Dünya, iklim değişikliğinde sınıra ne kadar yakın?

Gates’e göre ABD, tek başına yılda 96 milyon ton çimento üretiyor. Ancak Çin’in son 16 yılda ürettiği çimento miktarının ABD’nin son yüzyılda ürettiğine denk olduğunu ifade ediyor. Çin’in tek başına ürettiği çimento kaynaklı emisyon miktarını düşünebiliyor musunuz?

BİLGİSAYAR virüslerinden biyolojik virüslere nasıl gelindi?

Bill Gates, son kitabı “Bir İklim Felâketinden Nasıl Kaçınırız?” (How to Avoid A Climate Disaster?) ile yeniden gündeme geldi.

120 milyar dolarlık servetiyle Microsoft’un kurucusu olan Bill Gates, gelecekte insanlık için virüslerin en önemli tehditlerden biri olduğu yönünde yaptığı çalışmalar ve açıklamalardan dolayı Coronavirüs konusunda da komplo teorileriyle sıkça gündeme gelmişti.

Dijital dünyada yasadışı ya da kötü niyetli zararlı yazılımlar için de “virüs” kelimesinin “bilgisayar virüsü” kavramında kullanıldığını unutmayalım.

Virüsler nasıl çalışır? Bilgisayar virüsleri, biyolojik virüslerin insandan insana bulaşması gibi, bir bilgisayardan diğerine bulaşabilirler. Örneğin, uzmanların tahminine göre, “Mydoom” adlı solucan, Haziran 2004 tarihinde bir gün içerisinde çeyrek milyon bilgisayara bulaştı. 2000 yılındaki bir diğer vakada ise “I Love You” virüsü, benzer etkileri yarattı.

An itibarıyla bilişim dünyasında on binlerce virüs bulunmakta ve her gün yenileri tespit edilmekte. Bulaşma ya da yayılım şekillerindeki çeşitlilikten ötürü virüslerin nasıl çalıştıklarını tümü için geçerli olacak şekilde özetlemek zor. Ancak, genelde çeşitli virüs tiplerini belirtmek için kullanılan geniş kategoriler bulunuyor. Ayrıca en güzel örnek, spam virüsü…

Bill Gates’in bir yazılım devi şirketin kurucusu olarak bilgisayar virüslerine karşı kullanılmak zorunda kalınan antivirüs programlarından nasıl bir kazanç elde ettiğini bilmiyorum. Ama bilişim dünyasındaki virüsler konusunda uzmanlaşmış olması beklenen biri olarak Bill Gates’in, araştırmaları, yatırımları ve çalışmaları ile insanlığın geleceği için biyolojik virüslere dikkat çekmesi zaten çokça konuşulmuştu.

Şimdi son kitabı hakkında bir değerlendirme yazısından öğrendiğim kadarıyla iklim değişikliği üzerine yazdıkları ve kitabında dikkat çektiği hususlar, hepimizin etkilerini yaşadığımız çevresel felâketlerin kaynağından bahsediyor.

Henüz hayatımızın ilk gündem maddesi olmasa bile yakın gelecekte, maalesef hepimizin kaçınılmaz olarak birinci gündem maddesi, küresel iklim değişikliğine bağlı su kıtlığı, kuraklık, arazi bozunumu, aşırı hava olayları, doğal felâketler, geri döndürülemez seviyede sınırına geldiğimiz biyo-çeşitlilik kaybı ve ekosistemin bozulması olacak gibi görünüyor.

Çok büyük bir parasal gücü olan Bill Gates’in dünyadaki pek çok devletten daha fazla bütçe ayırarak 2000 yılında kurmuş olduğu Bill & Melinda Gates Vakfı marifetiyle başta sıtma, açlık ve iklim değişikliği olmak üzere küresel sorunları çözmeyi amaçladığı biliniyor. Vakıf kapsamında gerçekleştirilen çalışmalar ışığında Bill Gates tarafından iklim değişikliği ile alâkalı paylaşılan bazı rakamlar ve başlıkları aktarmak istiyorum.

Ne kadar komplo teorisi kurarsak kuralım, bu teorilerin gerçekliği ne olursa olsun, Bill Gates’in kitabında bahsettiği iklim değişikliği kaynaklı küresel tehditler hepimizin gündemine zaten girmiş durumda.

