Dinlerken nutkum tutuldu, bütün bildiklerinizi unutun!

Meğer, “Kendinizi korumak için silaha lüzum yok, Nutuk size yeter” demek istemişler. Siz, bir Nutuk kitabı kaç mermiye bedeldir, kaç el bombası eder, bilir misiniz? Meğer, “Sizin barınmak için çadıra ihtiyacınız yok” demek istemişler. Siz, bir Nutuk kitabı kaç ev, kaç kamp yapar, bilir misiniz?

SÖYLEDİ

Vallahi söyledi…

O söyledi…

Vallahi böyle söyledi…

“Montajdır” dedim. “Dememiştir” dedim. “Yok artık!” dedim. “Şakadır bu” dedim. “Fıkradır canım!” dedim…

Yok! Vallahi hiç de değil! Hakikaten, aynen, düpedüz böyle söylemiş.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan bahsediyorum…

Partisinin grup toplantısında MHP lideri Bahçeli’nin kendisi ve partisine yönelik eleştirilerine cevaben aynen şunları söylemiş:

“Sayın Bahçeli bilsin; Iraklı Türkmenlere kim yardım yaptı, biliyor musunuz? Tırlarla bir değil, birden fazla. Biz yaptık. Ama bunun reklâmını yapmadık…

(Şimdi sıkı durun! Nasıl yardım yaptıklarını anlatıyor.)

Suriye’deki Türkmenlere, Arapça Mustafa Kemal’in Nutuk’unu gönderen biziz, sen ne diyorsun kardeşim? Bizim işimiz reklâm değil.”

CHP Genel Başkanı söyledi bunu. Aynen böyle söyledi. Üstelik gururla ve şöyle gerine gerine söyledi.

Pes vallahi pes!

Söyleyin lütfen, bu zamanda kim kime böyle yardım eder?

Şimdiye kadar hangi kurum, hangi devlet, hangi güç, yanı başında katledilen soydaşlarına böyle bir yardım gönderebilmiş?

Söyleyin, kimin aklına hemen her gün uçaklarla ve ağır silahlarla sürekli bombalanan bir avuç insana bu şekilde bir yardım yapmak gelir?

Ben bu yaşıma kadar böyle büyük, böyle önemli, böyle değerli yardımı ne gördüm, ne duydum.

Eminim, Türkmen kardeşlerimiz o tırların kapaklarını açtıklarında, aldıkları bu yardım karşısında çok duygulanmış ve bu yardımların arkasındaki o büyük aklın, bu yüce gönlün önünde saygıyla eğilmişlerdir(!).

Pes vallahi pes!

Demek ki tevekkeli değilmiş Suriyeli Türkmenlere MİT tarafından götürülen silah ve malzeme dolu tırların durdurulması… Tevekkeli değilmiş zamanında CHP’li Bülent Tezcan’ın, Eren Erdem’in, Enis Berberoğlu’nun yırtınmaları… “Devlet sırları” filan falan hikâye imiş… Günahlarını almışız(!).

Meğer, “Kendinizi korumak için silaha lüzum yok, Nutuk size yeter” demek istemişler. Siz, bir Nutuk kitabı kaç mermiye bedeldir, kaç el bombası eder, bilir misiniz? 

Meğer, “Sizin barınmak için çadıra ihtiyacınız yok” demek istemişler.  Siz, bir Nutuk kitabı kaç ev, kaç kamp yapar, bilir misiniz?

Meğer, “Sizin ne gıdaya, ne de ilâca ihtiyacınız var” demek istemişler. Siz, bir Nutuk kitabı kaç paket makarna, kaç şişe süt yapar, bilir misiniz? Onunla ne yaralar pansuman edilir, ne acılar dindirilir, bilir misiniz?

Bundan sonra bir daha hiç kimse ne CHP’ye, ne de Kılıçdaroğlu’na, “Yok efendim, siz milliyetçi değilsiniz, siz savaş ortasında kalan soydaşlarımıza yardım etmiyorsunuz, insan haklarına saygı duymuyorsunuz… Sizin hiç vicdanınız yok mu?” gibi suçlamalar yapmaya yeltensin…

Yapanların ağzına ise kürekle, pardon Nutuk’la vurun!