“ORTA Direk Şaban” adlı
filmini hatırlarım zaman zaman. Kemal Sunal’ın başrolünü üstlendiği iki film
çok ayrıdır benim için; biri “Zübük”, biri “Orta Direk Şaban”…
Orta
direğin derdi bellidir: Üst üste gelen zamlar…
Günlük
kaç gram peynir ve kaç adet zeytin tüketeceğine diyetisyen ölçüsünde dikkat
etmek zorundadır. Maazallah bir terslik olsa kriz kapıdadır: “Zam! Zama zam…
Zama zama zam… Zam zama zam…”
15
Temmuz’la her düşmanı alt edebileceğini bütün dünyaya ispat eden milletimizin
karşısına üç ilâ yaklaşık dört yıldır ekonomik devrelerle çıkılıyor.
Bu
devrelerin en önde geleni enflasyon… Ancak ne kadar enteresan bir millet
olmuşsak, ekonomi okumayı sadece döviz kurları üzerinden beller olmuşuz. Bunun
önünde yahut ötesinde okuma yapma imkânı yok gibi… Bu durumu fark eden
analistlerse her durumu döviz ve altın fiyatları üzerinden anlatarak prim yapma
yoluna gidiyor. En çok tartışmanın olduğu programların izlenmesi gibi, en çok
korkunun salındığı ekonomi yorumları reyting yapıyor.
Doların
10 lira bandını göreceğini söyleyen Türkiye düşmanları, bu devletin elinin
armut topladığını zannediyorlardı meselâ…
İstedikleri
panik hâli oluşunca ekonomiyi en iyi bilen kimseler olarak prim yaptılar. Peki,
dolar düştüğünde ne yapıyor bu zevat?
Ne
yaptıklarını söyleyeyim: “Kripto parada en çok kazandıranlar bu videoda!”,
“BİST’te falanca hissenin eli kulağında!”…
Evet,
hiçbir şey olmamış gibi davranıyorlar…
Ancak
bizim birtakım toplumsal okumalar yapmamız ve kesinlikle cahillikten
sıyrılmamız şart!
İç
savaş içindeki Suriye’nin Türkiye’ye soğan ve salatalık ihraç ettiğini daha
önce yazmıştım; Suriye bu konuda başarı gösterirken, aynı esnada biz nelerle
uğraşıyorduk? Patates soğan için yerel belediyeler üzerinden AK Parti
iktidarına ders vermekle meşguldü birileri… Şimdi ne mi yapıyorlar? Muazzam bir
dayanışma (!) içinde belediyenin toplamadığı çöpleri daha temiz çöp poşetlerine
koyuyorlar…
Aman
Ya Rabbi!
Türkiye’nin
yaşadığı enflasyon sıkıntısı döviz kurları üzerinden okunup toplumsal sorun
üzerinden okunmadıkça döviz kurları indiğinde de, çıktığında da zamlarla
karşılaşmaya devam edeceğiz…
Hayırlısı tabiî…