Madem Bill Gates hepimizi ilgilendiren küresel konulara ilgi duyup birçok devletten daha fazla kaynak ve bütçe sağlamak sûretiyle araştırma yapıyor ve bu sayede birtakım somut veri ve bulguları ortaya koyuyor, biz de bu alanda üreteceği çözüm önerilerini de duymaya devam edecek görünüyoruz.

Öyle ki, son kitabı olan “Bir İklim Felâketinden Nasıl Kaçınırız?”, iklim değişikliği hakkında bilmemiz gereken iki sayıya yer veriyor: Her yıl dünyanın atmosferine kattığımız sera gazı miktarının 51 milyar ton olduğu ve bu miktarın azaltılması değil, sıfıra inmesinden başka çaremizin olmadığı…

Meselâ Covid-19 sürecinde azalan üretime rağmen karbon salınımında sadece yüzde 5 seviyesinde bir azalma olduğu gerçeği hakkında çok daha güçlü çözümler bulunması gerektiğine işaret ediyor.

Ulaşım sektöründe özel araçlardan ziyade uçaklar, gemiler ve kamyonların toplam emisyonun içindeki payının yüzde 16 gibi yüksek bir seviyede olduğunu belirtiyor.

Diğer yandan dünyadaki çimento üretiminin tek başına tüm emisyon değerinin yüzde 31’ini ürettiğini; o kadar ki, 1 ton çimento üretiminin 1 ton karbondioksit salınımına sebep olduğunu belirtiyor.

Gates’e göre ABD, tek başına yılda 96 milyon ton çimento üretiyor. Ancak Çin’in son 16 yılda ürettiği çimento miktarının ABD’nin son yüzyılda ürettiğine denk olduğunu ifade ediyor. Çin’in tek başına ürettiği çimento kaynaklı emisyon miktarını düşünebiliyor musunuz?

Dünyadaki ineklerin dünyanın toplam emisyonuna katkısının yüzde 4 olduğunu, bunun yerine et üretiminde bitki temelli yenilikçi ürünlerin tercih edilebileceğini ifade ediyor.

Taşımacılıkta temiz (yakıt) hidrojen teknolojisini, et üretiminde bitki temelli et üretimini, çimento için geri kazanılan karbondioksitin kullanılması teknolojisini kullanmak gibi önerileri olan Bill Gates, sıfır emisyonlu elektrikli otomobil gibi teknolojilerin desteklenmesini önemli buluyor.

Devletlerin bu yöndeki hedefleri desteklemesi hâlinde “Yeşil Prim-Green Premium” isimli bir sektör doğabileceğini ve küresel emisyonun sıfırlanması hedefinden başka seçeneğimizin olmadığını söylüyor.

Sıfır karbonlu çimento, çelik üretimi, taşımacılık, ısıtma ve soğutma (iklimlendirme) sistemleri gibi konularda yaklaşık iki düzine şirket ve çeşitli yaklaşımlara 1 milyar dolar yatırım yaptığını belirtiyor.

2050 yılında dünyada sıfır emisyon hedefi için sera gazlarını ortadan kaldıracak teknoloji ve politikalara odaklanmamız gerektiğini söylüyor.

Diğer taraftan, “Küresel Gündem” adıyla bilinen 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları, iklim değişikliği, ekonomik eşitsizlik, yenilikçilik, sürdürülebilir üretim ve tüketim gibi 17 adet farklı başlıkta tüm devletlere, kendi önceliklerine ve dünyanın karşı karşıya olduğu çevre sorunlarına uygun olarak benimseyecekleri hedefler tanımlamakta ve açık rehberlik sağlıyor. Böylelikle gelecek nesillerin haklarına halel getirmeksizin günümüz kaynaklarından koruma ve kullanma dengesi gözeterek istifade etmek ve her alanda yaşamı sürdürülebilir kılmak üzere ortak hedefler belirlenmiş ve bu hedeflerin takibi sağlanabilir durumda.

Bu çerçevede Bill Gates’in asıl niyeti nedir?

Covid-19 sürecindeki iddialarda olduğu gibi küresel iklim değişikliği konusundaki yatırımlarından dolayı çıkarı ya da gizli gündemi nedir?

Açıkçası bu soruların cevaplarını bilmiyorum ama şunu biliyorum ki, küresel iklim değişikliğinde geri dönülemez noktaya çok yakınız.

Ya hep birlikte bu konuda bütüncül yaklaşımlarla çözüm geliştiririz ya da hep beraber dünyanın nasıl yaşanamaz hâle geldiğini izleriz!