“‘EKONOMİK tetikçi’ dediğim kişiler, birçok ülkeyi trilyonlarca dolar dolandıran yüksek ücretli profesyonellerdir.

Bu kişiler Dünya Bankası, Birleşik Devletler, Uluslararası Kalkınma Ajansı ve diğer yabancı ‘yardım’ kuruluşlarından büyük şirketlerin kasalarına ve gezegenimizin doğal kaynaklarını kontrol eden birkaç varlıklı ailenin ceplerine para aktarırlar.

Kullandıkları araçlar arasında sahte finansal raporlar, hileli seçimler, rüşvet, zorbalık, seks ve cinayet vardır.

Oynadıkları oyun, imparatorluklar kadar eskidir. Ama günümüzün küreselleşme sürecinde yeni ve korkutucu bir boyuta ulaşmıştır.

Biz ekonomik tetikçiler ikna etmekte başarılı olamayınca, diğer tür tetikçiler (her zaman bizim hemen arkamızda olan CIA destekli çakallar) devreye girer...”

Bu satırlar, Endonezya’dan Suudi Arabistan’a, Ekvator’dan Panama’ya, Afrika’dan Orta Doğu’ya, Lâtin Amerika’dan Uzak Doğu’ya ABD merkezli küresel şirketler için yaptıklarını “Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları” adlı kitapta toplayan John Perkins’in kaleminden çıktı.

Hazîne ve Mâliye Bakanı Berat Albayrak, son zamanlarda il il ziyaretlerde bulunup, hem ekonomi politikalarını, hem de Türkiye’nin karşılaştığı ekonomik-finansal terör saldırılarını anlatıyor. Albayrak, aynı zamanda Türkiye’nin bu finansal terör saldırılarını nasıl püskürttüğünü ve ekonominin nasıl sağlam zemine oturtulduğunu da örnekleriyle gözler önüne seriyor.

Bütün gelişmekte olan ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de “ekonomik tetikçiler” cirit attılar. Bu ülkede bir zamanlar Merkez Bankası Başkanı, elindeki TL’yi dolara çevirdikten sonra devalüasyon kararı alıp milyon liralar kazanmıştı. Bu bilgiyi önceden paylaştığı eşinin dostunun ne kadar kazandığını bilmiyoruz.

Ekonomik tetikçilerin temel görevi, hedef aldıkları ülkenin ekonomisini bağımlı hâle getirmektir. Bir ekonomi nasıl bağımlı hâle gelir?

Eğer birileri bir gecede o ülkenin ekonomisini felç edecek enstrümanları ele geçirilmişse, işte o ülke, ekonomik açıdan bağımlı hale gelmiş demektir!

Peki, milyar dolarları riske ederek bir ülkeyi niye bağımlı hâle getirmek istersiniz?

Birinci sebebi tabiî ki daha fazla kazanmak yani bir koyup beş almak içindir. Ama asıl sebebi, o ülkeyi siyâsî olarak da ele geçirmek içindir. Eğer bir ülkeyi ekonomik olarak esaret altına almışsanız, sonrasında siyâsî esaret çok kolay...

Ne yazık ki, AK Parti iktidarlarında da ekonomik tetikçiler çok iş yaptı ülkemizde. Gezi sürecine kadar, hatırlayınız, her şey güllük gülistanlıktı. Faizler Cumhuriyet tarihinin en düşük seviyesine gerilemişti.

Hakeza, aynı şekilde enflasyon yüzde 5’lerin altını test ediyordu. Türkiye’ye gelen sıcak parayı saymak için hesap makinelerinin hâfızaları yetmiyordu.

IMF’ye olan borcunu bitirmiş Türkiye, yavaş yavaş ekonomik bağımsızlık hesabı yaparken, birden anti emperyalist maskeli, solcu soslu göstericiler, Gezi Parkı’nda boy göstermeye başladılar.

Sokaklar hareketlenir de ekonomik tetikçiler boş dururlar mı? Tam da itirafçı yazar John Perkins’in dediği gibi, sahte finansal raporlar sahne almaya başladı. Sonuç hepimizin malûmu: 17/25 Aralık, 15 Temmuz ve 2018 Ağustos finansal terör saldırıları...

15 Temmuz’da başaramadıklarını finansal terörle başarmak için epey mühimmat biriktirmişlerdi. Hazîne ve Mâliye Bakanı Albayrak’ın bugünlerde hedef alınmasının sebebi, işte yıllarca biriktirdikleri mühimmatları boşa çıkarmasındandır. Ne midir o mühimmat?

Berat Albayrak, göreve geldiğinde hesap kitapları bir inceletmiş... Ne görsün? Türkiye’deki mevduatın 2 katından fazla, Türk lirası cinsinden para var yurtdışında...

Yurtdışı demişken, dünya geneli değil tabiî... Londra ve ekonomik tetikçilerin cirit attığı bir merkezde bu paraların büyük miktarı biriktirilmiş.

Doğal olarak, “Ne var bunda?” denilebilir.

2018 Ağustos finansal terörünü hatırlayalım...

Bir Pazar gecesi, evde çayımızı yudumlarken birileri doları fırlattı. Nasıl mı fırlattı? İşte yurtdışında 300 milyar liradan fazla parayı ellerinde bulunduran ekonomik tetikçiler aracılığı ile... Ellerinde bol miktarda TL olduğu için Türkiye’den dolar vakumladılar; niyetleri, birilerinin arzuladığı gibi doları 10 liraya çıkartmaktı.

Ama yanıldılar!

Çünkü Hazîne’nin başında, ekonominin monşerlerine “Eyvallah” diyen bir isim değil de Berat Albayrak vardı. Aldığı tedbirlerle doların 10 liraya çıkmasını hayâl edenlerin hayâllerini yıktı.

Zarara uğrayanlar pes etmedi, ekonomik tetikçilerini kullanmaya devam etti. İkinci ve üçüncü hamlelerini Mart ve Mayıs 2019’da yaptılar. Yine Albayrak’ın savunmasına tosladılar. Büyük ekonomik zararlar yaşadılar ve çok kızgınlar...

Ne diyor itirafçı tetikçi John Perkins: “Ekonomik tetikçilerin başarılı olamaması hâlinde diğer CIA destekli çakal tetikçilerin devreye girer.”

Berat Albayrak’a son günlerde yapılan saldırılara bakınca, çakalların devreye girdiğini görüyoruz. 

CIA destekli çakallar mı bunlar, yoksa kendiliğinden uluyan çakallar mı? Zamanla göreceğiz...