TEKNOLOJİDE diğer ülkelere
göre fark oluşturanlar üstünlük kazanırlar. Bu teknolojilerin günümüzde önemli
bir omurgası madde ve enerji ayrımının detaylı şekilde yapıldığı teknolojik
alanlarda gerçekleşir. Madde ve enerji ayrımının temel bilimsel perspektifi
üzerinden kuantum ile her alana sirayet edilmiştir.
Madde
açısından çip, nano ölçekte cihazlar ve en azından alışılmışın dışında
özellikleri ortaya çıkan nanoteknoloji ürünler ön plânda gitmektedir.
Nanoteknoloji ölçeğinde enerji çalışmalarının günlük hayata doğrudan yansıması
şimdilik güneş enerjisi olarak görülebilir.
Enerji
açısından ise elektromanyetik tayfın türleri teknolojiye yön vermektedir.
Elektromanyetik tayf ve radyasyon, teknolojinin enerji ayağında yükü omuzlamış
durumdadır. Bu alandaki bilgi ve teknoloji günümüz sanayi devrimine yön veren
en önemli iki ayaktan biridir.
Elektromanyetik
spektrum ışık türlerini içerdiği için görünür ışık ve diğerlerine göre
teknolojik cihazlar insanlık hayatını son derece kolaylaştırmaktadır. İnsan
sağlığına zararlı olan kısımlarda ise uzman ekiplerce insanlık için yararlanma
işlemleri devam etmektedir. İnsan çıplak göz ile en düşük enerjiye sahip kırmızı
ışığı, en yüksek enerjiye sahip ışık olarak da mor rengi görür. Bunların ötesindeki
ışıklar çıplak gözle görülemezler. Teknolojik cihazlar ile bu ışıkların görünür
hâle getirilmesi ve insanın üzerinde işleyebileceği şekilde kontrol edilmesi ülkelere
üstünlük kazandırır.
Bu
farklılığı fark etmiş ülkelerden biri de Türkiye’dir. Son yıllarda sistemler
arası haberleşme, otomatik konum belirleme, farklı frekanslarda haberleşme,
elektromanyetik saldırılara kalkan oluşturma ve dedektör yanıltma gibi
noktalarda büyük atılımlar bu elektromanyetik teknolojik cihazlar ile
sağlanmaktadır. Böyle bir teknolojinin beslendiği bilgi kaynakları temel
bilimler ve mühendislik alanlarıdır.
Türkiye’nin elektromanyetik alan teknolojilerinde hızla yükselişine rağmen temel bilimler ve mühendislik alanlarında üniversite tercihlerinin düşüşü üzerinde beyin patlatılması gerekir. Çünkü temel bilim ve mühendislik alanlarındaki bu azalma devam ederse göğsümüzün kabardığı teknolojik alanlarda sıkıntıların baş göstermesi de kaçınılmaz bir hâl alacaktır.
Temel
bilimlerdeki sıkıntıların Cumhurbaşkanımız tarafından dile getirilmesi
sevindirici bir haberdir, ancak ciddî teşvik ve özendirme de gerektirdiği açıktır.
TSK
envanterinde olan elektronik harp sistemleri ülkenin önemli atılımlarından biridir.
Bu alanda topluma güven, düşmana korku salan çok sayıda harp cihazı ve makinesi
üretilmektedir. Bunların en azından yüzde 70 civarında yerli ve millî üretim
olması da ayrıca önem arz etmektedir.
MİLKAR-2A3,
V/UHF frekans bandında haberleşme yapan ve düşman muhabere sistemlerine
elektronik saldırı uygulaması yapabilme kapasitesindedir. Düşman hedeflerinden
gelen haberleşmelerin engellenmesi, geciktirilmesi ve yanıltılması TSK’ya büyük
avantaj sağlamaktadır.
Her
biri modüler tasarımda olan dört adet elektronik taarruz ve bir adet elektronik
destek ünitesine sahip KORAL da düşman hedeflerine yönelik çoklu elektronik
taarruz kapasitesindeki diğer bir sistemdir. KORAL aynı zamanda çoklu almaç
sistemine sahipken teknik üreteç ve sayısal hafızaya sahip olmasıyla öne
çıkmaktadır. Hava Kuvvetleri tarafından düşman radarlarının tespiti, bilgilerin
toplanması ve karıştırılması kapasitesindeki KORAL, caydırıcılığı yüksek bir
sistemdir.
Elektronik
destek ve taarruz amaçları için Türk Silahlı Kuvvetlerimizin kullandığı diğer
bir sistem ise REDET ve REDET-II’dir. Düşman radarların tespit edilip bilgilerin
toplanması ve yine düşman radarlarının karıştırılması da işin cabasıdır.
Yüksek
frekans karıştırma özelliğine sahip MİLKAR-4A2 (SANCAK), HF bandında haberleşme
yapan düşman hedeflerine dalma özelliğinde olup, gelen elektromanyetik
saldırılara da karşılık verme özelliğiyle öne çıkmaktadır.
Elektromanyetik
harp eğitimi için geliştirilen simülatör olarak MUKAS, hem eğitim, hem de
düşman saldırılarını aldatma amacını yerine getirmektedir. Benzer bir
özellikteki diğer elektromanyetik sistem ise RAKAS ismiyle TSK’ya güç
katmaktadır.
“Karakulak”
olarak adlandırılan MİLKED-4A2 ve MİLKED-4A, yüksek frekans bölgelerinde
tarama, haberleşme, yön bulma ve düşman dinleme gibi büyük kapasitedeki diğer iki
sistemdir. Bunlara “sistem” diyoruz, çünkü aparatlar üzerinde ufak değişiklikler
ile fonksiyonel hâle gelen opsiyonlu özellikteki cihazlardır.
Allah’ın
(cc) “Oku” dediği ayetlerin yüzde doksan beşinin tabiattaki ayetleri olması, maddeye
müracaat edip madde ve enerjiye hakikî tesir edilmediğinde harika işlerin çıkacağının
açık delilidir. Duanın en büyüklerinden biri, sebepler olarak fen bilimleriyle
talepte bulunmaktır. Bu duanın karşılık gördüğü muhakkaktır.
Ülkenin
farklı alanlarında eksiklik ve noksanlıkların olması kaçınılmaz bir gerçektir.
Elektromanyetik teknolojik sistemler üzerinde gösterilen başarının aynının,
ülkemize saldırı için çevrilmiş diğer alanlarda da bertaraf edilmesi için
benzer atılımlar zorunlu görünüyor.