıp bu ülkenin nimetlerinden faydalanırken 1915 olaylarını Ermenistan gözlüğü ile görmeye teşne partiler ve il başkanları varken Biden’e carlasak ne olur, carlamasak ne olur? Ya da sorumuzu şöyle soralım: Kanas Canan’a ya da HDP’ye carlasak, dostları Biden’e de carlamış sayılır mıyız?

OHH be dünya varmış, nihayet kurtulduk! Her sene 24 Nisan’da görevdeki ABD başkanının ağzının içine bakıyor, nefesimizi tutup “büyük felâket” mi, yoksa “soykırım” mı diyeceğini bekliyorduk.

Demokles’in kılıcı bu iki ifadenin arasında sallanıp duruyordu.

Ajanslar, ABD Başkanı Joe Biden’in 1915 olaylarına ilişkin “soykırım” ifadesini kullandığını yazıyor elan.

“Her yıl bugün, Osmanlı dönemindeki Ermeni ‘soykırımında’ ölenleri hatırlıyoruz ve böyle bir zulmün bir daha yaşanmaması için taahhüdümüzü yeniliyoruz” demiş Biden.

Devamen de, “Dünyada bir daha zulüm yaşanmasını engelleme hedefimizi yeniliyoruz. Dünyadaki tüm insanların iyileşmesi ve uzlaşması peşindeyiz. Amerikan halkı 106 yıl önce bugün başlayan soykırımın kurbanı olan Ermenilere saygı duyuyor” demiş.

Bu sözleri serdeden ABD Başkanı’nın yaşı epeyce ilerlemiş olduğundan olsa gerektir, yakını gözlüksüz göremiyor olmalı.

Misâl, “dünyadaki tüm insanların iyileşmesi ve uzlaşması peşinde olan” ABD’nin, Irak’ta 2 milyon sivili katletmesinin, Ebul Garib Hapishanelerinde binlerce Iraklıya insanlık dışı işkenceler etmesinin üzerinden henüz 15 yıl bile geçti geçmedi…

20 sene evvel ABD’nin 11 Eylül’ü bahane ederek başlattığı “Haçlı Savaşı” sonrasında Afganistan’da öldürülen masum sivillerin hesabını bilen var mıdır, emin değilim.

ABD ordusunun işkence, tecavüz, toplu infaz, sivillerin öldürülmesi ve kimyasal silah kullanmak gibi pek çok savaş suçu işlediği ve 2 milyon insanın hayatına mâl olduğu Vietnam Savaşı’nın üzerinden de henüz 50 yıl geçmiş değil.

Sene henüz 1945 idi. ABD’nin “dünyadaki tüm insanların iyileşmesi” için Hiroşima ve Nagazaki’ye attığı atom bombalarıyla çoluk çocuk, genç ihtiyar, kadın erkek demeden bir anda küle çevirdiği insan sayısı ise 250 binin çok üzerindeydi.

Daha geriye gidersek, 70 milyon Kızılderilinin “En iyi Kızılderili, ölü Kızılderilidir” mottosuyla ve “kelle başına” 1 sterlin karşılığında katledilmiş olduğunu da görebiliriz. “Dünyadaki tüm insanların iyileşmesi için” yapılan bu temizlik (!) ABD’ye en az 70 milyon sterline mâl olmuştur.

Alaska’da yaşayan Eskimoların daha az kayıp vermelerinin tek nedeni, nüfuslarının Kızılderililerden daha az olmasıydı. Ama onları bekleyen son da Kızılderililerden farklı değildi. Bu listeyi daha epeyce uzatmak işten bile değil.

Hâsılı, ABD halkı acılarından dolayı saygı duyacak bir halk arıyorsa öncelikle Kızılderililere, Eskimolara, Japonlara, Vietnamlılara, Afganlara, Iraklılara, hatta tüm Afrika halklarına, tüm Müslümanlara saygı duymalıdır.

Zira ABD’nin dokunduğu coğrafyalarda kan ve gözyaşı hiç eksik olmadı.

Şimdi haftalarca Biden’in bu konuşmasını tartışıp dururuz. Verip veriştiririz.

Elin adamı, ağzı çuval değil ki büzesin…

İçimizde yaşayıp bu ülkenin nimetlerinden faydalanırken 1915 olaylarını Ermenistan gözlüğü ile görmeye teşne partiler ve il başkanları varken Biden’e carlasak ne olur, carlamasak ne olur?

Ya da sorumuzu şöyle soralım: Kanas Canan’a ya da HDP’ye carlasak, dostları Biden’e de carlamış sayılır mıyız?

 

Kalınız sağlıcakla efendim...