Doğuşu, yükselişi çöküşü ve geri dönüşüyle Taliban (2)

Dünya kamuoyunun önünde iki seçenek var: Dünya ya Taliban’ı cesur adımlar atması için cesaretlendirecek ve Taliban’ın entegrasyonu için ona yardımcı olacak ya da Taliban’a kayıtsız şartsız karşı durarak onu kendi içine kapanmaya iterek Taliban’ın uygulayacağı yöntemler üzerinden İslâm’a karşı propaganda yapmaya devam edecek…

TALİBAN ile ilgili yazdığım son yazıda, Taliban’ın kuruluşundan 11 Eylül sonrasında ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin Afganistan’a girmesiyle birlikte iktidardan ulaştırılmasına kadar geçen süreci özetlemeye çalışmıştım.

Bu yazıda ise, 2001 sonrası dönemden başlayarak günümüze kadar geçen sürede Taliban’ın ayakta kalma hikâyesi ve sonrasında yeniden yükselişe geçtiği süreci ele almaya çalışacağım…

Taliban nasıl ayakta kaldı?

ABD öncülüğündeki koalisyonun Taliban iktidarını yıkmasından sonra kurulan Afgan hükûmetlerinin giderek artan yolsuzluk eylemleri ve adâletsiz uygulamaları, Taliban’ın yeniden canlanması için gerekli sosyolojik zemini oluşturdu.

Özellikle kırsal alanda merkezî yönetimin uygulamalarına karşı etkili bir propaganda faaliyeti yürüten Taliban, bu zeminde yeniden etkili olmaya başladı. Bu arada ABD öncülüğündeki koalisyon ile girilen çatışmalarda on binlerce militanını kaybetmesine rağmen, Taliban insan kaynağı sıkıntısı yaşamadı. Çünkü ABD işgali ve merkezî hükûmetin yolsuzluk ve kayırmacılık bağlamında oluşan uygulamalarına karşı yerel halktan, ideolojik olarak da Pakistan’da yer alan Afgan mücahitler içerisinden ciddî destek bulan Taliban’a Pakistan’daki Afganlardan yoğun katılım oldu.

Bu süreçte Taliban’ın lojistik desteğini Pakistan’dan aldığına dair iddialar hep gündemde oldu.

Taliban yeniden güç kazanıyor

ABD, kendisine çıkan Afganistan faturasının yüz milyarca dolara ulaşması, çatışmalarda yüzlerce ABD askerinin ölmesi ve binlercesinin yaralanması nedeniyle kırsalda etkisini arttıran Taliban’a karşı yerel güçleri eğitmeye başladı.

2010 yılından sonra eğittiği yerel güçlere güvenliği devretmeye başlayan ABD, birkaç yıl sonra Afganistan’dan çekileceği sinyallerini vermeye başladı. Bu gelişme Taliban’ın etki alanını genişletmek için uygun ortamı doğurdu. Bu arada DEAŞ’la da çatışmaya giren Taliban’a bazı bölgelerde göz yumuldu.

ABD’nin gidici olduğunun anlaşılmasından sonra sosyolojik desteğini arttıran Taliban, bazı bölgelerde hem merkezî hükûmet uygulamalarına karşı çıktı, hem de bazı bölgelerde seçimlerin yapılmasını engelledi. Özellikle 2018 seçimlerindeki engellemeler nedeniyle birçok yerde sandık kuramayan merkezî hükümet, psikolojik üstünlüğü Taliban’a kaptırdı.

Trump’ın başkan seçilmesinden sonra da ABD, Taliban ile anlaşarak, 2021’in Eylül başına kadar tüm askerî varlığını çekmeye karar verdi.

Taliban, iki yıla yaklaşan çekilme sürecinde koalisyon güçlerine saldırmadı. Ama yerel güçlere yönelik saldırılarını durdurmadı. Ayrıca bu süreçte propaganda faaliyetlerine hız vererek toplumsal desteğini artıran Taliban, ABD’nin bu Ağustos başından itibaren çekilmesiyle ülkeyi hızla ele geçirmeye başladı.

Taliban geçmişten ders çıkarmış olacak ki iktidarı ele geçirmesinden sonra kışkırtıcı söylemlerden kaçındı. Genel af ilân ederek, oluşan korkuyu dindirmeye çalıştı. Ayrıca intikam hissiyle hareket edilmeyeceğine dair söylemlerde bulundu.

Dünya kamuoyunca dile getirilen endişeleri gidermek için son derece iyi eğitim almış, İngilizce bilen ve modern iletişim yöntemlerine hâkim olduğu anlaşılan çok sayıda Taliban sözcüsü dünya televizyonlarına bağlanarak açıklamalarda bulundu.

“Afganistan’ı bundan sonra ne bekliyor? Taliban bundan sonra ne yapacak?” sorularının cevabı, biraz da dünyanın Taliban’a karşı takınacağı tavra bağlı. Öyle anlaşılıyor ki, Taliban eskiden dersler çıkarmış ve yeni dönemde buna göre hareket etmek istiyor. Ve öyle anlaşılıyor ki, Taliban, dünyaya entegre olmak istiyor. Taliban, dünya kamuoyunda meşruiyet kazanmak istiyor.

Dünya kamuoyunun önünde iki seçenek var: Dünya ya Taliban’ı cesur adımlar atması için cesaretlendirecek ve Taliban’ın entegrasyonu için ona yardımcı olacak ya da Taliban’a kayıtsız şartsız karşı durarak onu kendi içine kapanmaya iterek Taliban’ın uygulayacağı yöntemler üzerinden İslâm’a karşı propaganda yapmaya devam edecek…