ÜLKEMİZDE seksenli ve doksanlı yıllarda özellikle Brezilya gibi Güney Amerika kökenli dizi filmler büyük ilgi görüyordu.
Bu ilginin arkasında elbette çok sayıda neden var. Televizyonun birçok haneye yeni girmesi, alternatif TV kanalları ve TV yapımlarının çok fazla olmaması, dizilerin insanlarda merak duygusunu taze tutacak bir kurguya sahip olması gibi çok sayıda neden sayılabilir.
Özellikle doksanlı yıllardan sonra TV kanal sayısındaki artışa bağlı olarak TV program içerikleri de çoğalınca bu dizilerin pabucu da dama atıldı. Fakat bu kez de yerli dizi furyası başladı.
Özellikle yeni milenyumla birlikte Türk dizileri sadece ülke çapında başarı yakalamadı. Sosyal medyanın da etkisiyle Türk dizileri Ortadoğu ülkelerinden Türk cumhuriyetlerine, Balkanlardan Amerika’ya kadar geniş bir coğrafyada takip edilmeye başlandı.
Cinsellik, şiddet ve entrika ilgiyi artırıyor
Türk dizilerinin bu denli geniş coğrafyada farklı kültürlerce takip edilmesinin çok sayıda nedeni var. Bu nedenlerin neler olduğu, farklı bakış açılarına göre farklı cevaplar içeriyor.
Fakat dizilerin izlenme nedenleri arasında dizinin içeriğinde şiddet ve cinsellik ögelerinin dizide yer alan aşk, entrika ve bunlar etrafında dönen ayak oyunları eşliğinde işlenmesi izleyiciyi kendine çekiyor.
Bunun yanı sıra kahramanlık ve dram barındıran hikâyeler de insanların ilgisini cezbettiğinden, insanlar bu ögelerin bolca yer aldığı dizilere yöneliyorlar.
Ayrıca gerçek olsun, efsane ya da mit şeklinde olsun, hikâyeler her zaman insanların ilgisini çekmiştir. Hatta hikâyeler, efsaneler ve mitler, siyasal, ideolojik ve toplumsal hareketlerin temelini oluşturan anlatılar olarak da karşımıza çıkıyor.
Yani hikâyeler, efsaneler ve mitler en örgütlü, en doktrine edilmiş siyasal, ideolojik ve toplumsal hareketlerin bile temelinde yer alabiliyorlar. Bu da hikâyelerin toplumun ve bireyin karakterine ne denli etki ettiğini bize gösteriyor.
Diziler tarih, kişilik, kimlik ve toplumsal cinsiyet rolleri algısına etki ediyor
Sanal bir hikâye hüviyetinde olan diziler de günümüzde toplumda ve bireyde derin etkiler bırakabiliyor. Özellikle bazı diziler toplum ve birey üzerinde o kadar büyük etkiye sahipler ki söz konusu diziler kimlik oluşumu, hayatı okuma biçimi ve toplumsal cinsiyet rollerini belirleyecek kadar büyük bir etkiye sahipler. Öyle ki, dizilerin etkisiyle değerler değişiyor, tahrip oluyor ve tüketim kültürü etkisini her geçen gün arttırıyor.
Ayrıca tarihî olayları anlatan dizilerin etkisiyle tarihî olaylara toplumun bakışı değişebiliyor. Bunun yanı sıra diziler, düşünce ve politik tercihlere, hatta bireyin bilişsel yeteneklerine kadar çok sayıda alana etki ediyor.
Yani diziler sadece bir eğlence aracı değiller. Diziler aynı zamanda birer toplum mühendisliği aracı olarak kullanılabiliyor ya da özellikle gelişme çağındaki kişilerin kimlik ve kişiliklerine yön verebiliyorlar. Üstelik bu etkiler, medya okuryazarlık becerileri gelişmemiş bireylerde çok derin bir şekilde kendini hissettiriyor.