Dolar düşecek mi?

Gezi Kalkışması sonrasında Borsa’da işlem gören şirketlerin değerleri 67 milyar TL erimiş, faiz yüzde 10’a çıkmıştı. O günden bugüne faiz maalesef tek haneleri hiç göremedi. Genç muhaliflerin rahatsızlıkları parantezine 2007’deki Cumhuriyet Mitinglerini de dâhil edebiliriz. Ellerinde “Ordu göreve!” pankartları ile yine bir kalkışma denemişlerdi çaplarınca. Bunu da unutmadık henüz. 15 Temmuz gecesi FETÖ’cü hainlerin sokaklarda dolaştırdıkları tankları da alkışlayanlar, peşinden de bankamatiklere, benzinliklere ve marketlere akın edenler yine aynı dostlarımızdı. Yapacak bir şey yok, malzeme bu, kitle bu!

GENÇ muhalifler rahatsız.

Nasıl rahatsız olmasınlar ki? Dolar 12 TL’yi, avro 14 TL’yi, gram altın da 700 TL’yi geçmiş. Hâliyle bu durum alım gücünü etkiliyor. Millet aç, aç.

Durum böyleyken Merkez Bankası da ısrarla faiz düşürmeye devam ediyor. Bu durum daha ne kadar devam edecek, o da belli değil.

Kardeşlerimizin kafaları karışık. Öfkeliler, geleceğe yönelik ümitleri kırılmış. Şimdilerde sağda solda üçer beşer toplanıp yürüyüşler yapıyor, “Tayyip istifa” diye ünleyip duruyorlar.

Empati yapmamız lâzım.

Meselâ dolar 1,85 TL seviyelerinde olsa şikâyet ederler miydi?

Mesela avro da 2,38 TL filan olsa “dadından yinmezdi”?

Altının gramı 90-100 TL bandında olsa misâl?

Enflasyon yüzde 5-6 ve faizler yüzde 4,5 olsa kimin ne şikâyeti olabilirdi?

Gül gibi geçinir gider, mutlu ve müreffeh ülkemizin tadını çıkarırdık. Öyle değil mi?

Ama bir dakika dostlar!

Yukarıdaki rakamlar tam da Gezi Kalkışması öncesindeki piyasa verileri! Hem de tamamı! Döviz, altın, enflasyon ve faiz işte bu seviyelerde idi.

Lâkin o gün, gül gibi geçindiğimizi söylememiz pek de mümkün değildi açıkçası.

Genç muhalif tayfa ülkenin tadını çıkarmak yerine ortalığı savaş alanına çevirmekle meşguldü.

Türkiye’nin 80 ilinde birden düzenlenen kalkışmalarda binlerce kamu binası, banka şubeleri, iş yerleri, otobüsler, ambulanslar, polis araçları yakıldı, yıkıldı, yağmalandı…

Türkiye, günlerce vandalların yaptıklarını izledi televizyonlarda. Eylem yaptıkları yerlerde ne yol bıraktılar, ne park bıraktılar, ne de durak…

Zücaciye dükkânına girmiş filler gibi arkalarında enkaz bırakarak kinlerini kustular.

Hatta okudukları bildiride üçüncü köprü, üçüncü havaalanı, Kanal İstanbul gibi dev projelerin durdurulmasını talep ettiler. Allah’tan bunlara uyup yatırımlar durdurulmadı. Yoksa İstanbul’un hâli nice olurdu?

Hatta iki buçuk sene gibi kısa sürede yenilenen ve 29 Ekim’de açılışı yapılan Atatürk Kültür Merkezi’nin o eski, köhne ve ömrünü tamamlamış binasının yıkılmasına da karşı çıktılar.

HES’lere, barajlara, hatta -zinhar- nükleer santrale karşı olduklarını söylediler.

Diyeceğim o ki, ülkenin hayrına ne yatırım varsa durdurulmasını talep ettiler. Ellerindeki bu bildiriyi Almanya, Fransa veya Yunanistan yazsa ancak bu kadarını yazardı.

Gezi Kalkışması sonrasında Borsa’da işlem gören şirketlerin değerleri 67 milyar TL erimiş, faiz yüzde 10’a çıkmıştı. O günden bugüne faiz maalesef tek haneleri hiç göremedi.

Genç muhaliflerin rahatsızlıkları parantezine 2007’deki Cumhuriyet Mitinglerini de dâhil edebiliriz.

Ellerinde “Ordu göreve!” pankartları ile yine bir kalkışma denemişlerdi çaplarınca. Bunu da unutmadık henüz.

15 Temmuz gecesi FETÖ’cü hainlerin sokaklarda dolaştırdıkları tankları da alkışlayanlar, peşinden de bankamatiklere, benzinliklere ve marketlere akın edenler yine aynı dostlarımızdı.

Yapacak bir şey yok, malzeme bu, kitle bu! Kanları kaynıyor. Kimi zaman başörtüsü, kimi zaman ağaç, kimi zaman dolar oluyor bahaneleri.

Arkasına saklanıp kinlerini kusacakları bir şeyi mutlaka buluyorlar.

Ben muhalifin zeki, çevik ve ahlâklısını severim. Bunlarda hiçbiri yok maalesef. Erdoğan gitsin de ekonomi batmış, ülke yanmış, taş taş üstünde kalmamış, umurlarında bile değil.

Erdoğan’ın gitmesi için herkesle her şekilde ittifaka teşneler. Yerli yabancı her türlü aparatı da çekinmeden, göstere göstere kullanıyorlar zaten, gizleme gereği bile duymuyorlar.

Geçen gün gazetede bir kuyruk gördüm, uzunca bir kuyruk; “Vay ülkemin hâline!” dedim. Ne hâle geldik yahu! Metrelerce kuyruk ve kuyrukta yüzlerce insan…

“Millet gerçekten aç” diye içimden geçirirken haberi okudum. Meğer IPhone kuyruğu imiş o. Biraz araştırınca öğrendim ki o telefonlarla “Tayyip istifa” mesajları atınca çarpan etkisi yapıyor, daha etkili oluyormuş.

Tayyip istifa ederse de dolar 2 TL’ye düşecekmiş. Kuyruktaki aç muhalif dostlarımızın yalancısıyım.

Kalınız sağlıcakla efendim…