
YAKIN
gelecekte bugünün birçok mesleği ve alışkanlığı, yerini bambaşka bir yapıya
bırakacak ve yine yakın geleceğin bize getireceği imkânlar, bugünkünden çok
daha ileride olacaktır.
Gençlerimize düşen vazîfe, bugüne değil, yarına odaklanıp
yarının dünyasına hazır olmaktır!
Dijitalleşme ile birlikte dünyada meslek anlayışı ve kazanç
kapıları çeşitleniyor. Geleneksel birçok gelir kaynağı, yerini yeni nesil gelir
kazanma alanlarına bırakıyor.
Şimdiden bu yeni nesil ekonomik modele hazır olmak ve
kendimizi yetiştirmek zorundayız.
Genç kuşakların iş konusunda belirli kaygıları olması gayet
anlaşılır bir durum. Ki bu noktada, gençlerimizi anlamak ve yakın geleceğimizin
mimarları olacak yeni neslin kaygılarını dikkate alacak adımları atmak da bizim
vazîfemizdir!
Dünya dijitalleşme sürecine devam ediyor ve buna dâhil olacak
aktörleri her gün daha da sabırsızlıkla bekliyor.
İkinci Dünya Savaşı sonrası küreselleşme dinamiklerinin
yerini dijital küreselleşme ağları alıyor.
Yani bugün gelir elde etmenin yolu fizikî yatırımdan çok
akıl, teknoloji ve dijital yatırımdan geçiyor.
Az önce değindiğim üzere, gençlerimizin önünde dijital dünyanın
sunduğu birçok iş imkânı var. Kendi işlerinin patronu olmaları ve bu yönde
ilerlemeleri hem ülkenin kalkınmasına, hem de refah içinde yaşamalarına olanak
sağlayacak birçok fırsatlar barındırıyor.
Gelişmiş ülkelerde bireysel girişimler sonucu özellikle IT
(Information Technologies) yani bilgi teknolojilerinde inanılmaz servetler
kazanan ve bu alanda binlerce istihdam sağlayan birçok örnek mevcûtken, neden
bizim ülkemizde de olmasın?
Bugün e-ticaret, dijital sosyal alanlar, 3D teknolojisi, VR ve
AR teknolojileri gibi birçok yeni alanda ülkemizin gelişime ve ilerlemeye
ihtiyacı var. Bu ihtiyacı giderecek olan ise genç nesillerdir.
Gençler, bu yüzden ne kullanıyorsanız, onu üretmeye
çalışmalısınız!
Elbette geleneksel mesleklerde de beşerî sermaye ihtiyacını sürdürülebilir
kılmak önemli; ancak gelecek; kendi işini dijital üzerinden üreten, pazarlayan
ve dijital küresel pazarda yerini alan binlerce irili ufaklı girişimcinin
elinde…
Gelir kapıları çeşitleniyor ve özellikle mevcût salgın
sonrası hacmi katbekat artan dijital ekonomi noktasında ülkemizde birçok bâkir
alan bulunuyor.
Bu alanlarda gençlerimizin akıllı fonksiyonel işler
üretmeleri ve girişimcilik rûhu ile kendi işlerini kurmaları her bakımdan büyük
fırsatlar içermektedir.
Türkiye, yeni dünya düzenine her alanda kararlılıkla
hazırlanmaktadır. Gençlerimizin Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kendilerinin
nasıl muhatap alacağı konusunda rahat olmaları ve üretmeye odaklanmaları
gerekir.
Elbette birtakım güçlükler yaşanıyor, ancak bunlar da bu
ilerlemenin birer parçası. Gençlerimize düşen, ancak çalışarak geleceğe dair
ümitlerini diri tutmaktır.
Gelecek sizindir gençler! Gelecek, dijital ekonominindir!
2025’e kadar dijital ekonominin küresel pazarda 8,1 trilyon
dolarlık bir hacme ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu devasa pastadan her ülke ve
bölge payını alacaktır.
Burada artık iş yapma kriteri, sermaye ve işgücü değil, yenilikçi
ve inkılâp boyutundaki teknolojilerdir.
Ticâretin biçimi değişirken, tüketim alışkanlıkları ve ödeme
biçimleri de farklı bir noktaya gelecektir. Kendi ürettiğimiz
kişiselleştirilmiş ürünlerimizi dünya pazarına sunabiliriz.
Dijitalleşme ile birlikte artık bir ürünü satmak için mağaza
açmaya, sâbit sermaye yatırımı yapmaya, personel ve kira gideri gibi mâliyetler
yüklenmeye gerek yokken, dükkânın önünden günde geçecek insan sayısının
binlerce katına ulaşma fırsatımız var.
2018 yılı e-ticâret istatistiklerine göre, Türkiye’de
mağazası olup internetten de satış yapan firmalar yüzde 13 büyürken, mağazası
olmayıp sadece internetten satış yapan firma veya kişiler yüzde 48 büyümüş.
Yani sadece internetten satış yapanlar daha çok büyümüşler.
Tüm genç kardeşlerimiz için yeni dünyanın sunduğu fırsatları
biraz araştırmaya ve kendi işimizi yaparak da gelirimizi kazanabileceğimiz
birçok imkâna göz atmaya davet ediyorum. Zira bu, iyi bir başlangıç olabilir.
Gençler, şimdi geleceğe dair umutlarımızı geleceğin dili ile okuyalım!